Multimedya: Kitabımızın tanıtım videosudur. Yeni yaptım ve sizinde görmeniz için bu bölüme de koydum♡
🎭 SEZON FİNALİ: OYUN BİTTİ / Part 1
Şaşkınlıkla karşımda duran Hasan'a bakarken ne diyeceğimi bilemediğimden susmuştum. Ağzımı açamıyor, tek bir kelime dahi konuşamıyordum. Konuşamıyor olsamda beynimin algıları çok net bir şekilde açıktı ve şu zamanın gerçek olduğunun farkındaydım. Öyle ki aklımda tek bir soru dönüp durmaya başlamış, ne kadar ağzımı açıp sorumu sormak istesem de kalakalmış bir şekilde ne hareket edebiliyordum ne de gözlerimi Hasan'dan başka tarafa çeviriyordum.
Hasan'ın yüzü endişeyle kasıldı. "Ne oldu, Nur?" Sesi de, yüzü kadar endişeli çıksa da sesini yalandan böyle çıkardığı bariz belliydi. "Şaşırmış gibisin."
Bir şeyler söyleyebilmek için dudaklarımı aralasamda ağzımdan tek bir kelime çıkmamıştı. Benim bu hareketime sadece güldü.
"Hadi ama Nur," dedi sitem eder bir biçimde. "Bu kadar da kör olamazsın!"
"Ne saçmalıyorsun? Ne oluyor?" Sonunda konuşabildiğimde merak ettiğim soruları sormuştum.
Bana doğru bir adım attığında onun adımıyla beraber bende geri adım atmıştım. Birbirini tekrar eden adımlar onun sınıfın içine girip kapıyı kapatması ve tam önümde durduğunda sona ermişti.
Tam karşımda durması ve bana bu kadar yakın olması nefesimin kesilmesine, kalbimin hızlı atmasına neden olmuştu. Kalp atışlarımın hızını takip edemiyor, her an kalbim duracakmış gibi hissediyordum. Nefesim kesiliyor, havayı içime çekemiyor gibiydim. Karşımda gözü dönmüş, rolünü delicesine benimsemiş katil duruyordu. Beni öldürmek için değil dakikaları, saniyeleri sayan katil duruyordu.
Önümde duran bedenini hareket ettirmeden Emir'e çevirdi başını. "Murat," dediğinde anlamayarak ona baktım.
"Ne Murat'ı?" Göz ucuyla bana bakıp sırıttığında tekrardan Emir'e yönelik konuştu.
"Sen bizi dışarıda bekle, seni çağırdığım zaman gelirsin."
Kaşlarım çatılı bir şekilde başımı çevirip Emir'e baktım. Başını sallayarak dudaklarını araladı. "Peki, Ali abi."
Anlamadığımı belli eden bir tepki ortaya koyarak ellerimi havaya kaldırarak bir adım geri gittim ve gözlerimi Hasan ve Emir'in üzerinde gezdirdim. "Ne Murat'ı?" Diye sorarken Hasan'a, "Ne Ali abisi?" Diye sorarken de Emir'e bakmıştım.
Emir beni cevapsız bırakarak odadan çıktığında oda da Hasan ile yalnız kalmıştık. Emir'in odaya çıkmasıyla Hasan'a dönen gözlerim merakla doluydu. Hasan'da bunu anladığını belli eden bir sırıtma ile konuştu. "Bazen fazla merak kediyi öldürür..." Kesik bir kahkaha attı. "Ama sen her türlü öleceğin için fazlalığın önemi yok."
Kast ettiği şey ile tüylerim ürperirken aynı zamanda da yutkunmuştum. Hasan'ın tepkileri, sözcükleri, kendinden emin tavırları, kendini, benden yüksek ve güçlü görmesi... Emir'in yandaşçım yok deyip, ben zaten bir yandaşçıyım demesi... Bunların hepsi bana tek bir şeyi düşündürüyordu: Hasan'ın katil olduğu. Ama Hasan katil olamazdı. Emir, kendi ağzıyla kurbanları kendisinin öldürdüğünü söylemişti. Bu durumda Hasan katil değildi, o zaman Hasan neden beni öldüreceğini söylüyordu?
"Anlamıyorum," diye mırıldandım. "Katil, Emir iken beni öldüreceğini söyleyen kişi sensin..."
Başını gülerek iki yana salladı. "Bu oyunda birçok kişi, birçok kuralı bozdu. O kuralı bozan kişilerden biri de benim. Emir ile bir oldum ve bir kuralı bozdum." Kafasını bana doğru eğerek yüzünü yüzüme sabitledi. "Ama bu kural öyle bir kuraldı ki... Bu kuralı ne müdür dile getirdi, ne de öğrencilerin aklından bu kural geçti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
Teen Fiction"Sen şerifsin ben de katil," dedi sırıtarak. Ne kadar sırıtırsa sırıtsın gözlerinde ki korku kendini gösteriyordu. "Ya sen beni öldürürsün ya da ben seni. Her şekilde birimiz ölecek." "Sen aklını kaybetmişsin," diyerek geri kaçtım. "Ben kimseyi öld...