❝Yokluğuna alıştım biliyor musun? Eskisi gibi özlemiyor, yolunu gözlemiyor gözlerim. Kalbin hâlâ beni hatırlar mı bilmem ama benim kalbim seni sevmeyi bıraktı. Eğer bir gün dönersen ardında bıraktıklarına; bil ki artık benden yana bulabileceğin bir sevgi kırıntısı bile kalmadı. Sen kaybettin sevgilim, kaybın ömrünü uzun tutsun. Bensizlik uzayan ömrüne yokluğu tatırsın.❞❝Şimdi gör bakalım yaşarken nasıl ölürmüş bir insan.❞
BİR KİLO ELMA.
❝Her seçimin bir vazgeçişi; her vazgeçişin de bir bedeli vardır. Unutma, hiçbir hesap son bulmaz. Kapanan defterler bir gün mutlaka hesap sormak için yeniden açılır.❞
11 YIL SONRA.
Kağıttan hayallerim suyun üstünde yıkılmadan dimdik dururken ardından gelen sert dalganın kurbanı seçilerek ardı ardına suyun derinliklerine doğru gömüldüler. Hayallerim suyun derinliklerinde kaybolduğunda bu benim için bir son değildi, başlangıçta öyle. Bu benim kendimle olan savaşım ve mağlubiyetimdi. Yılları bir bir tüketerek ardımda bıraktığımda; zaman yaşamak için hâlâ akmaya devam ediyordu. Bu süre zarfında yaşayan herkes gibi kendi düzenimi oluşturduğumda zaman; kaybettiklerimi büyük bir kazanca çevirerek bana sunmuştu.
Vazgeçişim benim en büyük kazancım olmuştu.
Bir o kadar da içimde ukde kalanımdı.
On bir yıl.
On bir yıl koca bir ömrü ardımda bıraktığımda seçim yapmak zorunda kalan o küçük kız büyümüştü. Yirmi iki yaşıma aylar öncesine girdiğimde yaşamaya umduğum, gerçekleşmeyen düşlerim, beklemediğim sürprizlerle beni şaşırtmaya devam ediyordu.
Evlilik.
Kesinlikle planlarım arasında dâhil olmayan bir seçenekti.
"Off!" Yorgunlukla sızlayan gözlerimi ovuşturduğumda daha kaç saat uyumamak için direneceğimi bilmiyordum. Uykum olmasına rağmen uyumak istemiyordum. Bir ay önce köyün büyük meydanının tam ortasında asılan duyuru kağıdı hayatımı tamamen değiştirmiş iken vaktimi uyumakla geçirmek istemiyordum. O, saray tarafından bizzat getirilen resmi bir yarışma duyurusuydu! Tüm zeremin heyecanla dolup taşmasına neden olan o kağıta hayalim yazılıydı! Gözlerimi bu kez mutlulukla yumdum. O günü anımsarken dudaklarım iki yandan kıvrılmış, deli gibi sırıtmama engel olamamıştım.
EVARA SARAYI
Sevgili halkım,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUYUN FISILTISI (1)
FantasyGökleri inletecek derecede yağan yağmur küçük köyümüzü bertaraf edebilir güçlükteydi. Şimşeklerin çıkardığı korkunç seslerle bedenim bir kez daha titrerken yersiz olan bu korkuma mâni olamamıştım. Bir süre gözlerim kapalı bir hâlde gök gürültüsünü v...