bölüm; on dokuz #songün

1K 79 193
                                    

Ya kitapta mantık hatası var dhxkndhkwdpd

İtalya'nın telefon kodu +39 ve ben gitmişim sanki çocuk Türkiye'de oturuyormuş gibi 05... yapmışım kdxhdmpwsh

Neyse ki kitabı ciddiye almamanız konusunda sizi uyarmıştım, sonrası beni ilgilendirmez ndhxdkpwqske

Şaka yapıyorum tabii ki, üşenmediğim bir zaman bunu düzeltirim. Ya da siz bana bir iyilik yapıp bunu görmezden gelirsiniz:d

Görmezden gelin ya, ben üşengeç bir insanım, acıyın bana ndhxkywpsl

Duygu sömürüsü de yaptığıma göre gidebilirim.

Sizi seviyoruuumm!❤

05...: Bugün aldığım ikinci hat(22.34)

05...: Telefoncuya hat almak için her gidişimde adam garip garip bana bakıyor(22.34)

05...: Orada mısın?

05...: Ortamı yumuşatmaya çalışmıştım sadece...

Cemre: baya yumuşadı şu an

Cemre: eyw ya sen olmasan biz ne yapacağız?

05...: Ama neyse ki ben varım

05...: Yine mükemmelim ve yine senin yanındayım

Cemre: ya sen anlamıyorsun galiba

Cemre: istemiyorum

Cemre: git abi ya, git!

05...: Abi deme, lazım olur

Cemre: şaka falan mısın sen?

Cemre: kafanın içinde neler dönüyor cidden merak ediyorum

Cemre: bana yazma, bunu sana son söyleyişim

05... arıyor...

Onun aradığını görünce durup bir süre telefona baktım. Bu süre zarfında kaşlarım çatıldı. Açmak ve açmamak konusunda bir ikileme düştüm kendi içimde. Bir tarafım açmamı ve ondan hıncımı çıkarmamı savunurken, diğer tarafım açmamamı söylüyordu. Çünkü yalan söylemişti. Tamam, bir ihtimal abartıyordum ama ben öğrenmesem söylemeyecekti belki de. Bunu bilemezdim.

En sonunda açma kararı alıp yeşil tuşa bastım. Herhangi bir sinirlenme hâlinde kendimi tutamamamı göz önünde bulundurarak yanımdaki sandalyeye oturdum. Telefonu kulağıma tutarken kaşlarım daha da çatıldı ve ortalarındaki çukur derinleşti. Bir süre onun konuşmasını beklerken, o süre içinde tırnaklarımla çalışma masasında saçma bir melodi oluşturmaya başladım.

"Nasıl öğrendin?" dedi en sonunda. Hayır, sesini duymamın sinirimin azalmasında etkisi falan olmadı.

"Neyi," dedim çatık olan kaşlarıma rağmen gülümseyerek. "Senin yalanlarını mı?"

"Benim sana yakın zamanda söyleyeceğim gerçekleri," diye düzeltti. "Nasıl öğrendin? Biri mi söyledi?"

"Hayır," dedim tırnaklarımla masaya yaptığım melodiyi hızlandırarak. "Telefon numarandan buldurdum. Üstelik ben sana saygı duyup adını soyadını bile öğrenmek istemedim. Nerede yaşadığını öğrendim yalnızca."

Ardından devam ettim "Aslında keşke adını öğrenseymişim, ne de olsa tanımıyorum, değil mi? Seni bulamazdım da zaten. Sonuçta başka semtte değil, başka şehirde değil, başka ülkede yaşıyormuşsun. Belki de dünyanın öbür ucu. Söylesene, nasıl buldun beni?"

Birkaç dakika boyunca sustu. Ben ondan bir yanıt beklerken susması sinirimi bozuyordu.

"Seni daha önce bir defa canlı olarak gördüm," diye başladı sonunda sözlerine. "O zamandı zaten hislerimin oluşmaya başladığı tarih. 7 Aralık 2018. Sonra tam bir yıl sonra sana yazdım. Neden ve nasıl yazdım, inan bilmiyorum. Sadece artık vaktinin geldiğini düşündüm. Sonrasını düşünmeden, sonunda neler olacağını tahmin dahi etmeden yazmaya başladım. Sana söyleyecektim nerede yaşadığımı. Ama tam aramız ısınmaya başlamışken yapmak istemedim. İlerleyen zamanlarda olacaktı."

Tırnaklarımla masanın üzerinde ritim tutmayı bıraktım. Garip bir şekilde gözlerim doldu.

"Senin söylediğin gibi değil, tekrar söylüyorum, amacım seni kırmak da değil," deyip durdu. Onun cümlesini devam ettirdim. "Zaten kırılmış bir kızım..."

Nedensizce yüzünde buruk bir tebessümün yer edindiğini hissettim.

"Başkaları tarafından kırılmış bir kızsın," dedi. "Ben tarafından kırılmayacaksın."

Gülümsedim, dolan gözlerimin aksine.

"Sen tarafından çoktan kırıldım..."

"Yapma," dedi. "Beni anlamaya çalış lütfen."

Kafamı iki yana salladım. Gözümden bir damla yaş düştü sessizce.

"Git lütfen," diye fısıldadım acıyla. "Hayatımdan çık."

Yazarken zorlandığım bir bölüm oldu.

Bunun nedeni bölümdeki duygu ağırlığı değil, annemin benden sürekli bir şeyler isteyip bana seslenmesi. Tam odaklanmışken annemin, "Kardeşinin montunu giydir ve hazırlan sen de." demesi inanın sinir bozucu ve buna benzer bir sürü şey yaptı dnhdkdnkwpq

Kısacası çok zor şartlar altında yazdım ama bence çok hoştu.

İtiraf edin, Cemre'nin bir ara onu affedeceğini düşündünüz.

Ben bile öyle düşündüm ama Cemre kırılmış bir kız, kolay kolay güvenmesini beklemeyin oğlumuza:')

Kemerlerinizi takın, asıl olaylara uçuş yapacağız...

Sizi seviyor ve hepinizi öpüyoruuum!<33

SENİ BANA AYIRDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin