"Ulan ben neden gitmedim ki? Çok sıkıcısınız," diye söylenen Samet'e bakıp gözlerimi kıstım. O da aynı şekilde bana bakarken bu bir yarışa döndü.
Çok saçma.
En sonunda o sessizce homurdandı ve gözlerini benden çekerek tekrar televizyon izlemeye devam etti.
Bir hayvan belgeseli izliyordu.
Samet çok tuhaftı, bunu zaten biliyordum ama ondan beklemeyeceğim kadar farklı davranışları da vardı.
Gastronomi okuyordu, bu beni en çok şaşırtan şeydi. Hayvan belgesellerine
bayılıyor diyebilirdim. Tatlı yemeyi ve kitap okumayı da çok seviyordu. Daha çok fantastik tarzda kitap okuması da beni bir hayli şaşırtmıştı.Olduğum yerde, daha rahat bir pozisyona geçerek ben de belgeseli izlemeye başladım. Birkaç dakika sonra Buğra kolumu dürttü.
Gözlerimle birlikte kafamı da ona çevirdim. Elimden tutup beni kaldırdı ve peşinden sürüklemeye başladı. Kaşlarım çatılırken ona ayak uydurmaya çalıştım.
"Hey," diye seslendiğimde omzunun üzerinden bana baktı. "Ne oluyor? Niye beni peşinden sürüklüyorsun?" Sessizce gülüp beni yürütmeye devam etti. Benim odamın önünde durduğumuzda kapıyı açtı ve biz içeri girdikten sonra kapıyı kapattı.
"Buğra?" diye ona seslendiğimde tekrar bana döndü. Kafamı omzuma yatırarak ona bakmaya başladım.
"Neler oluyor?" Sorum karşısında sessiz kalıp dolabımı açtı. Orada aradığını bulamamış olacak ki dolabın kapaklarını kapattı ve odada gözlerini gezdirdi. Dolabımın üstünde gözleri duraksadığında ben de onun baktığı yere baktım.
Siyah valizim oradaydı.
Buğra onu birkaç saniye içerisinde alıp yatağımın üzerine yerleştirdi ve dolabın kapaklarını tekrar açıp kendini sırtüstü yatağıma attı. Kollarını büküp kafasının altına yerleştirirken ona bakmaya devam ediyordum.
"E hadi," dedi bana bakıp gülümseyerek. Kaşlarımı çattım.
"Ne hadi?" diyerek söylediği şeyi sorguladım. Omzunun üzerinde yatarak bana döndü ve gülümsemeye devam etti.
"Gidiyoruz, hazırla valizini."
Kalp atışlarım hızlanmaya başladığında yutkundum.
"Nereye?" diye sordum ve saçma bir şekilde dediğine uyarak dolaptan çıkardığım birkaç kıyafeti valize yerleştirmeye başladım. Onları yerleştirip dolaptan birkaç parça daha kıyafet alacaktım ki söylediği şeyler yerimde durmama neden oldu.
"İstanbul'a."
∞
AYAYYAYAYAYAYAYYA
Gördüğünüz gibi evlilik teklifi yok ama bence bu evlilik teklifinden daha da güzel ve ince düşünülmüş bir şey.
Yani bence.
DİĞER BÖLÜM İÇİN EFFFSANE HEYECANLIYIM
Ekstra güzel bir şey olmayacak ama hem final bölümü olacak olması, hem de onları İstanbul'a göndermek garip olacak.
Gerçi bir de Cemre'nin ne diyeceği var.
Belki de reddeder?
Bilemiyorum, diğer bölümde görürsünüz:d
Şimdi gidip diğer bölümü yazacağım.
Sizi seviyoruum!❤
Öptüm hepinizii!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ BANA AYIRDIM
Short Storyyarı texting, tamamlandı. ∞ 05...: Mesela babam bana ustalık eserim diye seslenir ∞ 07.12.2019, Cumartesi 23.04.2020, Perşembe ∞ yalnızca eğlencesine yazılmıştır.