"Ajumma! bana telefonumu getirebilirmisin?" diye bağırdığımda "Getiriyorum lisa kızım bekle." diye bir ses duymam dudaklarımın iki yana kıvrılmasına sebep olmuştu.
"Al bakalım." dediğinde yavaşca doğrulmuş ve ona, gülümsemiştim. "Bir ihtiyacın olursa seslen." dediğinde kafamı sallamış ve telefonun ekran kilidini kaldırıp jungkook'u görüntülü aramıştım.
Bir kaç saniye sonra telefon açıldığında o, telefonunu büyük ihtimalle sabit durabilecek yere koymuş evraklara bakınıyordu.
"Selam!" dediğimde kafasını kaldırmış ve bana gülümsemişti. "Selam." dediğinde, işinden ne kadar bıktığını ve yorulduğunu anlamıştım.
"Yoruldun mu?"
"Fazlasıyla yoruldum lisa.." bıkkın bir nefes verdi ve kafasını tekrar kağıtlara eğdi. "Uh, akşam bir pasta yiyemeyecek kadar yorgun musun?" diye sorduğumda dudaklarının iki yana kıvrıldığını görmüştüm.
"O kadar yorgun değilim jeon lalisa." dediğinde gülümsemiştim. "Başına jeon ekinin gelmesini seviyorsun değilmi?" diye ani sorusu karşısında afallamış ve kaşlarımı çatmıştım.
"Yani, evet." dediğimde oda gülümsemiş ve elini çenesine yaslamıştı. "Oturma odasında mısın?" diye sorduğunda kafamı salladım ve, "Televizyonda yapacak birşey bulamadığım için, seni aramak istedim." Dediğimde o, dudaklarını ısırdı.
"İstersen, yarın doktora gittikten sonra, bir günümü seninle geçirebilirim."
Ağzımdan çıkan 'evet' lafını duymak istiyordu çünkü, inanılmaz derecede yorulduğunu hissediyorum."Olur." dediğimde hevesle kafasını sallamış ve bir süre öylece beni izlemişti.
"Kapatmam gerek güzelim. Toplantı saatime az kaldı. Görüşürüz."
"Görüşürüz ve pasta çikolatalı olsun!" dediğimde hevesle birbirimize el sallamış ve telefonu aynı anda kapatmıştık. Derin bir nefes aldım ve, yavaşca doğrularak ayağa kalktım,masanın üzerinde duran romeo ve juliet kitabını almış ve adımlarımı bahçeye çevirerek oradaki, koltuk şeklindeki salıncağa uzanmış ve bir ayağımı bir ayağım üzerine atmıştım.
Bir süre boyunca kitap okuduğumda, karnıma giren sancı ile dudaklarımı birbirine bastırmış ve, doğrulmaya çalışmıştım ama başaramamıştım.
"Ajumma!" diye bağırdığımda, duyan olmamıştı. "Eun woo!" diye daha yüksek sesle bağırdığımda,ayak seslerini duymuştum. "Lalisa hanım, iyi misiniz?" diye bir ses duyduğumda doğrulamak için elimi ona uzatmıştım.
O, elimi tuttuğunda dudaklarımı birbirine bastırdım ve yavaşca derin nefesler aldım. "Sadece önemsiz bir sancı. Teşekkür ederim." dediğimde kafasını sallamış ve, "Birşey olursa seslenin." dediğimde kafamı sallamıştım.
Tekrar arkama yaslandığımda, bir süre boyunca gözlerimi kapattım ve gelen tatlı meltem ile sarı saçlarımın uçuşmasına izin verdim.
Aniden çalan telefonum ile kaşlarım çatarken gözlerimi açtım ve gelen aramaya baktığımda telefonda 'babe❤️' yazısı çıktığında yutkundum ve telefonu açtım.
"Lisa, sen iyisin değil mi?! bak, istersen yanına gelebilirim. Fazla sancın var mı?! bir yerin ağrıyormu??"
"Sevgilim, biraz sakin olabilirmisin lütfen? bak, ben iyiyim hiçbirşeyim yok tamammı? sadece önemsiz bir sancıydı ve kendimi şuan iyi hissediyorum."
