Her masalın sonunda yakışıklı prens ve güzel prenses mutlu sona ulaşır, sonsuza dek mutlu yaşarlardı... Peki gerçekte iki mükemmel bir araya gelirse ne olurdu? Onlar için de bir mutlu son var mıydı?
Agah Ali Erdemli, ailesinin güzel yuvası bir kadın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tüm gözler onun üzerindeydi, tüm kameralar onu çekiyordu. Eli belinde, dik adımlarla, seksi bakışlarıyla tüm kadınlığı ve gücüyle sahnenin üzerindeydi.
Kadınlar hayranlık ve kıskançlık arasındaki ince çizgideki bakışlarıyla onu incelerken, erkekler gözlerinden taşan hayranlıkla bakıyorlardı kadına. Güzelliğinin oldukça farkında olan, bu bakışlara senelerdir alışmış Işık için insanların bakışlarının, düşüncelerinin hiçbir önemi yoktu... Biri dışında.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O mavi gözler dışında.
Komiktir ki, hayranlığını ve tapınmasını istediği tek adam en önde durmuş, tüm güzelliğiyle sahnede duran kadına ifadesiz, fakat içi alev alev yanan gözlerle bakıyordu. Tüm dünya arasında, bir tek bu adam kadının durduğu noktadan nefret ediyordu.
Agah Ali Erdemli. Birkaç saniyelikti aralarında geçen bakışma, ama kadın adamın söylemek istediği her şeyi almıştı o bakışlardan. Hafif bir gülümseme attı onun tarafına doğru, yalnızca adamın fark edeceği bir meydan okuma.
Elbette Agah Ali kadının suratındaki gülümsemenin sebebini anlamıştı, çenesini sıktı, yumruk olmuş elini pantolonuna sakladı. Yanan bakışları kadının bedeninde dolaştı, yalnızca Agah Ali'nin bilmesi gereken sıkı, bembeyaz bedeninin hiçbir kısmını saklamayan parlak iç çamaşırlarında gezindi. Niye her defasında buraya geliyordu? Niye her defasında kendine bu eziyeti yapıyordu? Tek istediği kadını omzuna attığı gibi, tüm bu bakışların odağından kaçırmaktı.
Işık bu hayatta adamın kendine saklamak istediği tek kadındı. Kendine saklayamayacağı tek kadın.
Bu onların hayatıydı. Birbirlerini deli gibi arzulayacak, belki çalıntı bir geceliğine birbirlerinde özlemlerini dindirecek ama bunun dışında birbirlerine hep uzaktan bakacaklardı. Birbirlerine asla uyum sağlayamayacaklardı.
Bu onların kaderiydi. Onlar kalabalık arasında. bir araya gelemeyecek, fakat kuytularda daima birbirlerine özlemle bakacak iki kişiydi.
Fakat hikayenin gidişatı çok yakında değişecekti...
