PRAECEPS 'taegi'

toplu bir kabullenişin şarkısı

Dişlerimi, koridorun en sonunda bulunan banyoda fırçaladıktan sonra, ağır adımlarla yatak odasına ilerlemiştim.

Yatakta öylece uzanan Taehyung üzerini değiştirmiş, gri bir pijama takımı giymişti. Elindeki tabletten bir şeyler okuduğunu varsayarak onu rahatsız etmemek adına yavaş adımlarla yatağa doğru ilerlemiştim.

O sırada geldiğimi fark etmişti.

"Neredeydin?"

Gülümseyerek yanıtladım.

"Tabakları yıkadım, bir de dişlerimi fırçaladım."

Kaşlarını kaldırarak bana muzip bir bakış atmıştı. Yatağa çıktıktan sonra karşısına bacaklarımı bağdaştırarak oturdum.

Bakışının nedenini anlamasam da, az sonra tıpkı bir çocukmuşum gibi koltuk altlarımdan tutarak beni kucaklamadan önceki bakış olduğunu sonradan fark etmiştim.

"Belini inciteceksin Tae..."

"Sen kendini kaç kilogram zannediyorsun?" Diye mırıldandı. "Öyle hafifsin ki, hissetmiyorum bile."

Gözlerimi devirdim.

"Abartma istersen."

Bacaklarım, belinin iki yanına doğru uzanmıştı. Tam kucağında oturuyor olmak beni fazlasıyla heyecanlandırdığından konuşarak atmaya çalışıyordum.

"Abartmıyorum Yoongi. Bugünden itibaren seni yoğun bir programa sokuyorum. Yemek yiyeceksin."

Onun her açıdan ne kadar da yakışıklı göründüğüne odaklandığımdan dalgınca yanıtladım.

"Duyan da aç kaldığımı düşünür."

"Kalmıyormuşsun gibi..."

Sözleriyle hafifçe kıkırdamıştım.

"Peki peki, sen de aynı programa dahil olacaksan, neden olmasın."

Kaşlarını kaldırarak beni yanıtlamıştı.

"Olmaz."

"O nedenmiş?"

Yavaşça omuzlarını silkti. "Çünkü kas yapmaya karar verdim."

Gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum.

"Aa." Dedim şaşırmış gibi yaparak. "Ama hani senin kasların vardı?"

Gözlerini kısarak attığı tehditkar bakışa karşılık ben de ona meydan okuyan bakışlar atıyordum.

"Gerçi bunu söylediğin gün yanında pek çok asılsız iddiada da bulunmuştun, sonunda itiraf ettin..."

"Orada dur bakalım, benim zaten kaslarım vardı fakat şu son birkaç haftadır bana öyle şeyler yedirdin ki mahalle bakkalına döndüm. Ayrıca asılsız iddia da ne demek oluyor?"

Bir anda bu kadar çok ve hızlı konuşması beni hem şaşırtmış hem de eğlendirmişti.

"Kaslarımı göremiyorsun, körsün sanırım. İtiraf et, Lee Minho'dan yakışıklıyım."