Kafamı sırtına koyup yarım kalan uykuma devam ettim. Demek isterdim ama abim beni sandalyeye bırakmasaydı. Bu sefer kafamı masaya koydum. Hadi ama okula giderken kim böyle değil ki. Yanımda olan Ege abim kafamı kaldırdı ve ağzıma reçelli ekmek soktu.
Gözlerim kapalı yemeye devam ettim. Sofrada başka kişilerin sesini duyunca gözlerimi açtım. Okulun çetesi vardı. Hani şu dün Toprak abimin konuştuğu. Gözlerimi pörtlettim. Şuan saçı başı dağınık, gumball pijamaları olan bir kız düşünün.
Herkes benim pörtlemiş gözlerimi görünce gülmeye başladı. Kollarımı önümde bağlayıp somurtmaya başladım.
"eee bitti mi gülmeniz"dedim.
Bir süre sonra gülmeyi kestiler. Ama herkes sırıtıyordu. Toprak abim bana dönüp" bebeğim bugün Asır larla git okula " dedi. Bend ekafamı salladım." abi peki dün verdiğiniz söz"dedim. Hepsi gülüp kafalarını salladılar.
Yukarı çıkıp kıyafetlerimi giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Çanta yok'
Siyah montumu ve çantamı alıp aşağı indim. Abimleri tek tek öpüp Asır'larla çıktık. Siyah bir arabaya bindik. Büyük olanlar varya hani onlara. Oğuz, ben ve Deniz yanyana oturduk. Karşımıza da Asır ve Kuzey oturdu.
Oğuz biraz şapşik bişey yani çok şakacı ve benim kankim, Deniz soğuk gibi duruyor ama arkadaşlarının yanında çok sempatik, Kuzey o çok konuşmuyor zaten ama o da az da olsa sıcak ve Asır o zaten hiç konuşmadı ve baya sert biri.
Okula geldiğimizde hepimiz indik. Oğuz birden önüme geçip beni omzuna almasıyla çığlık attım.
" ya Oğuz bırak beni yere valla beynim durdu. Başım dönüyor yaa bırak beni lütfen" dedim ama nafile. Herkese ters bakıyordum. Oğuz kahkaha atıp "hani kısa olduğun için bende sana yüksekten baktırıyorum işte" dedi.
"hayır ben kısa değilim yaa bırak artık valla gözlerim kararıyor" deyince beni yere bıraktı. Birden başım dönünce sendeledim. Oğuz ve Deniz kollarımı tuttular. Kendime gelince yürümeye başladık. Ben sınıfıma çıktım onlarda kendi sınıflarına. Aslında 12. sınıflar ama bişeylerden dolayı 11. sınıfı okuyorlarmış.
Sırama geçtim ve montumu çıkardım. Ders başlayınca kalemimi ve defterimi çıkartıp not tutmaya başladım. Teneffüs zili çalınca koşa koşa kantine gittim. Kakaolu süt ve browni kek aldım. Birden aklıma sokaktaki kedilerine süt vermediğim geldi. Elimle kafama vurdum. Çıkışta hemen gitmeliyim. Kantinde sıra bulamayınca çıkışa doğru ilerledim. Yine birinin beni omzuna almasıyla şaşırmadım. Çünkü o kişi Oğuz. Beni sandalyeye oturttu. Kafamı kaldırınca çeteyi gördüm.
Oğuz ve Deniz gülüyorlardı ama diğerleri suratsız. Bende gülüp kakaolu sütümü ve kekimi açıp yemeye başladım. Oğuz bana doğru hamle yapınca elimdekileri hızla ondan uzaklaştırdım. Oğuz yanıma gelirken bende kalktım. O beni kovalarken bir anda sütümü yan masadaki bir çoçuğun üstüne döktüm. Bu na çocuk denmez valla serseri gibi bir şey bu.
Oğuz'a 'şimdi sıçtım' temalı bakışlar attım. Çocuk ayağa kalktı ve bana döndü.
"b..ben üzgünüm bilerek yapmadım."
"LAN SEN ÇOCUK MUSUN AQ!" diye bağırmasıyla iki adım geriledim. Çocuk elini kaldırınca Asır kolumu tutup beni arkasına çekti. Dördü de önüme geçti. Çoçuk aradan bana bakıp "bu burada bitmedi lan" diye bağırıp kendi grubuyla kantinden çıktı.
"neyse sizden de özür dilerim ben sınıfa çıkıyorum" dedim. Sütümü çöpe atıp kantinden çıktım. Sınıfa girip sırama oturdum.
*****
Okul bitince Oğuz'a mesaj atmak için telefonumu çıkardım.
Gönderilen : Oğuzcukk👻
'Benim işim var eve kendim giderim bb.'
Yazıp telefonu cebime koydum. Okuldan koşarak çıktım ve bir markete girip süt aldım. Kedilerin oraya gelince çömelip kaplarına sütü döktüm. Ayağa kalkıp arkamı dönünce bir iki adım geriledim. Bu sabah ki serseri çocuk ve çetesiydi. 5 kişiler şimdi bittim.
"eee ben sana demiştim şimdi ceza vakti." dedi ve üzerime yürümeye başladı. Arkamı dönüp koşmaya başladım biraz daha hızlanıp bir apartmana girdim. Telefonu çıkarıp Oğuz'u aradım. İlk çalışta açtı.
"alo"
"a...alo Oğuz"
"ne oldu prenses iyi misin"
"oğuz sabahki çocuk ve çetesi peşimde ben bir apartmana saklandım ama dışarıdan sesleri geliyor yaklaşıyorlar ve burası çok karanlık ve ürkütücü" dedim ve ağlmaya başladım. Telefonda hışırtılar geldi ve başkasına geçti telefon.
"şimdi sessiz ol ve bana konum at" dedi Asır
"t...tamam" diyip telefonu kapattım ve konum attım.
Dışarıdaki sesler çoğaldı.
"burada olduğunu biliyorum sürtük. Çıkmaz sokağa girmişsin aptal. Hadi çık olduğun yerden. Apartman kapısının arkasına geçip ağlamaya devam ettim. Birden hıçkırarak ağlamaya başladım. Sesimi duymasın diye ellerimle ağzımı kapattım.
Merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım sessizce. Apartmanın kapısı açılınca Oğuz'u tekrar aradım.
"alo Oğuz apartmana (hıçkırık) girdiler. Lütfen (hıçkırık) acele edin"
"tamam prenses hemen en üst kata çık 1 dakikaya oradayız. Abinlerde yanımızda sakin ol " dedi.
Telefonu kapattım ve cebime koydum. En üst kata çıktım. Merdivendeki sesler yaklaşınca terasın en ucuna gittim. O çocuk ve çetesi terasa çıkınca beni gördüler bu sefer ellerinde sopalar vardı. Bana doğru yaklaşmaya başladılar.
"d...durun gelmeyin lütfen" dedim.
"çok geç küçük sıçan" dedi ve adımlarını hızlandırdı hepsi. Biraz daha geriledim. Birden takılıp duvar dibine düştüm. Ayaklarımı kendime çekip kafamı eğdim ve gözlerimi kapattım.
Birden kavga sesleri gelince kafamı kaldırdım Asırlar ve abimler çocukları dövüyorlardı. Hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Toprak abim yanıma gelip sıkıca sarıldı. Korkudan titriyorum. Ya geç gelselerdi. Abim üstündeki ceketi çıkartıp üstüme örttü. Beni kucağına aldı. Abimin boynuna kafamı sakladım. Abilerimin kokusu beni sakinleştiriyor.
Apartmandan çıkınca gözlerim karardı ve sonrası karanlık...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum... 💙💫
