Sabah alarmın sesiyle uyandım. Yanımda Masal'ı görünce bugün karne günü olduğunu hatırladım. Tabi bugüne kadar çeteyle daha yakın olduk. Masal'ın bizim evde bir odası var. Masal ve Kuzey'in ilişkisi çok güzel. Ben Asır'dan hoşlanıyom. Ama o hoşlanmıyor galiba bilmiyom. Neyse...
Hemen yatakta zıplamaya başladım tabi Masal yine ve yine yataktan düştü. Bu kız niye bizde kaldığı zaman yere yapışıyor. Tamam tamam benim yüzümden. İşlerimizi halledip giyindik.
Nora Masal
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Altına beyaz spor ayakkabı giyip aşağı indik. Abimler bizi görünce hemen yanımıza gelip bizi odamıza götürmeye çalıştılar. Tabi ki biz onları ikna ettik. Kahvaltı yapıp Masal ile abimleri öptük ve çıktık. Sokağın başında bizim çeteyi görünce onlara gülümsedik. Asır ve Kuzey gözlerinden ateş çıkarıyorlardı. Bizde Deniz ve Oğuz'un koluna girip yürümeye başladık. Kuzey Masal'ı kolunu altına alınca kıkırdadım.
"çok tatlısınız keşke ayrılsanız" diyip kahkaha attım. Masal koluma vurunca bende ona vurdum. Sonra tekrar vurdu ve bende vurdum. Kollarımız kızarana kadar devam ettik. İkimizde kahkaha attık. Okulun bahçesine girince takdir aldığı için mutlu olanlar, teşekkür aldığı için şükredenler, Allah'ın takdirini alanlar ve ortalaması 99 olduğu için ağlayanları gördüm. Aboo görmez olaydimmm.
Ben, Masal ve Deniz takdir, Kuzey ve Asır teşekkür, benim biricik kankim de Allah'ın takdirini alıyor.
"ulan Oğuz nasıl alamadın sen belge?" dedim gülerek.
"olsun kankicampingim ben Allah'ın takdirini almışım, o bana yeter de artar bile" dedi gururla. Asır kafasına vurup
"dinin kaç lan?" dedi.
"biir" diyince hepimiz kahkaha attık. Müdür herkesi toplayıp her zamanki konuşmalarından yaptı. Sonra hepimiz sınıfımıza çıkıp karneleri aldık.
Bahçe de buluşup bir avmye gittik. Deniz işi olduğu için arabaya binip gitti bizde eğlenmeye baktık.
DENİZ'DEN...
Bizimkilerden ayrılıp arabaya bindim. Her zaman gittiğim uçurumun kenarına gittim. Arabadan inince biraz uzakta yerde birini gördüm. Umursamadan kenara çok yaklaşmadan oturdum. Annem ve babam vefat ettiğinden beri ayda bir kere buraya gelirim. Bizim çocuklar bilir. Hava biraz daha karardı. Ama o kız hala gitmedi. Hıçkırık sesi duyunca ayağa kalkıp yanına gittim.
"oturabilir miyim?" dedim. Kafasını sallayınca yanına oturup ayaklarımı uzattım.
"neden buraya geldin" dedi. Sesi titriyordu.
"ailem vefat etti bende o günden sonra hep buraya geldim" dedim.
"peki sen niye geldin" diye sordum.
"benim ailem vefat etmedi, beni bırakıp gittiler hemde ben daha çocukken. Kalbimden uçup gittiler. (hıçkırık) Madem çocuk yaptınız neden bakmadınız değil mi? Annem, o ben küçükken hastalandı ve öldü. Babam da o günden sonra kendini (hıçkırık) içki ve kumara verdi. Pislik herifin teki. Bana hem annelik hem babalık yapması gerekirken beni yalnız bıraktı" derin bir nefes aldı.
" b-ben böyle olmasını istememiştim. Sonra mahallemize biri taşında benden birkaç yaş büyük. O küçük yaşımda onu sevmiştim. O da bana söz vermişti büyüyünce evlenicez ama sonra o da gitti. Ama bana söz verdi beni bulucağına dair. Hayatıma giren herkes beni bırakıp gitti. B-ben birisine zarar da vermedim halbuki"dedi. Ağlaması dinmişti. Anlattığı şeyler çok tanıdıktı.
Yüzüme bakınca donup kaldım. Bu Melek. Anlattığı çocuk bendim.
"Deniz!" dedi şaşkınca.
Kolundan tutup hızlıca kendime çekip sarıldım. Ben küçüktüm ama onu hatırlıyorum hemde çok iyi. Taşındığımız için ayrılmıştık. Ama ben onu baya aramıştım. Şimdi de buldum.
Benden ayrılıp yüzüme dokundu.
"s-sen gerçek misin?" dedi. Gülümseyip kafamı salladım. Ayağı kalkıp benide kaldırdı. Tabi ben kalkmasam kaldıramazdı da neyse.
Üstüme atlayıp bacaklarını belime doladı. Ağlamaya başladı. Bir süre öyle kalınca hava karanlık olduğu için onu arabaya götürdüm. Koltuğa oturtup hemen sürücü koltuğuna geçtim.
"neden yanıma gelmedin? Bana söz vermiştin!" diyince gülümsedim.
"güzelim inan bana seni aradım ama bulamadım. Senden sonra hiçbir kızla olmadım. Çünkü birgün karşılaşacağımızı biliyordum" dedim. Gülümseyip sıkıca sarıldı bana.
Ayrılıp bana baktı. "beni eve bırakır mısın?" diyince olumlu anlamda kafamı salladım.
Tarif ettiği yere geldiğimizde salonun lambası açıktı.
O da açık lambayı görünce yutkunup bana döndü. Zoraki bir şekilde gülümseyip "s-sonra görüşürüz" dedi. Tam kapıyı açıcakken kapıları kilitleyip arabayı çalıştırdım.
"baban evde dimi?" dedim.
Kafasını salladı.
"o zaman güzelim, ben sence seni bırakırmıyım o herife?" dedim sırıtarak.
Gözlerini şaşkınca açıp bana baktı. "bırakmaz mısın?" dedi. Onun bu tatlı haline sırıttım ve kendime çekip alnından öptüm.
"bırakmam güzelim. Hatta seni bir yere götürücem" dedim. Kafasını çocuklar gibi sallayınca arabayı sürmeye başladım. Bir süre sonra dağ evine geldik. Çocuklara haber verdim burda kalacağıma dair. Melek'e baktığımda uyumuş olduğunu gördüm. Arabadan inip onun kapısını açtım. Kucağıma alıp dağ evine doğru ilerledim. Kapıyı açıp içeri geçtim ve arkamdan kapattım.
Odama gidip Melek'i yatağıma yatırdım. Ayakkabılarını çıkarıp bende yanına yattım. Kafamı saçlarına gömüp kendimi uykuya bıraktım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Melek❣️Deniz çiftini nasıl buldunuz? Sizi seviyomm. Kendinize çok cici bakınn❣️😘🌼🌼(bölüm içime sinmedi ama sizi de bekletmiyim fazla)
