Hayal "ee o zaman bizde alışverişe gidelim hadi ordan da yemek yeriz uyar mı?" diye sorduğunda gülümseyerek başımı olumluca salladım. Aliye baktığımızda o da olumluca karşılık verdi. Hayal gülümseyerek boranın elini tuttu "hadi o zaman bakalım arabalara."
Ali benim arabama gelmişti . Arabasının anahtarını boraya vermişti ikisini ayırmamak için. Ne kadar ince düşünceli sevgilim var benim.
Koltuğa oturduğunda bana döndü. Ben ise emniyet kemerimi takmakla uğraşıyordum. Bakışlarını üzerimden çekmeyince" noldu? " diye sordum.
" Arabayı ben süreyim mi? " masumca sorduğu soruya sert bakışlarımı yolladım. O başını diğer tarafa çevirirken" ne yani benim usta sürücülüğüme güvenmiyor musun?"
Hemen bakışlarını bana çevirdi" yok yok ne alakası var canım ben hiç sürmedim ya bir kere süreyim diye demiştim neyse. "
Aslında hiç fena olmazdı. Ali de güzel sürüyordu. Kapıyı açıp koltuktan indim. O da heyecanla inerek diğer taraftan dolaştı. Arabaya çalıştırmaya başladığında" emniyet kemerini tak "diye uyardım.
Mırıldanarak diğer tarafa döndü ve kemeri bağladı."Ne diyorsun anlamadım canım?"
"Birşey demedim hayatım yanlış duymuşsundur."
"Aynen öyledir kesin ali."
Arabayı çalıştırıp hayallerin arkasından sürmeye başladı.
Benim bir kere açığımı yakaladı ya konuşur durur artık.
Alışveriş merkezine geldiğimizde arabayı otoparka bırakıp asansöre ilerledik. Hayalle bora sarmaş dolaş konuşurken biz aliyle yan yana durmuş etrafımıza bakınıp duruyorduk.
Bora ellerini hayalden çekip bizi işaret etti. "Bakınıp durmayın sarılın hadi biz biliyoruz sevgili olduğunuzu zaten ."
İçimi endişe kaplarken aliye çevirdim bakışlarımı ali ise bana. "Söyledin mi" der gibi bakış attığımda hayır der gibi yavaşça başını salladı. Rahatça onlara döndüm.
"Atma bora atma."
Bora gülerken hayal de sevgilisini desteklemeye başladı. "Söylemeseniz bile biliyoruz biz kanka sen merak etme." diyerek göz kırptığında sinirle göz devirdim ona. Aliye döndüğümde sırıttığını gördüm. Kolumla karnına dirsek atıp kaşlarımı çattım. Asansör durunca hayali boranın kolların arasından alıp kolunu cimcikledim." "Acıttın kanka ya" diyince sırıttım. Kulağına yanaşıp "bekle daha çok acıyacak canın bunlar ne ki " dediğimde korkarak arkamızdan gelen bora ile alinin yanına koştu. Onu umursamayıp önüme devam ettim. Bir mağazaya girdiğimizde birşeyler bakınmaya başladım. Ali ile borada gelmiş bekleme yerindeki koltuklara oturmuşlar telefonlarıyla oynuyorlardı. Hayal ise elbise seçip kabine denemeye gitmişti. Bende kendi halimde siyah kıyafetlere bakınıp duruyordum.
"İsterseniz ben yardımcı olayım hanımefendi."
Bu ses tanıdık gelmişti kulağıma merakla arkama döndüğümde karşılaştığım kişiyle ağzım açık kaldı.
"Eylül senmisin."
"Ayaz?"
Alinin "yuh ama yani "bağırışıyla yerimden sıçradım. Bütün gözler aliye dönerken ali başını telefondan hala kaldırmamıştı demek ki hala ayazı görmedi.
Daha sonra başını kaldırmış etrafa bakınırken gözleri bizi buldu." Yuh hakikaten yuh. "
Ayaz bana dönerek güldü.
" Ayrılmadınız demek hala sevgilinle sevindim adına."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETTEN DOĞAN AŞK
Teen Fiction... "İnsan hiç ölesiye nefret duyduğu birine aşık olabilir mi?" -"OLABİLİYORMUŞ." ...