☘️10☘️

6.8K 421 350
                                    

İki ay.. 60 gün..

Düğün günü gelip çatmışken, annem hala uyanmamıştı. Ne uyanmıştı nede üzerime gelinliğimi giydirebilmişti.

Bana gelinliğimi giydiren kişi, unniem olmuştu.

"Bir melekten farksızsın lisa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bir melekten farksızsın lisa." dedi jisoo unnie etrafımda hızlıca bir tur atarak. Yüzümde gülümsemem oluşurken, "Keşke annemde yanıma olsaydı unnie." dediğimde gülen yüzü düşmüştü.

"Ama, sen varsınya yanımda ben çok mutluyum!"

Yalan?

Dediğim cümle tamamen mutlu olması için söylenen bir cümleydi. O, somurtan yüzünü o halden çıkarıp hızla gülümsemesini bana sundu.

Bende ona gülümseyerek karışılık verdiğimde, "Jisoo hadi ha-oha!" dedi içeri giren jin oppa.

Ağzı açık bir biçimde bana yaklaştı ve, sağ elimi tutarak beni etrafımda döndürdü.

"Tanrım! jisoodan sonra en güzel kadın olabilirsin!" dediğinde jin oppa, yine gülümsememe engel olamamıştım.

"Artık biz gidelim lice. Birazdan jungkook gelir." dediğinde onu onaylarcasına kafamı sallamıştım ve gitmelerini izlemiştim.

Artık bana yeni bir takma isim bulmuşlardı. Bana lali veya lili demiyorlardı bana, lice diyorlardı ve bu benim kendimi özel hissetmeme neden oluyordu.

Gözümden bir damla yaş düştü aniden. Neden ağladığımı anlamamıştım ama, aniden gelen bir histi.

Kapının iki kez tıklatılması ile, 'gel' komutunu verdim. Verir vermez içeri damatlığıyla giren jungkooku görmüştüm.

Kabul etmeliydimki, kendi etradında bir auraya sahipti. Ve bu insanı etkileyebiliyordu.

Bir süre öylece kapının pervazında durdu ve gözlerini üzerime dikti. Daha sonrasında ise, kolunu girmem için uzattı. Gelinliğimi hafif kaldırdım ve yavaşca koluna girdim.

Ardından ikimizde odadan çıktık. Benim bir elim gelinliğimi tutarken, diğer elim jungkookun kolundaydı.

Flashlar ardı ardına patlarken ben, yüzüme o sahteci gülümsemeyi kondurmuştum. Yapmam gereken buydu öyle değilmi?

İkimizde Nikah masasındaki yerimizi aldığımızda, nikah memuru çoktan gelmiş ve defteri açmış bizi bekliyordu.

"Siz, jeon jungkooka lalisa manobanı karınız olarak kabul ediyormusunuz?"

"Evet."

Alkış sesleri kulaklarımı doldururken, sıra bana gelmişti. Hani, dizilerde veya romanlarda o meşhur sahne gelirde kız zorlanırya! hah! o bölümdeydik işte!

"Siz, lalisa manoban jeon jungkooku kocanız olarak kabul ediyormusunuz?"

"Evet." dedim bir çırpıda. Uzatmanın manası yoktu nede insanları kuşkulandırmanın.

SİLVER ☘️ LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin