☘️19☘️

6.2K 386 304
                                    

Daha kuaförden yeni çıkmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha kuaförden yeni çıkmıştım. Ve cidden saçı yapması uzun sürmüştü. Çünkü, fön makinası bozulmuştu üstüne birde elektrik gidince 1 saatlik olan iş 2.30 saate çıkmıştı.

Jungkookun işi olduğundan o, doğum gününe daha sonra katılacaktı. Yani tek gidecektim. Ve bu beni mutsuz etmişti.

"Lisa! harika görünüyorsun tatlım" dedi jisoo unnie kollarını iki yana açıp bana sıkı sıkı sarılarak. Bende sarılmasına karşılık verdim ve, "Teşekkür ederim unnie. Oppam nerede?"

"Bak şurada." dediğinde, yavaş adımlarla yanına yaklaşmıştım usulca. "Doğum günün kutlu olsun oppa!" dediğimde o, gözlerini büyültmüş ve oda unniem gibi bana sıkı sıkı sarılmıştı.

Yanındaki adamın bakışlarını sevmemiştim.

"Teşekkür ederim güzelim. Hediye içinde geldiğin içinde."

"Lafı bile olmaz oppa."

"Ah, bu oh sehun kendisi benim çocukluk arkadaşımdır." dedi onu göstererek. Adam, yavaşca elini uzattığında elini tutmuş ve yapmacık gülümsememi yüzüme yerleştirmiştim.

Belime yerleştiren parmaklar irkilmeme neden olurken, bu parmakların jungkook'a ait olduğunu bilmek beni rahatlatmıştı.

Hızla elimi adamın elinden ayırdım ve ona döndüm. O ise, bana gülümseyip dudağıma bir öpücük kondurdu.

Bayılacak gibi hissediyorum.

"Siz sevgilimisiniz?"

"Evliyiz."

Dedi jungkook dişini sıkarak. "Voah! sen tek gecelik takılmıyormuydun ya?" dediğinde belimdeki eli sıkılaşmıştı.

"Onu yapan sen değilmiydin sehun? bence karıştırıyorsun."

"Yanındaki kızı aldattığında ona yazık olacak."

"Laflarınıza dikkat ederseniz sevinirim bayım."

"Bayım mı? ah bana sehun diyebilirsin."

"Sizi kendime o kadar yakın görmüyorum. Yani söylemeyeceğim."

Tek kaşı yavaş bir şekilde havalanırken içkisini dudaklarına götürdü ve bir yudum daha aldıktan sonra,

"Bu adamda ne buldun merak ediyorum? tipini beğenipte mi evlendin?"

"Ben kalbini sevdim. Güzellik herzaman 2.planladadır benim için. Sonuçta sevmediğiniz bir adamla güzelliği için evlenmessiniz öyle değilmi?"

Dediğimde yumruğunu sıkmıştı.
"Onun geçmişini bilmiyorsun!"

"Bilip bilmemem birşeyi değiştirmeyecek. Yada kiminle neler yaptığı. Eskiye takılıp kalırsanız geleceğe asla bakamazsınız. Ayrıca, o bana kalbini verdi daha ne isteyebilirimki?"

"Miğde bulandırıcı."

"Senin asla anlayamayacağın birşey sehun. Yazık, ne seni seven bir ailen var nede seni seven bir kız arkadaşın veya karın. Bu yüzden bu duyguyu bilemezsin."

Dediğinde jungkook sehun, boynunu kıtlatmıştı. Gözlerini benim üzerime diktiğinde yerimde kıpırdamıştım.

"O, gözlerini karımın üzerinden çek sehuncuğum. Yoksa olacakları düşünmek bile istemiyorum."

"Hah! yapsana ne yapacaksan durma."

Jungkook, gözlerini kıstı ve elini belimden çekip onu yanına gidecektiki, ben onu kolundan tutup durdurmuştum. "Değmez." dediğimde yüzüme sıcacık bir gülümseme kondurmuştum.

"Dans edelimmi?" dediğimde o, kafasını olumlu anlamda sallamış ve elimi tutmuştu.

Dans pistine geldiğimizde ise, ellerini herzamanki gibi belime yerleştirdi bende ellerimi boynuna doladım ve öylece birbirimizle bakışmaya başladık.

"O adam kim?"

"Rakip firmanın CEO'su"

"Neden sana laf attığı belli oluyor."

"Tam 10 ihalede yenildiği için soğuk su bile kesmedi kendisini." dediğinde kıkırdamıştım.

"Bana ne yapıyorsun?" dediğinde başka tarafa çevirdiğim bakışlarımı ona çevirdim."Ha?"

"Diyorumki,bana bir gülümsemenle sinirim uçup gitti. Üstelik ben bipolar bir adamım."

"Bilmiyorum. Ama, ben kriz geçirdiğimdede sen beni uyutabilmiştin üstelik jisoo unnie beni 3 saatte sakinleştiremezken."

Güldü, güldüm.

Gözleri gözlerimde, kalbi kalbimdeydi şuan sanki.

"Aşkın hafif kanatları ile aştım bu duvarları. durduramaz sevgiyi bu taş sınırlar."

Dediğinde dona kalmıştım sanki. Romeonun en sevdiğim repliğini söylemişti bana. Dudaklarından dökülen sözler sanki zamanı durdurmuştu.

Zaman durmuş akrep yelkovanı kovalamayı bırakmış ve o küçük lisa eskiye yeniden gidivermişti.

Gözlerim dolmaya başlamıştı hissediyordum.

"Sen..." dedim. Dudaklarımdan sadece bu kelimeler dökülmüştü. Gözümden bir damla yaş aktığında o, tek eli ile gözyaşımı silmişti. "Sen, romeonun en sevdiğim repliğini tekrarlıyorsun." dediğimde o gülümsemişti.

"Senin için, öğrendim ve ezberledim."

"Benim için..."

"Senin için..."

"Arkadaşlar! pasta kesimi için toplanabilirmiyiz lütfen!" dediğinde jin oppa dansı durdurmuştuk.

Ben hala olayın şokunda iken o, elini elime kenetlemiş ve pastanın yanına yani jin oppanın yanına götürmüştü.

"Normalde pastayı doğum günü çocuğu üfler ama, sanırım bu yaşı geçmişe benziyorum. Yada bir tür bahane diyelim."

"Uzun lafın kısası bu hakkı lisaya vereceğim. Dilek dileme hakkını ve pasta kesme hakkını ona vereceğim."

Dediğinde, gözlerim büyümüş ve ben duygulanmıştım. "Hadi gel kardeşim." dediğinde gözlerim jungkooku bulmuştu o ise, bana sıcacık bir gülümseme sunmuştu.

Yavaşca elini bıraktım ve, jin oppanın yanına gittim. Gözlerimi kapattım ve dilemek istediğim şeyi diledim.

Herzaman mutlu olabilmek.

Gözlerimi açtığım zaman, mumu üfledim. Etraftan alkış ve ıslık sesleri yükseldiğinde jin oppa elime bıçağı verdi. Ardından jisoo unnie jungkooku arkasından ittirerek yanıma getirtti.

Benim elim bıçağın sapındayken onun eli bıçağın üstündeydi. Yavaş bir biçimde pastayı keserken o kulağıma sadece 5 kelime fısıldadı.

"Buda sürprizin bir parçasıydı sarışın."

Ayayayayay neler oluyor neler. Hikayeyi kontrol edeyim derken, feeld geçirdim aq.

Neyse umarın beğenmissinizdir.Yarın ki bölümde yani 20.bölümde güzel, şeyler olacak. Jisoo kapak yapcak sksksks. Azıcık spoiden zarar gelmez.

❤️
❤️▶️▶️▶️ Sizi seviyorum...
❤️

Liskook ile kalın 🎈

SİLVER ☘️ LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin