SAHRA

25.BÖLÜM

Merhaba Arkadaşlar uzun süredir bölüm atamıyoruz kusura bakmayın öncelikle fakat işimizden dolayı aşırı yoğunluk yaşamaktayız ve bu yoğunluk arasında yeni bir bölüm ile karşınızdayız. Keyifli okumalar dilerim

Hazer Zümrüt'ün yere yığılması ile hemen kucağına almış ve genç kızı salondaki büyük koltuğa uzatmıştı. Titremesi ve gözlerinden devamlı yaş akıyor olması onu iyice endişelendirmişti. Yaşadıklarının ağır geldiğini düşünmüş ve yorgunluktan ufak bir baygınlık geçirdiğini düşünmüştü. Rahat hava alabilmesi için pencereleri açmış kolonya dökerek kendine gelmesi için bileklerini ovalıyordu.

Neyse ki çok uzun sürmeden Zümrüt gözlerini aralamış derin derin nefes almaya başlamıştı. Hemen genç kızın saçlarını okşayarak '' iyisin şükür olsun'' dedi.

Zümrüt cevap vermemiş sadece Hazer ' e bakakalmıştı. Neler olduğunu anlamlandırmaya çalışırken kulağındaki çınlama ile yüzünü ekşitmişti.

Hazer saçlarını okşadığı genç kıza yoğun bakışlar yöneltmiş ve '' yorgunsun biraz dinlensen iyi olacak '' diyerek kucağında almış ve yukarı katta bulunan odaya yönelmişti. Zümrüt'ü sarsmadan yatağa uzatan genç adam alnına ufak bir buse kondurarak odadan ayrıldığında, sırt üstü uzandığı yatakta gözleri tavana dikili düşünceli bir Zümrüt bırakmıştı. Genç kız gözlerini kapayarak kendini uykunun kollarına bıraktı.

....

Gözlerini yavaşça açtığında henüz gün yeni ağarmıştı. Bakışları bulunduğu yerde dolaşan Zümrüt yatağın karşısındaki koltukta uyuya kalmış Hazer'i henüz fark etmişti. Ne kadar zamandır uyuduğunu anlayamamış olmanın verdiği karmaşa ile beraber hafızasını zorlayarak son olanları hatırlamaya çalışıyordu. Kulağında yankılanan kadın sesi tüm beyninde çınlıyordu. Beyninin ona nasıl bir oyun oynadığını düşünüyordu. "Allah'ım bana neler oluyor" diye söylemekten kendini alı koyamadı.

Yavaşça yataktan doğrularak kalkmış ve odadan ağır adımlarla dışarı çıktı.. Bilmediği bu ev ona farklı duygular hissettiriyordu. Ayakları onu nereye götürüyordu farkında bile değildi. Önünde durduğu kapalı kapının ardından duyduğu sesler kalbinin titremesine neden oldu.

Eli titreyerek kapının koluna uzanmış ve aşağı doğru indirerek açıp açmamakta kararsız kaldığı kapıyı nihayet açabilmişti. Bir adım atarak içeri girdiğinde büyükçe bir masa etrafında oturup kahkahalar eşliğinde yemek yiyen iki kadın iki erkeğin kendisine doğru bakması ile içi ürperdi. Zümrüt gözlü olan kadının gülümseyerek '' Sahra, gel kızım! ''diye seslenmesi karşısında tek kelime edemeyen genç kız , omuzunda bir elin varlığını hissettiğinde sıçramış aynı anda bir çığlık ağzından kopuvermişti. Hazer durumu anlamaya ,bir yandan da korkudan çığlık atan Zümrüt'ü sakinleştirmeye çalışıyordu.." Zümrüt canım iyi misin? neden kalktığında beni uyandırmadın? " diye sorduğunda genç kız Hazer den gözlerini alarak biraz önceki masaya bakmış ve kimsenin olmadığını görmüştü. "Hazer , ben... An.. anlayamıyorum. Tuhaf sesler duyup halüsinasyonlar görüyorum. Sanki artık uyanık vaziyette de kabuslarım ortaya çıktı" dediğinde genç adam kızın bir buhran içinde olduğundan artık emin gibiydi.

"Ben su içsem iyi olacak" dedi ve mutfağa doğru ilerlemeye başladı genç kız. Hazer duruma şaşırsa da Zümrüt e müdahale etmeyerek onu izlemeye koyulmuştu bile. İlk defa geldiği bu evde sanki daha önce yaşamış gibi dolaşması onu da şaşırtıyordu.. Bir çırpıda mutfağa yönelmesi ile Hazer donakalmış vaziyette Zümrüt'e bakıyordu. Aslında kafasındaki tüm soruları ona sormak istiyordu ancak kızın halini gördüğünden üzerine gitmenin sıkıntı doğurmasından korkarak, gözlemlemenin daha doğdu olacağını düşünüyordu. Zümrüt tezgâhta duran şişeden su alıp bardağa koyduktan sonra kana kana suyu içmiş, ardından mutfak masasına yönelerek oturmuştu.