Yanımda yürüyen Yunho ile merdivenlerden indiğimizde bizi evin görevlilerinden olan bir Noona karşılamıştı.
"Doktor Bey içeride, sizi bekliyor."
Ona tebessüm etmeye çalışarak Yunho'ya döndüm.
"Ben doktorla konuşana dek beni odanda bekler misin?"
Güzel gözleri merakla açılırken konuştu. Çok güzel bir çocuktu.
"Hasta mısın?"
Güldüm. Öyle ruhsuzdu ki, onun da yüzünde mimik oynamamıştı.
"Biraz."
"Konuşmanız bittiğinde seninle uyuyabilir miyim?"
Başımı salladım hevesle. Onunlayken içime dolan saf heyecanı gizleyemediğimi fark etmiştim.
"Tabi ki de. Geleceğim tamam mı?"
O da benim gibi başını salladı.
"Tamam."
Tam arkasına dönmüştü ki, aklına bir şey gelmişçesine geri döndü.
"Eğilsene, bir şey söyleyeceğim."
Dediğini yaparak dizlerimin üzerine oturdum. Minik dudakları kulağıma yaklaşırken hedef değiştirerek yanağıma yaslanmış, bana hayatım boyunca aldığım en güzel öpücüğü bahşetmişti.
İçimde parlayan havai fişeklerle dudaklarımdan dökülen kıkırtıyla ona baktım.
"N'aptın sen?"
Hiç olmadığı kadar neşeli çıkan sesim, onun doğru bir şey yaptığını düşünmesini sağlamış olacak ki o da benimle güldü.
Küçük elini yüzüme yerleştirince ben de yanağımı onun eline yasladım.
"Çok güzel gülüyorsun. Dişlerin minicik."
Sözleriyle biraz daha sırıtmıştım.
"Sen daha güzel gülüyorsun."
Canlı kıkırtısı dudaklarından firar ederken incecik kollarıyla beni sarmaya çalışmıştı.
Yemin ederim, hayatımda hiçbir zaman şefkati bu denli yoğun hissetmiştim.
"Teşekkür ederim." Diye fısıldadım.
Desteğe en ihtiyacım olduğu zamanda, yıllardır kaldığım evimden uzakta, sevgisizliği ve hastalığımı iliklerime kadar hissettiğim bu ortamda bana sarıldığı için teşekkür ettim.
Yalnızca altı yaşındaydı. Bana verdiği güveni ve desteği anlatamazdım.
"Yunho?"
Taehyung'un sesi aramıza girince ikimiz de elektrik çarpmış gibi birbirimizden ayrılmıştık.
"Hyung?"
"Ne yapıyorsunuz? Yoongi Hyung'un doktorla görüşmesi gerek biliyorsun değil mi?"
Yunho başını salladı yavaşça.
"Elbette biliyorum. Onunla bir geçmiş olsun sarılması yapıyorduk."
Taehyung'un gözleri bir süre bol tişörtümde ve siyah şortumda dolandı.
"Bay Lee seni içeride bekliyor."
Kalın sesi ve bana yönelik cümlesiyle nefesim kesilmişti. Bu kadar iyi görünmek zorunda mıydı? Öfkeme rağmen bir bakışıyla yumuşamıştım işte. Yine de gözlerimdeki ifadeden ödün vermediğime emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRAECEPS 'taegi'
Fiksi Penggemar-tamamlandı "Sen canımı çok yaktın benim, şimdiyse karşıma geçmiş beni sevdiğini söylüyorsun, öyle mi?" Bir evren. "Sus. Gerçekten sus Taehyung. Yoksa aldanırım." İçinde, Taehyung'un Yoongi'si. Bir yuva. İçinde, Yoongi'nin Taehyung'u. Etrafında çi...