Selammm! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir:) Okumaya başladığınız saati yazar mısınız?
Bu arada hikaye gözünüzde daha iyi canlansın diye kıyafetleri de paylaşıyorum. Devam etmemi ister misiniz?
Keyifli Okumalar...
Hastane koridorlarında bir ileri iki geri yürüyor ve annemi bekliyordum. Başım dönmeye başlayınca en yakınımda bulunan koltuğa oturdum. Derin nefes alıp vermeye başlamıştım ki koridorun başında Aral ile annemi gördüm. Annemin yüz ifadesinden henüz bir şey bilmediğini ama fazlasıyla endişeli olduğunu anlamıştım. Koşar adımlarla bana doğru geldi ve elimi tuttu.
"Kızım sen iyisin değil mi? Bir sorun yok?" başımı önüme eydim ve derin bir nefes aldım. Anneme tebessüm ettim ve ellerinden tutarak koltuğa çektim onu.
"Merak etme iyiyim. En azından şimdilik." diyerek konuşmaya başladım. "Sana her şeyi anlatacağım ama öncelikle bana sakin olacağına dair söz vermeni istiyorum."
"Hilal, neler oluyor hemen anlat." sesinden endişesinin her geçen saniye arttığını görebiliyordum.
"Önce söz vermen gerek." dedim. Sakin kalmaya çalışarak derin bir nefes aldı.
"Peki, söz veriyorum."
"Anne, hani benim başım sık sık dönmeye başladı ya bu aralar ben sana söylemedim ama sadece başım dönmüyordu. Mide bulantılarım, bayılmalarım, birçok günlük işi yapamam ve dahası da var. İşte bir gün yolda yürürken yolda bayılmışım. Aral beni yerde görmüş ve hastaneye getirmiş." annemin tepkisine bakmak için birkaç saniye durdum. Yüzünde anlayamadığım bir tepki vardı. Devam ettim.
"Doktorum yani Tarık Abi, bir şeylerden şüphelendi ve testler falan yaptırdı. Şüphelendiği şey ise.... Beyin tümörüydü. Ve...Şüpheleri doğru çıktı." dedim ve dolu gözlerimle anneme baktım. Onun da gözlerinin dolu olduğunu anladım ve hemen gülümseyerek yanaklarını tuttum.
"Hey! Söz verdin. Eğer sözünüzü tutmazsanız bu küçük kızınız çok üzülür hanımefendi." dedim.
"Annem tam bir şey söyleyecekken Tarık Abi geldi.
"Merhabalar, ben Hilal'in doktoruyum. Sizinle birkaç dakika özel konuşabilir miyiz?" dedi anneme bakarak. Annem hiçbir şey demedi ve sadece başıyla onayladılar ve Tarık Abi ile gittiler. Yarım saat sonra odadan çıktılar. Yarım saat boyunca içeride ne olduğunu bilmiyorum ama annemin gözlerine bakılırsa o kadar da güzel şeyler olmamıştı. Annemin gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Kendimi bu gördüklerim karşısında zor tutarak yanına gittim ve elini tuttum. O da benim elimi sımsıkı tuttu. Hatta o kadar sıkı tuttu ki hiç bırakmayacak gibi hissettim.
"Hilal, ben hastanede kalmanın daha iyi olacağını düşünüyorum ama annen hastaneleri pek sevmediğini söyledi. Eviniz ve okulun hastaneye yakınmış. O yüzden ne olursa olsun en ufak problemde hastaneye gelmeni istiyorum. Olur mu?" Tarık Abi cevap bekleyerek bana baktı. Başımla onu onayladım ve anneme döndüm.
"Gidelim mi?" Annem mutlulukla uzaktan yakından alakası olmayan bir gülümsemeyle cevap verdi.
"Olur." Annem sandalyeden çantasını ve hırkasını almaya gidince duvara yaslanmış beni izleyen Aral'a baktım. Yeni tanıştığım birine kendimi bu kadar yakın hissetmem çok mu tuhaftı? Gülümsedim ve yanına gittim.
"Yatıya mı kalmaya karar verdiniz Aral Bey?" Sırıttı ve
"Aslında gelmişken ruh hastalıkları bölümüne uğramaktan zarar gelmez diye düşünüyordum." dedi. Söylediği şeye güldüm. Annem yanımıza geldi ve Aral'a teşekkür etti ve arabada olacağını söyleyerek gitti. Annemi böyle görmek çok zordu. O üzüldüğünde onu üzene dünyayı dar etmek isteyen ben şimdi hiçbir şey yapamıyordum. Gözümden düşen yaşla Aral beni kendine çekti ve sarıldı. Birkaç saniyelik şoktan sonra ben de karşılık verdim. Ağlamam daha da şiddetlendi. Kendimi geri çektim ve
![](https://img.wattpad.com/cover/171533042-288-k759038.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTALIK
Fiksi RemajaBu hikaye hayatında en önem verdiği varlıkları bir hastalık yüzünden kaybedecek olduğunu öğrenen umutları, hayalleri olan bir genç kızın hikayesi... Bu hikaye Aral ve Hilal'in hikayesi...