ben sensiz pes etmem

2.2K 181 78
                                    

Çaresiz kalmak, bu hayatta en nefret ettiğim durumdu. Tutacakken uzanamamak, kaçacakken koşamamak ve en önemlisi de anlayacakken görmezden gelmek.

Hayatın herkese işleyen sillesi ise bana her zaman tam da buradan vurmuştu.

Hastane, insanı fazlasıyla çaresiz hissettiren bir ortamdı. İşte bu nedenle, Taehyung'dan başka bir yere gitmemizi rica etmiştim.

Hızlı halledilen çıkış işlemlerinden sonra, Jimin ve Jungkook'la vedalaşmış, yola koyulmuştuk.

Geldiğimiz yer oldukça göz alıcıydı. Busan'ın küçük beldelerinden birindeydik.Birkaç haftadır burada olmamıza rağmen denizin böylesine parlak ve duru göründüğüne şahit olmamıştım.

İlgiyle etrafı izlerken, içime oturan günlerin ağırlını denizin dibine gömmek istediğimi düşünüyordum.

"Bir ev kiraladım." Diye mırıldandı Taehyung. "Manzarası oldukça güzel, sana sormadım ama iyi geleceğini düşündüm. Ne dersin?"

Başımı umarsızca salladım.

"İyi yapmışsın, zaten hastaneden sonra herhangi bir yer bile benim için cennet."

Dudaklarını birbirine bastırışını izledim.

İçinin rahat olmadığını seziyordum. Bunu gözlerine ve hareketlerine baktığımda daha da fark ediyordum ama nedenini anlamak mümkün değil gibiydi.

Bay Lee ile alakalı olmadığını tabi ki de düşünmüyordum fakat çok sık telefon görüşmeleri yapması beni başka bir sorun olduğunu düşünmeye itiyordu.

Yeniden çalan telefonunu sessizde alırken kaşlarım çatılmıştı.

"Bir sorun mu var?" Diye sordum.

Sesimin arkasına gizlenemeyen merakımı fark ettiğini biliyordum.

"Hayır." Diye mırıldandıktan sonra boğazını temizlemişti. "Busan tatilimizi uzatmaya karar verdim. Bu yüzden de işleri uzaktan halletmeye çalışıyorum."

Başımı sallarken hafif bir gülümseme takınmaya çalışmıştım.

"Eğer işlerine engel olacaksa uzatmamıza gerek yok." Dedim tok bir sesle.

"Önce biz." Dedi. Sesindeki dinginlik tam da ruhumun ihtiyacı olan huzuru kapsıyordu.

"Burada halletmemiz gereken şeyler var."

"Ne gibi?"

Sorum, yutkunmasına yol açmıştı. Konuşmadan kısa bir süre önce, gözlerimin içine öyle yakıcı bir ifadeyle bakmıştı ki, nefesim kesilmişti.

"Aramızdaki insanlar, hissiyatlar ve konuşmamız gereken tüm konular gibi Yoongs."

🌙

"İyi günler."

Büfede çalıştığını düşündüğüm genç, yorgun bir gülümseme sunarak beni yanıtlamıştı.

"Buyrun efendim?"

"Yakınlarda bisiklet kiralayabileceğim bir yer var mı?"

Gencin yüzü aydınlanırken başını salladı.

"Elbette, bu koşu yolundan sapmadan yürürseniz, iki yüz metre ileride bir kiralama şirketi bulursunuz."

Ona teşekkür ettikten sonra, bir pamuk şeker almıştım. Bana Jimin'i yiyormuşum gibi hissettirse de, mavi olması biraz daha durumu kolaylaştırmıştı.

Çalışanın tarif ettiği gibi, yürüdükçe netleşen sıra sıra bisikletler gözüme çarpmıştı.

Kararsız geçirdiğim birkaç dakikadan sonra, diğerlerine göre kısa olan fakat benim boyuma göre tam gelen sarı bir bisiklet seçmiştim.

PRAECEPS 'taegi'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin