son.

818 54 304
                                    

30. Bölümü atlamayıın

"Aşırı heyecanlıyım, aşırı, aşırı, aşırı." derken yerimde zıplamaya başlamıştım. Buğra bana gülerek havaalanında gözlerini gezdirdi.

Çıldıracaktım.

İstanbul'a gidiyorduk.

İstanbul'a gidecektik.

İstanbul'a gitmek üzereydik!

Biraz daha saçmala, Cemre.

Yerimde duramıyordum, deli gibi heyecanlıydım ve bir an önce İstanbul'a gidip, Buğra'yla oranın altını üstüne getirmek istiyordum.

"Ex Çilli, bir gergedan gibi heyecanlıydı," diye araya giren Samet'e bakıp gözlerimi kıstım.

"Sensin gergedan!"

"Keşke gergedan olsaydım," deyip dudaklarını büzdü ve oldukça yüksek olan tavana bakmaya başladı. Ciddi mi diye ona baktığımda, oldukça ciddi olduğunu görmek kaşlarımı kaldırmama neden oldu.

Aradan geçen bir sürenin ardından uçağa bindiğimizde heyecanım asla azalmamıştı ve azalacağını da düşünmüyordum.

Daha önce İstanbul'a gitmiştim ama oldukça küçüktüm.

Fakat beni heyecanlandıran bu değildi.

Buğra ile gidiyordum.

Seni bana ayırdım, demişti bana. Bütün İstanbul biliyo.

Şimdi ise İstanbul'a gidiyorduk.

Koltukta hafifçe hareketlenip camdan dışarıya baktım. Henüz uçak kalkmamıştı.

Ben cam kenarında, Buğra benim yanımda, Samet ise Buğra'nın yanında, koridor tarafında oturuyordu.

Bir süre sonra kemerlerimizi taktığımızda uçak kalktı.

Buğra, ceketinin cebinden kulaklığını çıkarıp telefonuna bağladı, bir tanesini kendi kulağına yerleştirip diğerini bana uzattığında gülümseyerek elinden aldım. Ben de kendi kulağıma taktığımda şarkıyı başlattı.

Açıldığı ilk anda daha çok gülümsemeye başladım. Kafamı Buğra'nın omzuna yaslayarak gözlerimi kapattım. Uyumayacaktım, sadece böyle kalmak istiyordum.

"Seni bana ayırdım, Çilli." dedi, Buğra sessizce ve şarkıyla aynı anda. Kalp atışlarım yavaş yavaş hızlanmaya başladığında gözlerimi açtım.

Şu sırıtmamı durdurmamın imkanı yok muydu?

Kafamı omzundan kaldırdım ve ona bakmaya başladım. O da gülümsüyordu.

Bir şey mi demem lazımdı tam şu anda?

"Hayır," dedi içimi okumuş gibi. "Hiçbir şey demene gerek yok."

Kaşlarım çatıldı.

Bunlarda genetik falan mıydı?

Dudaklarımı birbirine bastırdım ve hafifçe yutkunarak olduğum yerde biraz doğruldum.

O sırada Buğra önüne dönmüş olsa da hala gülümsemesi yüzündeydi.

Gülüşünden öpmek istemem sapıklıktı, değil mi?

Bu düşünce yanaklarımın kızarmasına neden oldu. Avuç içlerimle onları kapattım, gözükmemeleri için.

Ne edepsiz bir kız olup çıkmıştım ben böyle be?

Yavaşça önüme dönerken ellerim hala yanaklarımdaydı.

Buğra'nın bana doğru döndüğünü hissettiğimde ben ona dönmedim.

Ciddi ciddi kendimi sapık gibi hissetmiştim!

Buğra omzumdan tutup beni kendine çekti, kafamı göğüs kafesinin üzerine yerleştirdim ve kalp atışlarını dinlemeye başladım.

"Niye utandın bakayım sen?" diye sorduğunda "Utanmadım." diye inkar ettim hemen. Kafasını salladı, inanmıyormuş gibi.

Ama yine de tekrar aynı soruyu sorarak üstüme gelmedi.

Tam uykuya dalacağım sıra kulağıma eğilip fısıldadı.

"Başka bir gün öpersin artık, gülüşümden. Sözüm olsun."

Bunu da mı görmüştü?

Rezilsin, tek kelimeyle, Cemre.

CEMRE HANIM NAPIYORSUNUZSHQHSKNQKSNQZHMQNZWPSNWLDQLZBWHDP

Ben yazarken düştüm.

Ayrıca Samet'in varlığı çok belirgin değildi final bölümünde, çünkü zaten onları kızdırmak için öyle şeyler dediğini söylemişti. Böyle özel bir anda da araya girmek istemedi.

Ay bitti cidden.

Bitirdik.

Ciddi ciddi birlikte yazdık kitabı çünkü ben yorumlara yazdığınız tüm fikir ve teorileri kitaba ekledim bshqksnqmznqbspwd

Özel bölüm gelecek, iddia falan eğlencesineydi zaten.

Yani eğer yazabilirsem atacağım bir özel bölüm.

Bu zamana kadar yanımda olduğunuz için çok çok çok teşekkür ederim.

İyi ki varsınız.

İlk başlarda eğlencesine diye başladığım, okunmaz diye düşündüğüm bu kitapta yanımda oldunuz ve... bu beni o kadar mutlu etti ki.

Aşırı kalabalık değildik, iki elin parmak sayısını geçemeyecek kadardık belki de. Ama ben sizinle o kadar eğlendim ki.

Bence bu olduktan sonra sayının bir önemi yok.

Umarım sizde, kalbinde her edindirebilecek bir şeyler yazabilmişimdir, çünkü benim için önemli olan buydu.

Edebi bir değeri yoktu belki, ama eğlenmek için yazdığımı zaten defalarca kez dile getirmiştim.

Bu kitapta, sessiz dünyama ses olduğunuz için teşekkür ederim.

Umarım başka kurgularda buluşabiliriz.

Kendinize çok dikkat edin, musmutlu olun ve sevgiyle kalın.

Sakın evden çıkmayın, şu zamanlarda.

Ve bana, şu ana kadar okurken hissettiklerinizi yazar mısınız? Bu satıra, dürüst olarak.

Ay çok konuştum.

Gidiyorum ben.

Hoşça kalıın!

Ve,
sizi seviyorum
bütün İstanbul biliyo

Samet'i, Cemre'yi, Buğra'yı, Sude'yi ve özellikle Buğra'nın annesini unutanın unutanın kocası kel olsun dbwkznqkznqnspwd

Öpücükleer!❤❤

23.04.2020,
Perşembe

SENİ BANA AYIRDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin