Saatlerdir bu koltukta oturur pozisyondaydım. Ağlamıyordum. Haykırmıyordum. Çığlık atmıyordum.
Öylece iki büklüm kalmış etrafa bakıyordum. Üzerimi zorda olsa değiştirmiştim. Üzerime bol beyaz bir tişört giymiştim.
'Ne zaman üzülürsen, anılarımız hatırla güzel kızım'
Gözlerimi usulca kapattım ve, onlarca biriktirdiğimiz anıları düşünmeye başladım. Annemin babama ettiği iltifatları babamın annem ile oyun oynayıp yalandan doğum gününü unutmuş olmasını birbirlerine romeo ve juliet gibi davranmalarını düşündüm.
Düşündüm, hatırladım, idrak ettim.
Bakışları, sözleri, davranışları canlandı kafamda.
Babam, herzaman beni anneme benzetiyordu. Onun gibi yüz hatlarına sahiptim, onun gibi sarı saçlara. Ama gözlerim mavi yerine kahverengi rengindeydi.
Yarın annemin doğum günüydü...
3 senedir doğum gününü kutlayamıyordu, 3 senedir öylece yatıyordu. Belkide beni duyuyordu yada her nerede ise beni oradan izliyordu.
O ölürse ben yapamazdımki... yaşama sebebim oydu hayatımı feda edecek olmamın sebebi oydu. Julieti hayatta tutmaya çalışmamın nedeni oydu.
Bazen annemle beraber evde romeo ile juliet repliklerini tekrar edip evde gülüşürdük. Bazen ise, saçma sapan dans hareketleri sergileyip birbirimizi eğlendirirdik.
Ama, annemin tamamlanmamış bir tablosu vardı. O tablo bendim. Öylece örtünün altında kalan, yarım kalan tablo bendim işte. Tamamlamaya gücüm yetmedi.. onun fırçasını elime almaya, boyayı tuvale sürmeye gücüm yetmedi.
Oysaki o bana, 'eğer birşey olursa tabloyu tamamla' demişti ama, o cesareti kendimde bulamamıştım. Veya bulmak istememiştim.
O ayağa kalkacaktı, o tabloyu kendisi tamamlayacak, fırçayı kendisi tutacak ve boyayı tuvalin üzerinde kendi gezdirecekti.
Bunu yapan ben olmayacaktım.
"Lisa!" diye bir ses duyduğumda bunun jisoonun sesi olduğunu anlamıştım. O hızla yanıma koştu ve bana kocaman ve sıkı sıkı bir sarılma bahşetti.
"Ah tatlım! jungkook olanları anlattıda ayağın nasıl?!"
"Daha.. iyi"
Dediğimde, ellerimi beline sarmıştım. Evin içinde iki ses daha duyulmuştu. Jungkook ve jin oppa.
"Lisa, çekinme benden. Ağlamak istiyorsan ağla. Kimse sana birşey diyemez." dediği an, ağzımdan acı dolu bir hıçkırık kopmuştu.
Gözlerimi kapattığım an, gözlerimden yaşlar ardı ardına akmıştı.Evdeki sesler durmuştu. Yerine benim hıçkırık seslerim doldurmuştu.
"Annem beni bırakacak! beni burada bırakıp gidecek!" dediğimde, gözlerimi açmıştım.
"O romeosunun yanına gitmek istiyor! benim yanımda kalmak istemiyor!"
"Romeo?"
"Annem ve babam.. evde romeo ile juliet repliklerini ezberlerlerdi. Ve sürekli birbirlerine bu sözleri söylerlerdi. Bu yüzden annem, babama romeo babam, anneme juliet derdi."
Gözlerimi tekrar kapattığımda yüzüm ince kemikli ve birde sıcak parmaklar tarafından avuçlanmıştı.
Jeon jungkook.
Tekrar hıçkırdığımda ise o, rolünü oynamaya devam etmişti. Ama, ben rol yapmıyordum. Bu rol yapılabilecek birşey değildi.
"Annen iyi olacak güzelim. Ve gelinliğini sana jisoo değil o giydirecek".
Beni kandırıyorsun!
"Sahi bunu yapar mı?"
"Neden yapmasınki? o bir anne. Anneler çocuklarını ne olursa olsun bırakmaz güzelim. Ve anneninde bu güzel kızını bırakacağını sanmıyorum."
Dediğinde ellerimi boynuna sarmış ve kafamı boynuna koymuştum. Yavaşca kulağına fısıldadım.
"Annem gibi kokuyorsun.Çilek ve vanilya." dediğimse göz yaşlarım gömleğini ıslatıyordu.
"Biliyorum, belki kabul etmessin ama seninle uyumama izin verirmisin? bu ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ama, sadece benimle uyu. Ondan sonra davranışlarım asla değişmeyecek. Sende olacağı gibi."
Dediğimde bir elini belime koymuş diğer elinide bacaklarımın altından geçirip beni kolayca kucağına almıştı.
Bir insan cehennemiyle baş başa kalması ne kadar doğruysa benimkide o kadar doğruydu.
Beni yavaşca yatağa yatırdığında, kendide yanıma yattı. Ama ben, hızla ellerimi beline dolayıp kafamı boyun girintise soktum. Onun kafası saçlarıma denk geliyordu.
"Sadece bir kez olsun.. 3 yıldır özlediğim kokuyu bulmuşken sadece bir kez onunla uyumak istiyorum."
"O zaman bende sana, sadece bir kez bu koku ile uyuma şansı veriyorum. Sen uyuyana kadar yanından gitmeyeceğim."
Dediğinde elleri belimde sıkılmıştı.
Nasıl hem kötü bir yandanda iyi ve şefkatli olabiliyorsun?
Ve bende, o kokuyu bulmuşken gözlerimi yavaşca kapattım ve uykuya daldım...
Neden bana acı veren sen iken, yaralarımı saranda sen oluyorsun?. Bu kafamı karıştırıyor ve ben bunu istemiyorum!
*Aaa lisa-shi ne yapıyorsunuz siz öyle? kalbimize mi indireceksiniz?!
*Bölüm atmadığım yani geç attığım için çok üzgünüm hastaneden daha yeni eve geldimde. Ve anca bölümü düzenleyebildim.Umarım beğenmissinizdir.
❤️
❤️ ▶️ ▶️ ▶️ Sizi seviyorum...
❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİLVER ☘️ Liskook
Novela JuvenilHayatıma bana yardım etmek adına giren adam, benim onunla 1 buçuk sene evli kalmamı istiyordu... #Lizkook1 (06.02.2020) #Ceykey2 (06.02.2020) #Lali3 (06.02.2020) Lalisa ❣️ Jungkook