bölüm yirmi beş

12.4K 1K 202
                                    

ERDEMLİ AİLESİNE BÜYÜK ŞOK

ASIM ERDEMLİ ASİSTANIYLA BASILDI!

ŞOK ŞOK! ASIM ERDEMLİ'DEN ŞOK AÇIKLAMA: 'PİŞMAN DEĞİLİM, ASUDE BENİM HAYATIMIN AŞKI'

Her yerdeydi. Tüm haberlerde, magazinde, televizyonda... Kameralar peşimizden ilerlemeden dışarıya çıkmak imkansızdı. Herkes, yakın aile dostlarımız dahi bize bakıp fısıldaşıyorlar, duydukları dedikoduları birbirleriyle paylaşıyorlardı.

Annem sessizdi... Nil sürekli sinir krizi geçiriyor, Fırat babama olan nefretini okuldaki diğer çocuklardan çıkarıyor, zavallı minik Ecmel'im hiç durmadan ağlıyordu. Öte yandan annem... tepki vermesi gereken asıl insan... sessizdi. Öyle bir sessizlikti ki, ödümü koparıyordu. Uykularımı kaçırıyordu sessizliği.

Bunun olacağını biliyordum.

Hissetmiştim.

Hizmetçilerden birisi arayıp, annemin hepsine bugünlük izin verdiğini, evde kimseyi istemediğini söylediğinde, hiç düşünmeden arabama atlamış ve tüm trafik kurallarını hiçe sayarak eve ulaşmıştım.

Annemi evin önünde, kanlar içinde yerde gördüğüm anı hayatım boyunca unutmayacaktım.

O an beni sonsuza dek avlayacaktı.

Hap içmişti. Bir sürü hap içmişti. Doktorlar içtiği hapların etkisiyle dengesini kaybedip balkondan mı düşmüştü yoksa atlamış mıydı, bilmiyorlardı. Ne fark ederdi bilmiyordum.

Sonuçta ölmek istemişti değil mi?

O kadın yüzünden. Babam yüzünden.

Kanlar içindeydi annem. Yüzü, saçları, kolları... Kendi kanının içinde hareketsizce yatıyordu eve geldiğimde. Ona yetişememiştim. O kadar... o kadar cansızdı ki ilk başta öldüğünü düşünmüştüm.

Yaşıyor muydu ki?

Her tarafım kan içindeydi. Tişörtüm, ellerim, pantolonum. Her yerimde kan vardı. Annemin kanı.

Annem o ameliyattan sağ çıkmıştı.

Ama ben o anılardan hiçbir zaman sağ çıkamayacaktım. O hastane koridorunda, her tarafım annemin kanıyla kaplı bir şekilde beklediğim o gün her zaman benim hayatımın en kötü günü olarak kalacaktı.

***

Bugün hayatımın en kötü günüydü.

Her tarafım kan içindeydi.

Gömleğim. Ellerim. Her taraf kıpkırmızıydı sanki. Karımın kanıyla kaplıydım. Bebeğimin kanıyla.

"Agah Ali Bey, durun lütfen! Buradan ilerisine geçemezsiniz!"

Mahvetmiştim onu.
Gözlerinde görmüştüm. Daha önceki hiçbir kavgamızda, hiçbir hatamda, hiçbir aptallığımda öyle bakmamıştı bana. Ayrıldığımız zaman bile, ona sırf canını acıtmak için "Sen Asude'nin kızısın." dediğimde bile öyle büyük bir hayal kırıklığıyla bakmamıştı. Bakışlarında öyle bir şey vardı ki... Sanki dünyası başına yıkmıştı. Işığımın dünyasını başına yıkmıştım.

BAY VE BAYAN MÜKEMMEL (erdemli serisi#1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin