Gözlerimi araladığımda gökyüzünün güzelliği ile karşılaştım . Hâla yağmur yağıyordu. Başımı kaldırıp kızlara baktım. İkisede uyuyordu hatta tüm sınıf uyuyordu. Azra ne zaman gitti lan yanımdan .Aliden tarafa baktığımda aliyi inceledim gözleri açıktı ama uyku sersemi görünüyordu. Telefonumu açıp saate baktığımda 4'e yani çıkış saatimize 10 dakika olduğunu gördüm. Bunları uyandırmakta bana kalıyordu tabiki. Sinsice sırıttım. Acaba napsam su mu döksem hepsine. Yok ya şimdi bu gereksizler için su israfına giremem. Birde ciyaklarlar yok defterim ıslandı yok şöyle oldu baş ağrısıda çekemem. Düşünelim bakalım. Tam bir şey bulmaya çalışıyordum ki ali sırasından kalkıp yanıma geldi. Sırıtarak konuşmaya başladı. "Su olsun su"dediğinde sırıttım. "Su israfı" . "Ya su olsun bir şey olmaz" dediğinde "tamam ama ben sorumlu değilim bir şey olursa" diye cevapladım. "Korkaksın kızım sen gör şimdi izle abini"diyip sırasına ilerledi. Çantasından içi dolu bir su şişesi çıkardı. Herkese tek tek su döküyordu. Yankıya döktüğünde yankı başını kaldırmadan sövmeye başladı. "Kim yapıyorsa çıkışa gelsin göstercem ben ona ya da hiç gerek yok burda da döverim "diyip başını kaldırdı. Ve alinin şaşkın suratıyla karşılaştı. Ben ise kahkalar atıyordum. Sınıfın yarısı benim sesimden uyanmıştı. Dua edin bana size sıra gelmeden kurtardım. Yankı sinirle konuşmaya başladı. "Abi insan böyle mi uyandırılır ya?"dediğinde ali umursamazca konuştu." Sen insan değilsin ki kardeşim hayvansın"dedi. Yankı sırıtarak konuşmaya başladı. "Kardeşim dediğine göre aynı cinsteniz" dediğinde ben coşmuştum. "Ali çok mu acıdı?" dediğimde gülmekten karnım ağrımıştı. Ali bana gözlerini devirdi. Yankı aliyle sert bakışmalar yaşıyordu. Sınıftaki herkes uyanmıştı. Ben sırama geçip ali ve yankıyı izliyordum. Tam o anda zil çaldı. Bakışmalarıda son bulmuştu. Ben sıramdan kalkıp kızları kapıda bekledim. Beraber bahçeye doğru ilerliyorduk. Merdivenlerde indiğimde yağmur yüzümü ıslatıyordu ve çok güzeldi . Kızlara "yarın görüşürüz " diyip arabama ilerledim. Arabanın içini girip kapıyı kapattığımda arka kapı tekrar açıldı . Kim açtı diye arkamı döndüğümde azra ve hayalin koltuğa yerleştiklerini gördüm. "Noluyor lan"diye sorduğumda azra gülümseyip konuşmaya başladı. "Yosun unuttunmu alışverişe çıkıp sonra bizim eve geçecektik". Ben gözlerimi büyütüp şaşkınca konuşmaya başladım. "Ben böyle bir şey duymadım ki hiç"dedim. Hayal sırıtarak konuşmaya başladı."uyar dedin ama bunu da mı hatırlamıyorsun?"diye sorduğunda sabah olanları düşünmeye başladım. Ya sabah oyun oynarken bir şeyler demişti. Bende geçiştirmek için uyar demiştim keşke dinleseydim." Evet hatırlıyorum ama ben geçiştirmek için uyar demiştim ne söylediğini bile anlamamıştım ki oyun oynuyordum." Azra umursamazca konuştu. "Ben bilmem dinleseydin uyar dedin bitti sür hadi"dedi. Arabayı çalıştırdığımda arkada gülüştüler . "İndiririm bak güzel durun "dediğimde ağızlarına hayali bir fermuar çekip sustular. Radyodan şarkı açıp okuldan çıkıp alışveriş merkezine sürmeye başladım. Işıklara yaklaştığımızda kırmızı yandı frene basıp yavaşladım. Kızlara baktığımda şarkının nakarat kısmını söyleyip video çekiyorlardı.
