"Galiba.." "Galiba?"

587 42 11
                                    

"ahhh!! A-acıyor dur!"

"Bahadır sakin ol, birazdan bitecek.."

"ama acıyor! Ya dur lütfen.. Aaah!"

Gökay elindeki gazlı bezi bırakıp, baygın baygın bana bakarken, dudaklarımı büzdüm.

"ben daha çok yaralandım ahmak herif, sesim çıktı mı benim?"

Derin bir nefes alıp verdim ve ofladım. Ah, ben sizi unuttum. Ne olduğunu merak ediyorsunuz değil mi? Anlatayım....

Gökay beni kovalamaya başlayınca, ben de elbette kaçmaya başlamıştım. Bahçedekilerin gözü, her zamanki gibi üstümüzdeyken bahçeyi dört dönmüş, koşmaktan artık bacaklarım isyan eder hale gelmişti. Gökay ise yorulmadan, bıkmadan ve siniri asla azalmadan beni kovalamaya devam etmişti. Bacaklarımın ağrısından olsa gerek, önümü göremeyecek hale gelmiştim.

Gökay "Önüne bak kedi!" diyerek üstüme atlayınca önüme dönmemle bir şeye takılmam bir olmuş, Gökayla birlikte yere düşmüştük. Yetmemiş gibi bir de yuvarlanmıştık. İri taşlar yüzünden şort giyen benim bacaklarım elbette kesiklerle dolu hale gelmişti. Tek elini benim başıma siper edip tek eliylede belimden kavrayarak beni kendine yapıştıran Gökayın ise hem bacakları, hem eli, hem de kolları elbetteki benden beter hale gelmişti. Şimdi de revirdeydik, Gökay önce kendi yaralarını temizlemiş ve sarmıştı. Sıra bana gelmişti ve, kusura bakmayın ama canım gerçekten yanıyor. Of, sikeyim be... Sakar olmak da zor bu dünyada gençler...

"Tamam bak şimdi, ben sana elime üfle dediğimde üfle, sen daha ne olduğunu anlayamadan oksijenli su ile temizlenmiş olacak yaran"

Elindeki pamuğa oksijenli suyu boşaltan Gökay, tabii güvenilir görünüyordu. Alt dudağımı ısırıp başımı salladım. Elini bana uzatırken gözlerini gözlerime kenetleyince gülümsedim. Şerefsiz, bakışıyla bile unutturuyordu acımı....

Ben gülümserken elini uzattı parmaklarının uçlarını birleştirerek. Derin bir nefes almamla oksijenli su döktüğü pamuğu yarama bastırmasıyla, aldığım nefes götüme kaçmış, bir güzel öksürerek, bağırmaya başlamıştım.

"Sikeyim seni Gökay!! Acıdı hayvan herif!"

Aniden revirin kapısı açılınca yerimizde sıçrayıp gelene bakmıştık. Elbette ki Sıraç ve Berkay gelmişti.

"Kanka bir an sevişiyorsunuz sandım, heyecandan kapıyı açtım kusura bakma"

Dediği şeyle Sıraç, ben ve Gökay Berkaya beyinsiz bir varlıkmışcasına bakmaya başlamıştık. Berkay tek elini ensesine atıp sözde sevimlice sırıtınca göz devirdim.

"mal mısın diye sormayacağım Berkay. Allah senin belanı çok iyi verecek ya, neyse.niye geldiniz olum?"

"mal mısın diye sormayacağım Bahadır. Allah belanı yeterince vermiş zaten, lan yaralandın, merak ettik biz de. Ne için gelmiş olabiliriz?"

Beklemediğim yerden vuran Sıraç'a karşılık somurttum.

"bu şerefsiz canımı çok yaktı"

"yaranı temizlediğime göre, benlik bir şey kalmadı kedi. Bir daha o hatayı yapma, daha beter ederim seni."

Gökay' a gözlerimi kısarak baktım. O gittikten hemen sonra elimi salladım.

"götüme bak hele, sanki o dövdü de bu hale getirdi, ben düştüm yere yavrum. Hah. Salak.."

"Kanka bunları neden yüzüne söylemiyorsun?"

Gülümsedim. Berkay'a bakmayı kesip ayaklandım.

"eee... Eheheh.. Ben artık gideyim, bugünlük ders saatimin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Size iyi dersler. Elveda."

