Hazer eve girmek üzere iken Ali peşinden gidip ''Dur bir Abicim konuşmamız Lazım'' diyerek kolundan tuttu. Omzunun üzerinden geri dönerek kendisini durduran Ali'ye bakarak sorarcasına '' Ne?'' dedi sıkıntılı bir sesle.
'' Ya görmüyor musun? Tüm adamlar perişan. Bir hizmetli Lazım! Artık buna bir çare bulmalıyız. Gelen herkesi kovuyorsun ya da kaçmalarını sağlıyorsun. Madara oldum sabah sabah çay demleyecek adam yok. Bir bayan işe başlatmamız lazım. Artık rahat dur da biz de sıkıntı yaşamayalım.''
Hazer sıkıntılı bir nefes vererek Ali'ye ''O kadınların işe yaramayışı benim suçum değil. Ben çalışacak adam istiyorum. Onlar da işlerini gereği gibi yapmadıkları için bu sonuca erdik. Şimdi, madem benden kaynaklandığını düşünüyorsun zaten canım burnumda hiçbir şekilde beni rahatsız etme ve ne halin varsa gör! git kimi işe alırsan al.'' Diye cevap verdi.
Hazer' in bıkkın hali Ali'nin dikkatinden kaçmamıştı.'' Eyvallah'' dedi başını sallayarak. Ardından ajansın numarasını çevirdi.
Genç kız bu sırada Ajanstan yukarı çıkmış görüşme için lobide beklerken karşısında ilgili muhatap ile görüşmek için beklemesini söyleyen görevlinin telefonunun çaldığını duydu. İstemsizce önüne eğdiği başını bayana doğru kaldırıp bakışlarını odakladı. İsminin Nil olduğunu duyduğu kadının '' Ali bey buyurun? '' diye telefonu cevaplaması ile elini anlına koyarak ofladığını gördü.'' Ama Ali bey size yönlendirdiğimiz tüm çalışanlar çok şikayetçi oldu. Bırakın sizinle çalışmayı Ajansla da artık çalışmak istemediklerini söyleyerek kaçar gibi gittiler. Hem katı kurallarınız var hem de yani.. biliyorsunuz çok sert tutumları olan birisi yöneticiniz. Üzgünüm ama bu konuda artık yardımcı olamayız.'' Diye serzenişte bulunarak konuştu. Karşı taraftan gelen cevaba karşılık kadının gözleri şaşkınlıkla açıldı ve '' Taa...tamam Ali bey ben Ümit bey ile görüşüp size en kısa sürede dönüş sağlayacağım '' diyerek telefonu kapattı.
Daha sonra isminin Ümit olduğunu duyduğu adamın içeri gelmesi ile Zümrüt ayağa kalkarak yanına doğru yürüdü. Nil; Ümit beye'' Zümrüt hanım daha önce işe yerleştirdiğimiz bir çalışan. Şimdi tekrar iş başvurusu için geldi'' dediğinde adam bakışlarını Zümrüt üzerinde yoğunlaştırdığında yüzündeki darp izlerini görerek kaşlarını çattı.'' Hanımefendiye şu anda işe alım olmadığını belirtiniz'' diyerek kapıya yöneldiğinde Zümrüt;'' bakın benim işe çok ihtiyacım var! Dedi yüksek sesle. Duran adama bakarak derin ve sıkıntılı bir nefes soludu ve '' biraz önce duydum Ali diye biri eleman arıyormuş. Kimseyi bulamıyormuşsunuz. Ben bu işe talibim. Lütfen beni bu işe yönlendirin'' dediğinde Adam '' Bak senin derdin ne bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da .Başıma da dert almak istemiyorum.'' Diye cevap verdi. Kız daha da ısrarcı bir şekilde '' gerçekten baş edebilirim. Hiç bir sorun çıkmaz ölsem bile o işten ayrılmam '' dediğinde kızın yılmayışı adamın dikkatinden kaçmamıştı.'' O halde seninle katı kuralları olan bir sözleşme yapacağız ve sen her ne olursa olsun önümüzdeki 1 yıl boyunca bu işten ayrılmayacaksın. Ne zorluk yaşarsan yaşa çalışmaya devam edeceksin !'' diye belirttiğinde genç kız rahatlayarak şartları kabul etmiş ve '' her ne istiyorsanız imzalarım. Lütfen beni işe alın'' dedi.
Nil hanım Ali 'yi arayarak durumu bildirip, Genç kıza da adresi vererek yönlendirme yaptı. Genç kız yola koyulmuştu bile.
Verilen adrese geldiğinde karşısındaki demir kapının üzerinde bulunan altın harflerle donatılmış kocaman ''S'' ve ''H'' harfleri dikkatini çekti. Kapının yanlara kayarak açılması ile kapıdaki takım elbiseli görevliye '' Ali bey ile görüşeceğim'' dedi.
Adam kendisini takip etmesini belirtircesine gelmesini işaret ederek konuşmadan kızı Ali isimli kişinin yanına götürdü.
Ali ; kızı gördüğünde bir anda duraksadı ve yüzündeki yaralara bakarak '' sen misin Zümrüt Yılmaz'' diye soru verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHRA
Romance' Neden yüzüme bakmıyorsunuz Hazer bey ' ' çünkü gözlerin zümrüt yeşili... Karanlık bir geçmişe sahip bir adam. Masumiyet ve yalnızlığa mahkum bir kadın.