bölüm; otuz bir

800 73 106
                                    

Bu kitap niye saçma bir şekilde çabuk büyüyor xbhsxqhskwhdpd

Hepsi bu kitabı ciddiye almamanız gerektiğini söylediğim için mi, doğru söyleyin.

Ama oy sayımız çok az. İlla kendimi yere atıp ayaklarımı yere vura vura ağlayayım mı onu mu istiyorsunuz nxhqkwhwqlhskxp

Neyse, yine de oy verenlere teşekkür ederim💙

Keyifli okumalaar!💫

Buğra'dan

Homurdanarak yattığım yerden doğruldum ve gözlerimi etrafımda gezdirdim. Kayınvalidem yüzünden burada, bu haldeydim. Anne demiş, bağrımıza basmıştık, o ise kazığı koymuştu kıçımıza.

Ellerimle saçlarımı karıştırıp ayaklarımı koltuktan sallandırdım. Dudaklarım büzüldü.

Cemre'nin yanına mı gitseydim acaba? Zaten sabah olmak üzereydi. Bu saatten sonra bir şey demezdi annesi herhalde.

Sessizce koltuktan kalktım. Yastığı yorganın altına yerleştirip yorganı da onun üstüne örttüm, böylece benim burada yattığımı düşünecekti.

Yavaş adımlarla onun odasına doğru ilerledim ve sessizce kapıyı aralayıp hemen içeri girdim. Kapıyı ardımdan kapatıp onun yattığı yatağa ve ona baktım. Dudaklarım hafifçe kıvrılırken yanına yaklaştım ve bir süre tepesinde dikilip onu izledim.

Burnunun üzerindeki çiller sanki özenle oraya yerleştirilmiş ve hepsinin bir düzeni varmış gibiydi. Uzun kirpikleri beyaz teninde gölge oluşmasına ve daha da tatlı durmasına neden oluyordu.

Güzeldi.

Fazla güzeldi.

Ama bu, masum görünüşünün altında bir cadı yatmadığı anlamına gelmiyordu.

Daha fazla düşünmeyerek yanındaki boşluğa doğru yavaşça uzandım ve kokusunun her uzvumda iz bırakmasına izin verdim.

Şu an ona delicesine sarılmak istiyor olsam da ceza sayımı iki katına çıkarmak gibi bir niyetim yoktu. Gerçi yanında yatarak zaten yükseltiyordum da...

Gözlerimi kapatıp önümdeki birkaç saatin tadını çıkarmaya baktım.

Cemre'den

"Uyansana ya!" dedim tekrar omuzunu dürterken. Gözlerini hafifçe aralayıp bana baktı.

"Hı?" deyip gözlerini kısmaya başladı.

"Senin burada ne işin var," diye sordum gözlerimi kısarak. "Ve elin niye belimde!?" Bana saf saf bakmaya devam ettiğinde gözlerimi devirdim ve kolunu kenara ittim.

"Annem geldi biraz önce ve senin benim yanıma geldiğini gördü." dedim yataktan kalkarken.

"Yani?" diye sorup yorgana daha sıkı sarıldı.

"Yani azar işitmeye hazır ol, kertenkele."

Kafasını sağa doğru atıp ofladı. "Şu kertenkele mevzusunu kapatmamış mıydık?"

"Yoo," dedim omuz silkerek. "Kapattığımız falan yok."

"Neden kertenkele peki?" diye sorduğunda artık uykusu dağılmış gibiydi. Tekrar omuz silktim ve kapıdan çıkmadan önce dudaklarımı araladım.

"Güzel hayvan kertenkeleler. Tutuştukları zaman kuyruklarını bırakıyorlar falan. Aynı senin gibi, değil mi," durup ona döndüm. Kaşları çatılmıştı. "Sen de tutuşup bana attın suçu. Unutmadım, yazdım kenara."

Arkamı dönüp giderken bana bağırmıştı.

"Yaz bunu bir kenara, Çilli."

Sinirle durdum ve gözlerimi kapattım.

"Bana şunu demeyi keser misin?"

"Yoo." dedi ve odadan çıkıp yanımdan geçerken tekrar mırıldandı: "Bırakmam, Çilli."

Selaaam!

Nabersiniz?

Sıradan bir bölüm olsa da bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Buğra yine rahat durmadı, ama o masum susun snhwqhwhdkdpd

Buğra karakteri buldum bu arada. Zor oldu ama buldum, unutmazsam diğer bölüm foto koyarım:d

Sizi seviyoruuum!❤

Öptüm hepinizi!❤💫

SENİ BANA AYIRDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin