sneak out // jaeyong

22

Uyarı: bölümler karışık gözüküyor olabilir lütfen kütüphaneden çıkartıp tekrar ekleyiniz

Taeyong odaya geldiklerinden beri geniş yatakta yatmış ve Doyoung'a dinleneceğini söylemişti.

Dinlenmiyordu, aksine hayal ediyordu.

Jaehyun'un dediğini. "Şimdi balayında olabilirdik."

Kalbi bunu düşündükçe hızla atıyor sakinleştirmeye çalıştıkça ise sanki ters tepiyor ve daha da hızlanıyordu.

Taeyong gözlerini kapatıp hayallerine daldı. Ne kadar acıtsa bile yaptı bunu.

Bir anlığına Doyoung ile değil, Jaehyun ile evli olduğunu düşündü.

Sabah kalktığında o gamzelerini görürdü, kahverengi saçlarını okşar ve tutamlarını dalgalı yapardı. Öpücükleri ile uyandırırdı onu, burnuna ve dudağına kondurduğu minik öpücükleriyle. Kalktıktan sonra iş için giyinmesine yardım ederken kravatını düzeltirdi ve en içten gülücükler verirlerdi birbirlerine. Birlikte kahvaltı ederler ve onu tıka basa kadar yedirirdi. Belki işteyken  kaçamak aramalar yaparlar ve birbirlerini özlediklerini söylerlerdi. Eve geldiğinde ise doyasıya sarılırdı ona. Birlikte film veya dizi izlerken ona öpücük verirdi. Sırtı ağrıdığını söylediğinde ise ona battaniye getirir ve battaniyeyi sırtına atardı ve ona masaj yapardı, uyuyakalırlardı koltukta...

Eğer Doyoung ile evlenmek zorunda kalmasaydı.

Taeyong telefonu titrediğinde hayallerinden çıktı ve acı gerçeklere geri döndü. Mesaj hastane sekreterinden gelmişti. Taeyong hemen yatağında doğruldu. Babasına bir şey olmamış olmasını diliyordu.

İleti:

Merhaba Bay Lee, Lee Yonghwa'nın son bir ameliyatı kalmış olup ücreti bir hafta içerisinde yatırmanız gerekmektedir.

Taeyong titrek bir nefes verdi. "Son bir ameliyat, son bir."

Babasının son ameliyat masrafını ödeyecek ve Doyoung'la işini bitirecekti. Kâbus bitecekti, hayallerine kavuşmayı planlıyordu.

Jaehyun'a.

Taeyong hesaba girip paranın ödemesini yapacakken odaya giren ıslak saçlı bir Doyoung olmuştu.

Doyoung sevgilisine yavaşça gülümsedi. "Dinlenebildin mi?"

Taeyong yavaşça söyledi. "Evet..." telefonu yastığının altına koymuş ve eski pozisyonuna dönmüştü. "Sayılır,"

Doyoung gardıroba yaklaştığında bir Taeyong'a bir gardıroba bakmıştı. Taeyong onun birazdan ne söyleyeceğini tahmin ettiği için direkt kafasını olumsuz anlamda sağladı.

"Hayır Doyoung." sesi biraz sert çıkmıştı.

Doyoung iç çekti ve giyinmesine baktı. Taeyong ise istemsizce yatakta kendini sıkmış ve dişlerini gıcırdatmıştı.

"Bir, bir çocuğumuz olsa sence de iyi olmaz mı?" dedi Doyoung tekrar cesaretini topladığında.

Taeyong cevap yerine sert bir nefes verdi.

Doyoung yatağa sevgilisinin yanına gelmiş ve açık kahverengi saçlarını okşamıştı. "En azından, en azından denesek?"

Taeyong dokunuşundan kaçarken banyoya girerken tek bir laf etmişti.

"Akşam yemeğinde içkiyi fazla kaçırma, eskiden ne olduğunu çok iyi biliyorsun."

Doyoung kendini kötü hissederken eskiden ne olduğunu çok net bir şekilde hatırlıyordu.