9

1.7K 159 142
                                    

Jaehyun ve Taeyong dağılmış saçlarıyla birbirlerine baktıklarında kapının kilidi tekrar denendi.

Taeyong dağınık masadan kalkıp arka tarafta bulunan yığınlara doğru ilerlediğinde bu sırada Jaehyun'a fısıldamıştı. "Gömleğini düzelt"

Jaehyun gömleğine baktığında kırışmış olan gömleğini hızlıca düzeltti. Saçlarını eski hali gibi yukarı kaldırdığında kalbi hâlâ ağzında atıyordu.

Taeyong yığınların arkasına bedenini küçücük şekle soktuğunda Jaehyun minicik bedene bakarken dudakları aralı kaldı. Sırası olsaydı ona ne kadar şirin gözüktüğünü belki söyleyebilecek cesareti bulabilirdi.

Kapının kilidini döndürüp açtığında bedeni istemsizce kasıldı. Sesinin düz çıkmasına özen gösterip sordu. "Ne oldu Dongyoung?"

Dongyoung nefes nefese bir şekilde söyledi. "Her yerde seni aradım" elindeki sarı dosyayı Jaehyun'a verdiğinde söyledi. "Buna bakman gerek üzgünüm"

Jaehyun içten içe küfrettiğinde elindeki sarı dosyayı pürüzsüz bir şekilde aldı. Üstünde Park Seungkwan, 2020 Hawaii iş tatili yazısını gördüğünde sinirden gözlerini kapattı. Herifin adını gördüğünde bile sinirleniyordu.

Dongyoung'un gözleri ise içerde geziyordu. "Burası niye böyle dağınık?"

Dongyoung masanın üzerine baktığında nerdeyse üstünde hiçbir dosya yoktu, hepsi yerlere saçılmış ve dağılmıştı. Ortalığı çok dağıtmışlardı. Jaehyun yutkundu.

Jaehyun içten içe gerginlik yaşasa da dışarıya göstermemeye özen gösterdi. "Sinirden dağıttım" bu sırada göz ucuyla Taeyong'a bakmıştı.

Dongyoung kaşlarını havaya kaldırdığında söyledi. "Neden bu kadar sinirlisin?" bir elini ise arkadaşını rahatlatmak için omzuna koymuştu. "Bir sıkıntın varsa benimle paylaşabilirsin Jaehyun"

Jaehyun bu halini görmeyince içi sızlamıyor değildi, Dongyoung bu yapılanı hiç hak etmiyor diye düşünüyordu. İhanet duygusu kalbine ağırlık yaparken yutkundu. "Yok"

"Pekâlâ" Dongyoung arkadaşının omzunu patpatladı. "Evine gidip dinlen istersen"

Dongyoung personel odasından çıktığında kapı kapanır kapanmaz Jaehyun uzun bir nefes verdi.

Taeyong olduğu yerden yavaşça çıkarken Jaehyun'a göz gezdirdi. "İhanet çok acıtıyor mu?"

Jaehyun gözlerini Taeyong'a çevirirken beklemediği soru karşısında afallamıştı.

Evet, Dongyoung'a yaptığı çok canını acıtıyordu. En kötüsü ise vazgeçmek nedir bilmemesiydi. Jaehyun Taeyong'a o kadar bağlıydı ki kopması imkansızdı.

"Ama ne var biliyor musun? Bu aslında ihanet değil Jaehyun"

Fakat Jaehyun nedenini soramadan Taeyong kızarmış dudaklarından küçük bir öpücük almış ve kapıdan çıkmıştı.

🌸🌸🌸

Park Seungkwan sekreterinin verdiği dosyayla suratına yakışmayan bir sırıtış eklediğinde kapağı açıp incelemeye başladı. Gördüğü ilk yazıları istediği bilgiler olup olmadığını görmek istercesine hızlıca okudu.

Sekreteri ise onun bu merakına anlam veremiyordu. Çünkü Park Seungkwan zengin züppe iş adamından başla bir şey değildi. Hiçbir şeye merak duymazdı, her şeyi parayla yönetirdi. Hayatı sadece ve sadece para üzerine kuruluydu, eşini ve hatta çocuklarını bile hiç önemsemezdi.

Ama şimdi önünde Lee Taeyong adlı dosyaya bakarken çok ilgili gözüküyordu. Sekreteri merakla sordu. "Efendim neden Lee Taeyong'u araştırıyorsunuz?"

Park Seungkwan sekreterine cevap vermeden diğer sayfalara geçti. Okuduğu bilgiler yeterli değildi. İstediği sayfayı bulmak istercesine sayfaları hızlıca geçti. Sekreteri ise hâlâ cevabını sabırla bekliyordu.

Fakat o cevaplamak yerine sadece iğrenç sırıtışıyla beraber söyledi.

"Lee Taeyong bu yılki hedefim olacak"

sneak out // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin