Yatakta sol tarafına uzanmış odadaki adama arkasını dönmüş olan Zümrüt uyuyor izlenimi vermek istemişti. Hazer ile yaptığı konuşmayı düşünüyordu, Fakat onunla şuan yüz yüze gelmek istemiyordu. Hazer'in kolundaki biten serumu sökmesinin ardından , Kendisini biraz daha uyumak istiyorum diyerek uzaklaştırmıştı. Kaybettiği zümrüt gözlüm diye bahsettiği kimdi. Onun acısını yaşıyordu.. her halinden bu belliydi.
Hazer kıza bakarak derin düşüncelere dalmıştı. Nasıl olur da kıza bu kadar çekilirdi. Nasıl olur da bu kızı Sahra'nın yerine koyabiliyordu. Sanki Sahra'ya ihanet ediyor gibi hisseden Hazer hem kendi vicdanı hem de yeni oluşan hisleri arasında sıkışmıştı. Biliyordu ki Sahra yıllar önce ölmüştü. Onun ölümünü kabullenmek Hazer için çok zordu. Hıncını, acısını ,öfkesini hep kendinden çıkarmıştı. Başta Zümrüt'e gösterdiği öfke de onun Sahra gibi bakmasıydı. Sahra'yı Zümrüt'te bulmuştu. Bildiği tek bir şey vardı Zümrüt'ü de kaybetmeyeceğiydi. Buna izin vermeyeceğiydi.
Odanın kapısı açıldığından Hazer bakışlarını kapıya çevirmişti. İçeri giren Ali ve Ecem'i görüp sessiz olmalarını belirterek işaret etmişti. '' Uyuyor '' dediğinde Ecem yatağa yaklaşıp gözleri dolu dolu Zümrüt'e baktı.
Yanına doğru dizleri üzerine çökerek oturan kız arkadaşının yüzündeki yaralara bakakalmış gözlerinden akan yaşlara engel olamamıştı. Dudaklarını ısırarak sessiz sessiz içinden ağlayan kızı Ali teselli etmek istedi ve Eceme doğru yöneldiğinde kız elini kaldırarak onu durdurmuştu. Tüm bu olanları duyan ve hisseden Zümrüt ise bozuntuya vermeden usulca kıpırdamış ve gözlerini aralamıştı . Ecem ağlayarak gülümsediğinde '' lütfen ağlama , bak ben iyiyim '' demişti. '' Çok korktum Zümrüt aklım çıktı sandım. Bir daha seni göremeyeceğimi sandım. Deliriyordum '' diyebilmişti. Arkadaşının saçlarını okşamış yanığından öpmüştü.
Ali ve Hazer onları izlemekteyken birden bire '' gelelim artık asıl konumuza hanımlar.. SERGEN kim?'' dedi. Kısmış gözleri ile bir Ecem'e bir de Zümrüt' bakan adam cevap bekliyordu. Zümrüt duyduğu soru ile şaşırmış ve Ecem'e bakarak yapmadın demi dercesine bakmıştı. Ecem başını önüne eğerek '' Senin ortalıktan kaybolduğunu duyduğumda buraya geldim panikle. Ev darmadağındı. Bende sana Sergen'in zarar verdiğini düşündüm. Ondan başka kim senden ne ister ki ?'' diyerek mahcubiyetini belirtti.
Ali '' Kedicik onu anladık. Biz Sergen denen herif kim onu merak ediyoruz. Neden Zümrüt'e zarar vermek istesin?'' diye sorduğunda Hazer '' doktor vücudunda iyileşmeye yüz tutmuş darp izleri olduğundan bahsetti '' sakin kalmaya çalışıyor, fakat sesinden de öfkesini kontrol etmeye çalıştığı belli oluyordu.'' Bu Sergen seni darp mı etti?'' deyi verdi Ali '' ben buraya ilk geldiğinde yüzündeki yara bereden bahsettiğimde kaza geçirdim demiştin'' diyerek devam etti.
Ecem '' tamam sabah sabah arkadaşımı sık boğaz etmeyin kendine gelince sorularınızı yanıtlar'' diyerek tepkisini dile getirmişti.
Hazer'' Sevgilin mi?'' sorusunu sorduğunda Zümrüt'ün adı ile aynı renk olan gözleri kocaman olmuş neredeyse dehşetten dışarı fırlayacak gibi duruyordu'' tabi ki Hayır!'' diyerek bağırmıştı. Ecem kahkaha atarken Ali ve Hazer'in garip bakışlarını üzerine çekmişti. Kendisine şaşkın şaşkın bakan iki adama bakıp duran kız ''İlahi Hazer bey , Zümrüt ve sevgili haa... Onun hiç sevgilisi olmadı ki! Kutsal bakire o !'' deyivermişti. Zümrüt Ecem'in sözleri ile yerin yedi kat dibine girdiğini hissetmiş utancından neredeyse can verecek hale gelmişti. Ecem Ali'nin '' sen değil misin yani?'' sorusunu beklemiyor olacak ki sesi içine kaçmıştı. Kekelemeye başlamış olan kız afallamış durumda bakakaldı ve birden kaşlarını çatıp '' Sanane be ! ne biçim sorular soruyorsun!'' demişti.
'' Bu kadar tepki verdiğine göre sende Kutsal Bakiresin ... Hatta ben sana bir şey daha diyeyim mi ? aşık olmayı bırak kimseden hoşlanmamışsındır bile... '' dediğinde tespitinin doğru olduğunu bilen her iki kız birbirine baka kalmıştı. Genç kız Ali'nin pervasız sorusu üzerine şaşkınlıktan küçük dilini yutmuştu neredeyse.. '' benim özel hayatım buranın konusu değil'' diyebilmişti genç kız ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHRA
Romansa' Neden yüzüme bakmıyorsunuz Hazer bey ' ' çünkü gözlerin zümrüt yeşili... Karanlık bir geçmişe sahip bir adam. Masumiyet ve yalnızlığa mahkum bir kadın.