🎭 6.BÖLÜM: BAŞLATILAN OYUN
Bir kabus görmüştük; içinde bir oda, üç insan ve kanlar içinde olan bir ceset.
Bir kabus görmüştük; asla unutamayacağımız, bizi gerçeğe sürükleyen.
Bir kabus görmüştük; bize dönüm noktası olan.
O odadan çıkmış odanın kapısının önünde duvara yaslanmış yerde oturuyordum. Merve'de benim gibiydi. Kerem ise sırtını duvara dayamış iki eli boşlukta sallanıyor, akları kırmızılaşmış gözlerle, gözlerini yerden ayırmıyordu. Merve'nin hıçkırıklarından başka ses dâhi çıkmıyor öylece duruyorduk.
Ağlamaktan sırılsıklam olan yanaklarımı titreyen ellerimle silerek başımı dizlerimden kaldırdım ve ikisine baktım. Dünyadan soyutlanmış gibilerdi.
Burnumu çekerek başımı duvara yasladım. Kerem'in boş bakışları bana döndüğünde bir süre beni izledi. Bende onu aynı boş gözlerle izledim. Gözlerinin akı, az öncekine göre daha çok kızarmıştı. Ağlamış gibiydi ama ona ne zaman baksam sadece yere bakıyor, gözünden tek bir yaş bile düşmüyordu.
Bir anda kaşları çatıldığında yüzümü taradı, daha sonra yanında, yerde ağlayan Merve'ye baktı.
"Merve," dedi kısık pürüzlü bir sesle. Merve onu duymamış gibi ağlamaya devam etti. "Merve, kalk!" Merve, onu ya duymuyordu ya da duymazlıktan geliyordu. Kerem sıkıntıyla iç çekti. "Kalk, konuşacağız!"
Merve, dizlerine yasladığı başını kaldırarak kıpkırmızı gözlerle Kerem'e baktı. "Ne konuşacağız?" Dedi boğuk, pürüzlü ve çatallı bir sesle. "Selin'in..."
Cümlesini bitiremedi...
Kerem, Selin'in adını duyduğunda başını duvara vurarak elleriyle yüzünü sıvazladı. Başını tekrar ve tekrar vurdu.
"Allah kahretsin!" Başı duvara yaslı kaldığında yüzü tavana dönüktü, elleri yüzünde duruyordu.
Gözlerimi bir saniye bile Kerem'den ayıramıyordum, boş gözlerle onu izliyordum. Merve eski hâline geri dönmüş ağlamaya devam ediyordu.
Üçümüz de bitik durumdaydık, hepimiz bitecektik.
Boğazımı boş bir çabayla temizledim. "Bir şeyler yapmamız lazım," dedim pürüzlü bir sesle.
Kerem, elleriyle yüzünü son kez sıvazlayarak bana baktı. İki saati aşkındır ağlamadan duran adam şu an ağlamıştı.
"Ne yapmayı düşünüyorsun," dedi ters bir şekilde. "Geri mi getireceksin Selin'i?"
Başka zaman olsa bu dediğine alınır, odamdan çıkmazdım ama şu an bambaşka bir zamandaydık.
"Hayır," dedim onu takmayarak. "Ama başkalarının daha ölmesini engelleyebiliriz."
Kerem bir şey demeden acıyla baktı. Bacakları onu daha fazla taşıyamayacağını hissetmiş gibi duvardan kayarak yere oturdu ve bir bacağını kendine çekerek diğer bacağını uzattı.
"Ne bok yiyeceğiz biz?" Dedi her şeyi yeni kavrar gibi. "Bir şeyler yapmalıyız!"
Merve başını dizinden kaldırarak, çenesini dizlerine yasladı ve karşısındaki duvara bakmaya başladı. "Anlamıyorum," dedi kendi kendine mırıldanarak. Kerem bakışlarını Merve'ye çevirdi. "Hangi insan arkadaşını öldürür? Biz hepimiz kardeş gibiydik."
Kimse bir şey demeden Merve'nin dediklerini sindirmeye çalıştı. Belki ben şerif olduğumu Merve'ye söylemeseydim benden şüpheleniyor olabilirdi, ama hayır benim şerif olduğumu biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
Teen Fiction"Sen şerifsin ben de katil," dedi sırıtarak. Ne kadar sırıtırsa sırıtsın gözlerinde ki korku kendini gösteriyordu. "Ya sen beni öldürürsün ya da ben seni. Her şekilde birimiz ölecek." "Sen aklını kaybetmişsin," diyerek geri kaçtım. "Ben kimseyi öld...