Gökleri inletecek derecede yağan yağmur küçük köyümüzü bertaraf edebilir güçlükteydi. Şimşeklerin çıkardığı korkunç seslerle bedenim bir kez daha titrerken yersiz olan bu korkuma mâni olamamıştım. Bir süre gözlerim kapalı bir hâlde gök gürültüsünü v...
❝İlk kez kar yağdığında mutlu olmamıştım sevgilim. Çünkü o gün bembeyaz karın üzerine masum birinin kanı damlamıştı.
Ve ben o günle birlikte hiçolmadığıkadarıylaölümü arzuladım. Ölüm, benim için kurtuluştan çok acımı,kaybımı kalbimden söküp alacak bir çıkış yolu olmuştu.❞
❝Kalbimde derin bir sızıntı var. Ne geçmek biliyordu ne de dinmek...❞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❝Artık sona yaklaşmıştım. İçimde bastıramadığım bir korkuyla yolumun sonuna doğru yürürken bir kez daha anladım. Hayat yaşamak ve hayal kurmak için çok kısaymış. Elimde tuttuğum mutluluk öyle bir anda benden gitmişti ki, benden geriye nefes alan fakat ruhu ölmüş bir beden bırakmıştı.❞
KAR YAĞIYOR.
"Çabuk olun! Tüm hazırlıklar tören saatinden önce bitmesi gerekiyor!"
Herkesin uzun zamandır beklediği an nihayet gelip çatmıştı. Zaman kum tanecikleri gibi hızlıca akıp giderken bizler de o tanecikler gibi etrafta savruluyorduk. Yolculuğumuzun son durağına yaklaştığımı hissediyorum. Bu durum beni biraz üzsede sonunda hayal ettiğim aileme kavuşabildiğim için mutluyum. Güzel ve dolu dolu geçen günlerin üzerinden beş buçuk ay geçip gitmişti. Birçok şeyle birlikte hayatımız şu beş buçuk ay da değişmişti. Bugün Jane ve Jack'ın dügün vardı.
Evliliğin aylar sonra gerçekleşmesinin nedeni halk arasında çıkan sorunların çözümlenmesi için başlatılan çalışmalar, isyan eden haydutların yakalanması, halkı ikna etmek ve her şeyi düzene sokmak derken bu olayların sonuca bağlanması aylar almıştı. Salondaki hazırlığı son kez dikkatle kontrol ettim. Son anda bir aksiliğin çıkmasını istemiyordum. Mis gibi kokan çiçekler etrafa güzel kokular, doğalık ve canlılık getirmişti. Düğün için giydiğim bol mor elbisemin uçlarını elimin tersiyle düzelterek etrafa son kez bakındım. Karnım şu aylarda iyice berlirleşince düğün için şık bir kıyafet bulmak benim için çok zor olmuştu.
Ufaklık tam sekizbuçukaylık olmuştu.
Doğuma çok az bir zaman kalmıştı.
Üçüncü ayıma kadar her şey gayet iyi gitmişti. Herkes temkinli olarak bana yardımcı olmuştu. Dördüncü ve beşinci ayımda Evando neredeyse yanımda hiç olmamıştı. Saray işleri, askeri birliğin eğitimi, iç isyanlar, yürülük, çıkan olaylar, ceza hükmü, geliştirilen birliğin yakın takibi, ülkemizi ziyaret eden prens ve ailelerin güvenliği, çıkan sel felaketinden hasar alan köy ve halkıyla ilgilenmesi derken onu ancak uyumamayı başardığım anlar da görebiliyordum. Anthony her ne kadar oğluna yardım etsede bir yere kadar güçü yetiyordu. Çözülen bir sorunun ardından hemen bir yenisi eklendiği için süreç uzadıkça uzanmıştı. Anthony ve Evando'nun yokluğuyla o günler sofraya onlarsız oturur olmuştuk.
