"Saçlarımmm ipek gibiii, cildim bebek gibii!"
Gözlerimi devirdim. Kendime ama. Ne alaka bilmiyorum ama sabahtan beri dalinin reklam şarkısı ağzıma takılmıştı. Belki de reklamını gece telefonda öylesine gezinirken izlediğim içindi. Olabilir. Mantıklı.
"Gel, şöyle oturalım dalin çocuk"
Gökay, bir miktar kedi dediğinde ağzına sıçmış olduğundan dolayı, artık yeni şeyler türetmeye çalışıyordu Oğuz. Evet Oğuz. Arkadaş olma konusunda Gökayla tartışmamızın arasından tam 1 ay geçmişti. Kasım ayı artık, 'hey! Ben geldim' demişti. Ve Gökay, hala neden arkadaş olamayız diyip duruyordu. Yemin ederim, balıklar daha zekiydi..
Yemin etmiştim, yüzüne karşı çünkü seni seviyorum aptal diye söylenmeyecektim. Kendi bulsun pezevenk.
"Pezevenk? Yine ne halt ettim acaba?"
Soru soran Oğuza karşın, kaşlarımı kaldırdım.
"Ne?"
"Pezevenk dedin."
Gözlerimi büyüttüm fakat çok geçmeden koca bir kahkaha atmıştım.
"Şey.. Ben onu içimden söyleyecektim. Her neyse. Buluşalım diyip tutturdun, getirdiğin yer sahilde bir çocuk parkı. Benden salıncak arkadaşın olmamı mı isteyeceksin?"
Gülerek başımı salladım onaylamazca. Gözden geçirecek olursak son olanları, Sıraç benden beklenmeyecek şekilde iradeli davrandığımı söylemişti. Çünkü, ben genelde kıyamazdım. Ayazı bile Süveydayla iş birliği yapmaya başladığında, vardır bir nedeni diyip affetmiştim. Hoş, sonra yaptığı her bokta küfürler edip, kin tutmuştum ama orası ayrıydı.
"Aslında.. İyi fikir ama önce konuşmamız gerekenler var."
"Yoksa... Yoksa Shawn Mendes bana çıkma teklifi etmek için Türkiye'ye mi geliyor?!"
Oğuz gözlerini kısmış, ardından kahkaha atmıştı.
"Hayallerini evinde sakla bücür. Her neyse.. Bahadır, Gökay.. Çok kötü."
Yutkunamadım bir an.
"Öylesine kötü değil.. Gerçekten. Ben onu ilk defa böyle görüyorum... Bilmiyorum. Eski Gökay gibi davranmıyor."
Dişlerimi sıktım. Daha yeni yeni kendimi toparlamaya başlarken, neden böyle diyordu? Zaten affetmeye yer arıyordum.. Niye her gün bir neden çıkıyordu, onu affetmem için?
Kızı, Berkayın 'donum tükenmiş, don almaya gidelim' diyerek beni zar zor evden çıkararak götürdüğü avmde görmüştüm. Bir kafede otururken, biriyle telefonda konuşurken, Gökayla olanları anlatıyordu. Ondan dolayı Gökayın söylediklerine inansam da, arkadaş olalım lafı beni çığırdan çıkardığı için, kesinlikle ama kesinlike küslük sınırlarını zorlamaya başlamıştım.
Berkay bile, 'abartma koduğumun Şekercisi, affet şu bebeyi' demişti. Ensemi kaşıdım.
"Oğuz.. O gerçekten arkadaş olmak isterken ben yapamam. Ben.. O-onu severken olmaz."
Sıraç ile Berkayın yanında bile dile getirmediğim şeyi, Oğuza söylemiştim. Bilmiyorum, şu 1 ayda bir şekilde yakınlaşmıştık. Ve bir nedeni yoktu. Belki de, Gökayın bir yakını olarak gördüğümdendi. Bir de onların açısını öğrenmek istiyordum.
" Bak Bahadır.. Gökay, ben onu bildim bileli kızlarla takılıyordu. Arada bir, bazen ağzından kaçırdığı şeyler oluyordu, yahut bakışları.. Ne bileyim, ufak tefek şeyler bunlar. Fakat, dediğim gibi Gökay.. Ben onu bildim bileli kızlarla. Hiç eşcinsel olduğuna dair bir şey söylemedi, yahut belirtmedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Sev
Teen FictionVar oluşun hikayesi miydi bu, yoksa yok oluşun mu? ⚠️⚠️⚠️ Küfür içerir! Homofobiksen, iğrenç ötesi elini çek bu hikayeden. ⚠️⚠️⚠️ Sadece yazmak istediğim ve eğlendiğim için yazıyorum. Beğenmeniz dileklerimle..