1¿ OYUN

18.1K 581 1K
                                    

31 ocak 2020 

kitabı düzenleyerek tekrar yazmaya başlamıştım ancak düzenlediğim zaman çoğu şeyi en baştan yazdığımı fark ettiğim için kitabı ilk yazdığımdaki zamanla tekrar yayınlamaya karar verdim. Kitap ilk paylaşıldığı gibi kalacak, hiçbir şeyi değiştirmeyeceğim. Bu sırada aklımda olan başka bir kurguya devam edeceğim. Sizleri seviyorummmm<333

Birinci Bölüm: Oyun

The Neighbourhood, A Little Death

🎭 1.BÖLÜM: ŞERİF

Bir elimde çantam diğer elimde poşetimle, geldiğim yere baktım. Karşımda yeni okulum duruyordu. Buraya yeni taşınmıştık ve ben yatılı bir okulda okumak istediğimi aileme kesin bir dille söylemiştim. Tabii yatılı okulda okumak kimisi için ne kadar saçma olsa da çoğu geceler evde yalnız başıma kalmaktan sıkılmış ve korkmaya başlamıştım.

Dışı gri olan okulun duvarları yer yer döküktü. Çok da olmasa büyük bir bahçesi ve bahçede de oturaklar ile çardaklar bulunuyordu. Bahçenin ortasında voleybol filesi, fileninde her iki yüzünün biraz uzağında da basketbol potası vardı.

Derin bir nefes alarak okuldan içeri girdim. Ailem beni okulun girişinde bırakmış şu an benim okula geçmemi bekliyorlardı. Onları tabii ki özleyecektim ama yalnız kaldığım o geceleri asla!

Okuldan içeri girdiğim de etrafta kimse yoktu. Elimdeki büyük çantayı saran parmaklarımı gererek gevşemesini sağladım. Kapıda durduğumu fark ederek hareketlendim. Müdürün odasını bulmam ve yatakhanenin yerini öğrenmem gerekiyordu.

Biraz yürümüştüm ki boş koridorda yüksek seste kapı çarpma sesi yankılandı. Korkuyla arkamı döndüm. Bir adam okulun giriş kapısını kapatmış kilitliyordu. Yaptığı şey garibime gitse de bir şey demeden adama seslendim.

"Bakar mısınız?" Bakışları bana döndü. "Müdürün odası nerede acaba?"

Adamın gözleri beni yukardan aşağı süzdüğünde gözleri elimde tuttuğum çantada takıldı.

"Yeni öğrencisin sanırım." Başımla onayladım. "Sana yatakhanenin yerini göstereyim."

Bir şey dememe fırsat bırakmadan bana arkasını dönerek geldiğim yerin tersine gitmeye başladı. Ben de beklemeden arkasından gittim.

Adamı takip ederken gözlerimle etrafı taramaya başladım. Bulunduğumuz katta birkaç kapı vardı ama açık kapılardan içeri baktığımda sınıfa benzemiyorlardı. Birinin kantin olduğunu gözüme çarpan büyük tezgahtan anlamıştım.

Merdivenin önüne geldiğimizde zaten başka kapı görememiş anladığım kadarıyla en üst kata gelmiştik. Kesinlikle en üst kattaydık çünkü bu katta merdivenler bitiyordu. Yani okul 3 katlıydı. Dışardan bakıldığında daha büyük duruyordu...

Normal kapıların biraz daha büyük bir kapının önünde durduğumuzda kapının üstündeki tabelaya baktım. "YATAKHANE" yazıyordu.

"Çantanı koy ve 2.kata in. Oradaki en son sınıfa git. Seni bekliyorlar." Adamın sesiyle bakışlarım ona döndü. Çoktan arkasını dönüp gitmişti. Omuz silkerek kapıdan içeri girdim. Gözlerim ve ağzım aynı anda açılabildiği kadar açıldı. Kocaman bir odaya giriş yapmıştım. İçeride rahat 15 taneden fazla kapı vardı ve hepsi demir kapıydı. Şaşırarak yürümeye başladım. Bir kapının önünde durduğum da kapıya baktım. Kapının üzerinde bir isim yazıyordu. Bir kız ismiydi; "Eda C.". Daha fazla şaşırarak yanındaki kapıya yürüdüm. Bunun da üstünde, "Merve B." yazıyordu. Aynı şekilde yanlarındaki diğer kapılara da baktım. Her birinin üzerinde başka birinin ismi yazıyordu. Selin, Zehra, Pelin ve Sevgi. Bu kadardı. Arkamı döndüğüm de o kapılara da bakmaya karar verdim. Adımlarımı oradaki ilk kapıya yönelttim. Sadık, Ege, Hasan, Emre, Anıl, Onur, Kerem ve Emir. Çapraz karşıda duran kapılara gittim. Bu kapıların üzerinde hiçbir isim veya bir yazı yoktu.

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin