Zümrüt zarfı hasar vermemeye çalışarak açmış ve içindeki mektubu açmıştı. Titreyen sesi ile okumaya çalışan genç kız mektuba başlamıştı; '' Zümrüt kızım. Bu mektubu okuyorsan artık ben bu hayatta değilim demektir. İnsan gözünü açtığında doğdu gözünü kapattığında ise öldü diyorlar bu göz kırpışa da ömür adını vermişler. Benim göz kırpışım burada son buldu kızım. Kocaeli'ndeki çiftliğimin ve içinde yaşadığımız köşkün benim için manevi değerini sana daha önceleri anlatmıştım. Senden başka emanet edip güveneceğim kimsem yok yavrum. Bu sebeple her iki taşınmazımı sana bıraktım. Senin malda mülk de gözün olmadığını biliyorum. Benden sonra sana miras bıraktığımı duyan kan bağım olan ancak beni bir kez dahi önemsememiş insanlar rahatsız edebilir. Güçlü dur! Korkma ve mirasıma sahip çık sakın vazgeçme !. seni çok seviyorum. Gittiğim için özür dilerim'' diyerek mektubu bitirdi.
Sergen öfke ile baktığı kıza '' bunun bedelini ödeyeceksin !'' diyerek ofisten ayrıldı. Memduh bey'' Zümrüt hanım tüm yasal işlemler tamamlandı. Sakın endişelenmeyin'' dediğinde genç kız ''ben inanın şu son günlerde yaşadıklarımdan dolayı sağlıklı düşünemiyorum. Biraz zamana ihtiyacım var galiba?'' dedi. Yaptıkları için Memduh beye teşekkür ederek ayrıldı.
Köşke doğru yol aldığı sırada çantasındaki titreşimden telefonunun çaldığını anlayan genç kız. Arayanın Ekrem babası olduğunu gördü. Açılan telefonda Ekrem ''Zümrüt gözlüm nasılsın cenazeye katılamadım kusura bakma yetişemedim. İyi misin?'' diye sordu .
Genç kız sesinin titremesine mani olamayarak konuşmaya başladı. '' İyi olmaya çalışıyorum baba. Nazan hanımın vasiyeti açıklandı biraz önce tüm mal varlığını sizin yurdunuza bağışlamış.'' Dedi .Karşı taraftaki adam şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemedi. Kadının ne kadar koca yüreği olduğunu düşünerek '' Bu yaptığını asla unutmayacağız mekanı cennet olur umarım'' diye dua etti. Zümrüt , '' beni merak etme babacığım ben üstesinden gelirim. Sen lütfen yeni yuvadaki çocuklar ile ilgilen'' dedi. Konuşmayı sevgi dilekleri ile sonlandırdılar.
Köşke vardığında Selma abla içeride Sergen'in olduğunu söylediğinde genç kız bıkkınlıkla bir nefes aldı ve salona geçti. Sergen '' Sana bırakılan mülkleri bana devredip defolup gideceksin buradan '' dediğinde Zümrüt '' Bakın ben Nazan hanımın bu mülklerine zarar gelmesin diye elimden geleni yapacağım ve kesinlikle de devretmeyeceğim'' diyerek cevap verdi.
Sergen hırlayarak bir anda kızın boğazını sıkmaya başladı. Nefes almakta zorlanan Zümrüt boğazında bulunan elden kurtulmaya çalışırken en sonunda Sergen'e dizi ile tekme attı ve öksürerek kesilen nefesini solumaya başladı. Sergen koşarak gelen Selma'ya bir yumruk attığında kadın salonun ortasında bayıldı. Zümrüt'e yönelerek saçlarından hızla çekiştirip kafasını sağa doğru yatırdı ve tıslarcasına dişleri arasından konuşmaya başladı '' Bana bak zehirli yılan ! ben bu masum kız numaralarını yemem ! tüm mal varlığını bana devredip defolup gideceksin yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim'' dedi. Zümrüt tüm bunlara rağmen ''Asla'' dediğinde Sergen acımasızca kızı darp etmeye başladı. Karnına yediği tekmeler , yüzüne yediği tokatlara artık dayanamayan ve aldığı darbeler ile neredeyse gözleri kapanan kıza yaklaşıp '' yarın avukatımın yanına gideceğiz ve bu işi halledeceğiz. şimdi kalk toparlan'' dedi ve sert adımlarla köşkten çıktı.
Kendine gelmeye çalışan Selma ''Zümrüt kızım ! Kaç kurtar kendini bu adam seni rahat bırakmaz! '' dedi panikle. Zümrüt '' Nasıl giderim Selma Abla ? Nazan hanım bana bunları emanet ettikten sonra nasıl kaçarım ki?''
'' Sen şu anda önce kendi güvenliğini sağlamalısın. Ben zaten memlekete gidecektim yarın. Sende köşkü kapat ve git. Her şey senin üzerine rahmetli Nazan hanım sana bırakmış resmiyette bir şey yapamaz atma o imzayı kızım Bu adam seni bulamasın izini kaybettir. Hiç bir şey yapamaz buralara '' diye devam etti Selma...
Konuştuklarının mantıklı olduğunu gören Zümrüt ,Selma ile birlikte toparlandı ve gece köşkü kapatarak ayrıldı. Selma ablayı otogardan uğurlar iken sarılıp helalleştiler. Şimdi ne yapacağını düşünen Zümrüt gidecek bir yeri olmadığının farkındaydı. Otogarda bulunan tuvalete gittiğinde aynada aldığı darbeler ile dudağında, kaşının kenarındaki yaralara ve boyundaki parmak izlerine bakarak yaşadığı dehşet dolu dakikaları anımsadı. Oysa ki narindi bedeni çevresi güzelliği ve kibarlığı ile överdi onu şimdi bu baktığı beden yaralanmıştı ama bunu hak etmemişti. Yılmayacaktı dayan demişti ona Nazan hanım pes etmeyecekti ...
![](https://img.wattpad.com/cover/207919717-288-k627697.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHRA
Romance' Neden yüzüme bakmıyorsunuz Hazer bey ' ' çünkü gözlerin zümrüt yeşili... Karanlık bir geçmişe sahip bir adam. Masumiyet ve yalnızlığa mahkum bir kadın.