(Şarkı multide açabilirsiniz.)
Saçları kahve, gözleri hale, dudağı da badem yar
Ben sana aşık olucam, var mı müsaaden yar
Bağımlılık yapıyordu şarkı . Korna sesi geldiğinde ışıklara baktığım ama hâla kırmızı yanıyordu . Camı açtığımda alinin arabasından bana bakarak sırıtan kayra ve aliyi gördüm. Kayra el sallayıp " napıyon yenge" dedi ve anında aliden ensesine şaplağı yedi. "Napıyorsun ya kanka" diyerek aliye döndü. Ben kızlara baktığımda hala telefonu ile uğraşıyordu. "Azra senin ki yine dayak yicek bak" dediğimde azra hemen başını öne uzattı. Kayra azrayı görünce "merhaba kızıl kardeşin arkada ve bizi eve davet etti eğleneceğiz haberin olsun" dedi. Azra dedikleri karşısında sevinse mi üzülse mi bilemedi. Ali "sesini kesin şu şarkının dediğinde "sanane lan" dedim. Ve radyonun sesini daha çok açtım ali sırıtmaya başladı. Yeşil ışık yandığında sürmeye başladım. Aliler ile yan yana gidiyorduk. Kayra camdan başını çıkarıp " görüşürüz yenge "dedi. Ben bağırıp "göstercem sana yengeyi"dedim. Sırıtmaya başladılar camı kapatıp daha çok hızlandım. Alışveriş merkezine yaklaştığımızda park edecek yer bulmaya çalışıyordum. Tam buldum derken gerizekalı ali girdi. Göstercem ben sana gerizekalı. Dışımdan seslice sövdüğümde azra "sakin ol kanka ya uğraşma şunlarla "dedi. Hayalde ona destek verircesine konuştu. "Evet kanka aldırma şunlara kudursunlar."dedi. "Ya ben burda bir şey yapmıyorum geliyor sinir ediyor. İlla dayak yicek" diye bağırdım. Başka park edecek yer bulduğumda hemen park ettim ve arabadan indik. Arabayı kilitleyip az önce alinin park ettiği yere doğru ilerledik. Ali bey ve tayfası orda bekliyordu. Niye aynı yere gelmiştik ki. Alilerin önünden geçerken kayra konuşmaya başladı. "Ayıp oldu yenge valla sanada "dediğinde ali sırıtmaya başladı." Bak kayracım bu sana son uyarım birdaha yenge filan dersen çok kötü olur"dedim. Kayra yerine damla konuşmaya başladığında ona dikkatimi verdim " Nasıl kötü olacakmış söylesene bi tatlım" dedi ağzını yayarak. "Mesela sen böyle cıvık cıvık konuşursan ve başkalarının yerine cevap verirsen o yeni yaptırdığın tırnaklarını penseyle yerinden sökerim"dedim. Damla tekrar atarlanıp " sök bakalım napıyorum seni" dedi bana doğru yüreyerek." Sen mi bana bir şey yapacaksın "diyip bende ona yürümeye başladığımda ali ve kayra damlayı tutuyordu azra ve hayalde beni. Ali " ya mal mal şeyler yapmayın yürüyün işinize" dediğinde bende fazla oyalanmak istemediğim için kızlara döndüm. "Yürüyün uğraşmayalım daha fazla şu gereksizlerle"dedim. Ve alışveriş merkezin kapısına doğru ilerledim. Kızlarda arkamdan geliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETTEN DOĞAN AŞK
Teen Fiction... "İnsan hiç ölesiye nefret duyduğu birine aşık olabilir mi?" -"OLABİLİYORMUŞ." ...