12

1.6K 164 152
                                    

Masadaki herkes yemeğini yerken bu soruyla tek kasılan Jaehyun olmuştu.

"Hayır," dediğinde sesi kısık çıkmıştı, bu sefer daha net bir ses tonuyla söyledi. "Hayır değilim"

Kalbi bunu söylerken nasıl acımıştı ama.

Babası onaylayıp yemeğine döndü. Şu an herkes sessizliğe bürünmüş yemek yiyordu. Bazen ufak sohbetler olup gülüşüyorlardı ama Jaehyun'un tek ilgilendiği kısım, yanında gülümserken kısılan koyu gözlerdi.

Jaehyun kalbinin atışını kulaklarında hissediyordu. Taeyong'un gülüşünü ilk defa bu kadar net ve güzel duyuyordu. Taeyong gerçekten ailesinin yanında mutluydu.

Annesi boğazını temizleyip otoriter tonuyla araya girdi. "Yonghwa eğer o sohbetlerinden birini yapacaksan..."

Baba sözünü hemen keserken Taeyong kıkırdamıştı. Dongyoung ve Jaehyun ise neyden bahsettiklerini hiç ama hiç anlamıyorlardı. "Bence tamda sırası..."

Annesi sofradan yavaşça kalkarken gözlerini devirdi. Tabağını almış ve mutfağa gitmişti. "Bu iğrenç sohbeti kaldıramayacağım"

Babası ona şaşkınlıkla bakan oğlanlara döndü.

"Yeni bir yıla girerken hep utanç dolu şeylerden konuşuruz," baba rahat bir tavırla devam etti.

"Size bazı sorular soracağım ve sizde cevaplayacaksınız tamam mı?"

Dongyoung çatalı bıçağı bırakıp dikkat kesilirken Jaehyun'da odaklanmaya çalıştı.

"İlk soru sana Yoonoh" Jaehyun birazdan başına neler geleceğini bilmiyordu.

"Bize girdiğin ilk ilişkiyi detaylandırılmış bir şekilde anlat bakalım."

Jaehyun'un boğazı düğümlenmişti. Taeyong ise hiç tepki vermemişti. Baba bir süre sonra kahkahalara boğulurken bu utandırıcı soruya sadece kendisi katıla katıla gülüyordu. "Bu gerçekten utanç verici değil mi?"

Jaehyun dudaklarını hızlıca ıslattı. Girdiği ilk ilişki Taeyong ileydi ve...ve hayallerinin ötesindeydi. Jaehyun kulaklarının kızardığını hissettiğinde o gecenin istemeden film şeridini başa sarmıştı. Dağılmış kırmızı yatağı, öpüşmekten kızarmış dudakları, saçlarının birbirine karışmasını, pürüzsüz tenini, tutku dolu gözleri ve tatlı iniltilerini.

Jaehyun o gün hayaliyle birlikte olmuştu.

İmkansız olan hayaliyle.

Baba dalmış Jaehyun'a baktığında söyledi. "Madem sen anlatmayacaksın ben sorayım"

"Sana..." dedi meraklı baba kaşlarını havaya kaldırırken. Bu sırada Jaehyun sakinlemek için suya uzanmıştı.

"El işi yaptı mı?"

Jaehyun aldığı soruyla su boğazına takılmış ve öksürmeye başlamıştı.

"İyi misin?" Dongyoung öksürüklere boğulan arkadaşına sormuştu. Kendisi de Taeyong'un babası gibi eğleniyordu artık.

"Ağız işi?" babası gülerek devam etti. Hâlâ rahatça konuşuyordu. "Ha?"

Jaehyun soğuk terler akıtıyordu. Deli gibi kalbi çarparken masanın altından dizine sıcak bir el konulduğunda ise daha çok panik olmuştu.

Taeyong dizine elini yerleştirip tahrik edercesine aşağıya kaydırmıştı.

Babası yine soruyu tekrarladı "Yaptı mı?" Dongyoung ile ikisi Jaehyun'un verdiği tepkilerle gülmekten duramıyorlardı.

Dongyoung kahkahalar atarken Taeyong'un da hafifçe dudakları kıvrılmıştı. Jaehyun'un kızarmış suratı onun eğlenmesine sebep oluyordu. Jaehyun ise bu baskı dolu ortamda ölmemeye çalışıyordu.

Dizindeki el yukarı tırmanmaya başladığında Jaehyun ölecek gibi oldu. Gerçekliğini kaybediyordu, yüzündeki kızarıklık vücudunun her bir yerini kaplamıştı.

Sıcak el bu sefer kasıklarına yerleştiğinde Jaehyun dudaklarından cevabı bilinçsizce döktü. "Ya-Ya...Yaptı!"

Taeyong kıkırdamasına engel olamamıştı. Fakat bunu babasına bakarak yapmıştı. Jaehyun duyduğu kıkırtıyla kalbi ağzına kadar gelmiş, bedeni kasım kasım kasılmıştı.

Sıcak el kasıklardan yavaşça çekilirken Taeyong ortaya konuşmuştu.

"Yemekler yendiğine göre ve utanç dolu sohbet bittiğine göre...artık içeriye geçebiliriz değil mi?"

Jaehyun ise bu gece burdan sağ çıkmayı umut bile edemez hâle gelmişti.

sneak out // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin