Bölümü yazarken gerçekten bir ara kalpten gideceğimi sandım. Sizde de aynı etkiyi bırakacağını düşünüyorum alvndcömavd
Yorumlarınızı deli gibi merak ediyorum nrfdskmsğfs
🎭 17. BÖLÜM: KATİL
Ayrımı yapılan yollar bize her zaman iki seçenek sunar. Doğru yol ve yanlış yol. İki seçenek vardır ama sen sadece birini seçebilirsin. Bu adaletsizlik miydi, doğruyu göstermek mi? Belki de kandırmaktır. Peki biz bunu nereden bilecektik? Bize sadece seçenek sunuluyordu. Sorusu, maddesi, herhangi bir satırı dahi olmayan iki seçenek. Bu iki seçenekte bizi yolun sonuna götürecekti ama hangisine? Yolun sonunda kurtuluş olana mı yoksa yolun sonunda çıkmaz bir yer olana mı? Bize sunulan bu iki seçenekten neyi nasıl bilecektik ki? Bize sadece seçenek sunulmuştu. Seçilmesi zorunlu olan seçenekler.
Ben bu seçeneklerden birini seçtim fakat seçtiğim seçenek beni çıkmaz bir yola mı soktu yoksa yolun sonunda kurtuluş olana mı, emin değildim. Yaptığım seçimin, içimde kargaşaların oluşmasına, her bir organımın sıkıştığını hissetmeme neden olmuştu. O zaman benim seçtiğim yol yanlış mıydı? Belki de doğruyu seçmiştim. Olması gerekeni seçmiştim ama bunu nereden öğreneceğimi, nasıl bileceğimi bilmiyordum.
Seçtiğim yol, kesinlikle notu okuduğum gibi düşünmeden kimin öldüğüne bakmak için tuvalete girmekti. Notu okuduğum gibi kimin öldüğüne bakmak yerine olduğum yerde düşünebilirdim. Etrafıma bakabilirdim. Belki de katil o sırada oradaydı ve ben sadece başımı çevirseydim görecektim ama bu aklımın ucundan dahi geçmemişti. Elimden bir fırsatı kaçırmış olabilirdim ve ben bunun yeni yeni farkına varıyordum.
Diğer cinayetlere göre daha tuhaf bir şekilde karşılaşmıştık bu cinayetle. Bir not bize birinin öldüğünü söylemişti ve o notu dinleyerek ölen kişiyi öğrenmiştik. Normalde bizim tesadüfen bulduğumuz cesetler dışındaydı bu. Bunu katil direkt olarak görmemizi istemişti.
Bu seferki cinayet benim için en duygu yüklü olanıydı. Bu seferki cinayet Merve'nin üzerindendi ve burada ilk başta yanımda olan, beni sıcak karşılayan kişiydi. Daha önce varlığından haberim olmadığı her duyguyu tattım. Tanımlayamadığım her bir duygu içimde deli bir öfke oluşturdu. İçimde hissettiğim yabancı duyguların yanında öfkem her saniye deli divane artıyor, katili bulup öldürme isteğiyle doluyordum.
Yatağımda ne kadar uzandım bilmiyorum ama aradan oldukça fazla saat geçtiğini düşünüyordum. Aradan geçen her bir zaman süresi boyunca aklımdan geçmeyen düşünce kalmamış, aklımı yitirecek duruma gelmiştim.
Her ne kadar aklımı yitirecek duruma gelsem de düşünmeden bir saniye bile duramamıştım. Katilin kim olduğunu, katilin kurbanları nasıl öldürdüğünü, neden ölmesi gerekenden daha fazla kişinin öldüğünü ve daha birçok şeyi düşünmüştüm ama hiçbir sonuca varamamıştım. Evet, mantıklı gelen bazı şeyleri tahmin etmiştim ama kesin bir sonuca varamamıştım.
Vardığık tek bir sonuç vardı; o da, Merve'nin, katilin kim olduğunu öğrenmesi ve bu yüzden öldürülmesi.
Uzandığım yerden kalkarak sırtımı yatağın başlığına dayayarak kollarımı göğsümde bağladım.
Merve'nin ölümünün üzerinden 3 gün geçmişti. Bu üç günde yaptığım tek şey yatağımda uzanmak ve ağlamak olmuştu. Bugün ise uyandığımdan beri, ki bu 5 saati aşan bir süre oluyordu, katilin kim olduğunu düşünmekle aklımı kaybetmeye başlamıştım. Her şeyi yine, yeni ve yeniden gözden geçirmiştim. Her şeyi ama her şeyi. Herkesin davranışını, sözlerini, kendini saklaması ve saklamamasını tek tek aklımda oynattım. Buna rağmen tamamen bir sonuca varamamış, aklıma sadece birkaç ismin altını çizmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
Teen Fiction"Sen şerifsin ben de katil," dedi sırıtarak. Ne kadar sırıtırsa sırıtsın gözlerinde ki korku kendini gösteriyordu. "Ya sen beni öldürürsün ya da ben seni. Her şekilde birimiz ölecek." "Sen aklını kaybetmişsin," diyerek geri kaçtım. "Ben kimseyi öld...