"Görmeden inanmayacağım lisa ve, şimdi yanına geliyorum..."
Derin bir nefes aldım ve, telefonu tekrardan koltuğa koyarak arkama yaslandım ve, kitabımı elime alarak okumaya devam ettim.
☘️
"Lisa, ne demek endişelenme ya?! sancım oldu diyorsun ve ben, endişelenmeyeyim öyle mi?"
"Bak, sancım oldu ama geçti! jungkook, 4.aya giriyoruz ve bu ayda yalancı sancılar çok olacak bunu sende biliyorsun! ve artık endişelenmeyi ve başımda durmayı kes! " dediğimde sesim beklediğimden sert çıkmış ve kaşları düzelse bile, yüzünün düşmesi kalbinin kırıldığını anlamıştım.
"Ben odamdayım.." dediğinde, dudaklarımı ısırdım. Büyük bir hata yapmıştım. Çünkü o, baba olacaktı ve karnımdaki çocuğa zarar gelmesini istemiyordu aynı zamanda bütün gün başımda durmuş ve en ufak hareketime izin vermeyerek kendinden ödün vermişti. Kabul, onu ben değiştirmiştim ama onu kırmak istemiyordum.. ama benide biraz anlaması gerekiyordu nede olsa sürekli başımda durulmasını sevmediğimi oda, biliyordu. Ama yüzündeki bakış, benim içimi sızlatmış ve canımın yanmasına neden olmuştu.
Yavaşca yaslandığım duvarda ayrıldım ve, adımlarımı üst kata çevirip çalışma odasına yönlendirdim.
O, kolunu masaya uzatmış ve kafasını koluna koyarak dudaklarını birbirine örtmüştü ve derin nefesler alıyordu.
Ya o çok büyütüyordu yada ben, fazla tepki vermiştim.
"Kook?" bu isimle ona seslenmi seviyordu. Yüzünü kaldırdığında, kaşları çatık ifadesini daha yumuşak bir ifade almıştı ama gülümsememişti.
Çıplak, ayaklarımla yanına doğru adımladığımda, onu omuzlarından tutarak biraz geriye çektim ve boşluktan yararlanarak önüne geçtim ve ona sarıldım. "Özür dilerim sevgilim. Sana öyle bağırmamalıydım. Endişelenmeni anlıyorum ama, sende biliyorsun başımda birilerinin sürekli durmasını sevmiyorum." dediğimde parmaklarım yumuşak kahverengi saçlarını bulmuş ve okşamaya başlamıştı derin bir nefes verdi ve, ellerini karnıma sarıp sıkmadan, kafasını karnıma koydu..
"Bende özür dilerim sevgilim." Dediğinde dudakları şişmeye başlayan karnımı bulmuş ve yumuşak bir öpücük kondurup kafasını tekrar karnıma yaslamıştı.
"Şey.. çikolatalı pasta?" diye sorduğumda, dudaklarının iki yana kıvrıldığını anlamak zor olmamıştı. "Çikolatalı pasta? ha sen onu diyorsun? ama ben, çikolatalı pastadan daha iyi birşey biliyorum." dediğinde yavaşca ayağa kalkmış ve önümde durmuştu.
"Neymiş o?" dediğimde, yavaşca eğilerek dudaklarıma uzandı ve dudaklarını dudaklarıma kapattı.
"Dudakların.."
...
-Hikaye pek içime sinmedi:(sizce güzel olmuşmu ponçiklerim?
-Ya şu hikaye 2K olduya sürekli size teşekkür edesim geliyor ❣️ bu arada bu hikayenin finalinden sonra, özel bölümler gelecek ponçiklerim :) ve yine desteğiniz için teşekkür ederim ❤️❤️💞💞
Seviyorum sizi ❤️
Liskook ile kalın 🎈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİLVER ☘️ Liskook
Teen FictionHayatıma bana yardım etmek adına giren adam, benim onunla 1 buçuk sene evli kalmamı istiyordu... #Lizkook1 (06.02.2020) #Ceykey2 (06.02.2020) #Lali3 (06.02.2020) Lalisa ❣️ Jungkook