Koşar adımlarla revirden çıkarken Berkay ve Sıraç'ın kahkahasını duymuştum. Yüzümde bir tebessümle sınıfa girdim. Hızlıca çantamı alıp, kimseyle göz teması kurmadan çıktım dışarı. Güvenlikçi hazır kantine gitmişken, bende fırladım hemen dışarı. Pekala, bacaklarım artık gerçekten iflas ediyordu. Kaldırıma oturdum ve soluklanmaya başladım.

Yeterince soluklanmamdan sonra kalktığımda, yüzüme üflenen sigara dumanıyla, öksürük krizine girmiştim yine. Üfleyen kişinin Gökay olduğunu görünce, elbette şaşırmadan yapamamıştım.

Hala bana sessizce ve yine anlam veremediğim bakışlarla bana bakarken, yutkunmama engel olamamıştım. Pekala, bu cidden zorlayan bir durumdu...

"gitmemiş miydin sen?"

"yine bir sakarlık yapıp ölmenden korktum kedi, eve bırakmak için bekleyeyim seni dedim."

Kaşlarımı "ciddi misin sen cici çocuk" der gibi kaldırıp, gözlerine baktım.

"öküzün trene baktığı gibi bakmaktaki amacını sonra sorgulayacağım, düş haydi önüme"

Göz devirip gülmeme engel olamamıştım. Omuz silkip yanında yürümeye başladım. Gelen sigara dumanı yüzünden suratımı buruşturmadan edemiyordum.

"şunu benim yanımda içmesen olmaz mı?"

Başını bana çevirip inatlasigaradan çektiği nefesi, yüzüme üfleyince, yekrar öksürüp elimle dağıtmaya çalıştım.

"şerefsiz misin ya..?"

Gelen kıkırtı sesiyle direkt yüzüne odaklandım. Şerefsizdi kesinlikle, hep ben bakamıyorken gülüyordu. Kaçırıyordum manzarayı..

Aniden beni durdurup ağaca yaslayınca gözlerimi kırpıştırdım. Bu klasik hareket genelde duvarla olmuyor muydu? Neden ağaç? Neden duvar değil?

Ha yani yaslamasında sıkıntı yok, yasladığı yeri mi düşünüyorsun aptal?

Sen sesini kes iç ses. Dur şimdi, Gökay dibime dibime giriyor muydu? Siktir....

Tek elini çeneme koyup, baş parmağıyla dudaklarımı araladığında, istemsizce derin bir nefes alıp verdim yavaşça. Yutkunup gözlerimi gözlerine diktim. Onun gözleri dudaklarımla gözlerim arasında mekik dokurken, dudaklarıma eğilip, aralıktan içeri doğru sigara dumanı üflediği zaman zar zor yutkundum. Şaşırtıcı bir şekilde bu sefer öksürmezken, istemsizce dudaklarımı yalayıp, alt dudağımı ısırdım...

"seni sigaraya bağımlı hale getirebilirim, istesem.. Fakat, o sigarayı benimle içmediğinde, sigara niyetine seni yakarım Bahadır Şekerci. Ve sende o sigarayı başkalarıyla içme potansiyeli oldukça fazla."

Aniden geri çekilmesiyle, anlık bir üşüme gelmişti.

Bileğimi tutup çekiştirirken, hala olanları düşünüyordum. Ne oluyordu?

"Yine transa girdin, sana her yaklaştığımda böyle mi olacaksın?"

"ha? Ne? Yaklaşmak mı?"

Ufak bir kahkaha atınca, direkt yüzünü inceledim. Kısa bir bakış atmıştı o da bana..

"beyin fonksiyonların diyorum, sana her yaklaştığımda sıfırlanacak mı?"

"Galiba..."

"Galiba?"

O tekrar kahkaha atarken, ben de gülümsedim... Ne demişti, ne demiştim de güldürmüştüm farkında değildim, ama kesinlikle iyi ki demiştim. İnsafsızın oğlu, çok güzel gülüyordu....
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Medya: Gökay beyciğimiz ve kedicikleri sldşsögldşgçdöfö

Eveet, yeni bölüm aylar sonra geldi skdlfşsşg beğenmeyi unutmayın canolar :))))

Beni SevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin