☘️6☘️

6.7K 461 141
                                    

Onu dinlememiştim.. bana hayır dediğinde onu dinlememiştim.

Annemin yanına gitmek istemiştim.. ve öylede yapmıştım.

Taksi durduğu an, hızla arabadan indim ve koşturmaya başladım. Hızlı bir şekilde annemin odasına vardığımda doktorlar, annemin bedenine şok veriyordu.

İşte o an, ağzımdan acı dolu bir çığlık koyverdi. Gözlerim doldu kalbim sıkıştı ve ben yok oldum.

"Hayır!" diye bağırdığımda, birçok göz bana dönmüştü.

"Ölemez! o min-hi o lalisanın annesi beni bir başıma bırakıp öylece gidemez! tanrı buna izin veremez!" dediğimde ellerimi duvarlara vuruyor ve var gücümle bağırıyordum.

Hayır, hayır bir anne çocuğunu bırakmazdı. Bırakamazdı...

"Babam gibi sende beni bırakamazsın! bunu bana yapamazsın!" diye haykırdığımda çoktan yere çökmüştüm bile.

"Bana söz vermiştin! herzaman yanımda olacağına söz vermiştin.!" diye haykırdığımda, ciğerlerim acıyana kadar boğazım yanana dek ağlamaya devam ettim.

Hiçkimse gelmedi. Ne o geldi nede bir başkası. Gelmesini beklemiyordum gerçi.

Saatlerce doktorlar odadan çıkmadı.. saatlerce ben orada ağladım.. saatlerce ben dahada acı çektim, öldüm belkide.

Herşeyin bir rüya olmasını diledim. Herşeyin kötü bri kabus olmasını diledim.

En sonunda annemi odadan çıkarttılar ve ameliyathaneye aldılar. Yapamazdı. ölemezdiki.

"Beni bırakıp gidersen seninle asla konuşmam min-hi manoban!" diye haykırdığımda, herkes bana acıyarak bakmakla kalıyordu.
.
.
.

"Lalisa hanım!" diye bir ses duyduğumda yavaşca ayağa kalktım ve, doktorun yüzüne korku ile baktım. "Merak etmeyin sadece küçük bir komplikasyon geçirdi şuan durumu iyi."

"Onu görebilirmiyim?"

"Tabii." dediğinde ben, hızlıca yoğun bakım odasına girmiştim.Oracıkta öylece yatıyordu. Yalnız başına.

"Anne." dedim hıçkırarak yanına oturarak. İnce parmaklarını kavradım ve hepsini teker teker öpüverdim.

"Anne, özür dilerim lunaparka gitmek istediğim için, bu durumda olduğun için çok özür dilerim anne."

"Ben, evleniyorum anne. Hiç tanımadığım bir adamla evleniyorum. Ama, bunların hepsi senin için. Merak etme herzaman mutlu olacağım."

Yanındaki yorganı kaldırdım ve iki büklüm olarak yanına kıvrıldım. O beni belki duymuyordu, görmüyordu ama kalbi atıyordu.

Bir hıçkırık daha koptu ağzımdan.

"Üzgünüm. Herşey için çok üzgünüm. Şimdi, açsan gözlerini o güzel gözlerin ile bana baksan sonrada, beni teselli etsen. Yada kızdan, azarlasan."

"Çorap giymediğim günü hatırlıyormusun? hani hasta olduğumda sen beni bir güzel azarlamıştın. Hem tedavi ediyordun hemde azarlıyordun. "

"Hayatım boyunca beni azarlayacağını bilsem anne, kabul ederim. Seninle uyumak için, senin yanaklarından öpebilmek için ve, sana sarılabilmek için."

Yavaşca yorganı açtım ve yataktan çıkıp yüzüne baktım. Sakince uyuyordu. Gerçi, içinde ne yaşıyor onu bilmiyordum.

Yavaşca odadan çıktığımda jungkooku fark etmiştim. Dişini sıkmış elini yumruk yapmış ve kendini duvara yaslamış bir şekilde beni öylece bekliyordu.

Hızlı adımlarla yanıma geldi ve parmaklarını bileğime dolayarak beni çekiştirmeye başladı.

Arabasının içine beni sertçe fırlattığında, gözümden bir damla yaş düşmüştü. Hiç konuşmadan arabayı sürmeye başladı ve bir evde durdu.

Burası geçen gittiğimiz ev değildi. Dağda bulunan bir evdi.

Parmakları bileğime yapıştığı an, açık olan kapıdan içeri girdi ve beni bodrum kata indirdi.

Karanlık, tozlu, eski.

Odanın ışığını açar açmaz beni hızla yere fırlattığında ağzımdan bir hıçkırık kopmuştu  ve ben, ayağımu burkmuştum.

Cehennemimi başlatan adama elimi tuttuğu zaman, güvenmiyorum.

"Aptalsın! salağın önde gidenisin! sen kim oluyorsunda benden izinsiz biryere gidiyorsun?! ha? "

"A-annem."

"Anneni bahane etme! ben sana seni daha sonra götüreceğimi söylemiştim ama sen, beni dinlemeden koşarak balodan çıktın ne oldu biliyormusun?!"

"Dur ben söyleyeyim:Basın haberlerimiz ile çalkalanıyor! sırf senin aptallığın yüzünden!"

"Annem ölüyordu! kalbi duracaktı!" diye aniden çıkıştığımda o, üzerime eğildi ve çenemi kavrayarak kafamı geriye yatırdı.

"Ama durmadı değilmi?! sana ben seni götüreceğimi söyledim! birde sana akıllı demiştim kelimelerime yazık!"

"Sen aptalın tekisin tamammı?! annende sende zerre umrumda değilsiniz! oyun icabı olmasa sizin yanınızdan bile geçmem!"

Üstün görmek?

"Annem, o benim Herşeyim sen, yalnızlık nedir bilmezsin! sen, el bebek gül bebek büyütülürken ben, can çekişiyordum. Oradaki insanlar bile bana senden daha fazla acıdı"

"Annemin her tepki vermeyişi benim kalbime bir hançer edası ile saplandı. Annem ölseydi bende annemle birlikte ölürdüm. O gitseydi bende giderdim. O, acı çektiği an bende o acının 10 katını çektim. Ama sen, bunları anlayamazsın!"

Dediğimde çenemi bırakmış ve hızlı adımlarla odadan çıkarak kapısını kilitlemişti.

Cehennemine hoşgeldin pranpriya manoban!

▶️Arkadaşlar hikayem neden okunmuyor? hala anlamış değilim. Yani kötü bir kurgumu oldu?

❤️
❤️ ▶️ ▶️ ▶️ Sizi seviyorum...
❤️

SİLVER ☘️ LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin