Yarım saat süren yolculuğun sonunda gelebilmiştik. Damlanın asık suratını görmek beni delirtiyordu sanki. Hayal orda hasta yatıyor biz burda eğlenceye gidiyoruz hiç içime sinmiyordu. Azra ve damla arabadan çıkıp alilerin yanına ilerledi. Ben ise telefonumu açıp hayali aradım.
Alo eve geldin mi canımın içi ?
Geldim eylül odada boş boş oturuyorum canım sıkıldı.
Bizde atış poligonu'na geldik sensiz tadı olmuyor şimdi görüntülü arayacağım ve sen burdaymışsın gibi hissedicez anlaştık mı birtanem ?
Anlaştık yosun .
Aramayı kapatıp görüntülü aradım. Açtığında gülümsüyordu . Ona gülumseyerek arabanın kapısını açıp aşağıya indim. Kapıları kilitledikten sonra onların yanına ilerledim . Kayra " Gelmeseydin eylül beklemekten ağaç olduk burda "dediğinde gözlerimi devirdim . Hayal gülerek " Yengeye nolmuş ?"diye sorduğunda tekrar gözlerimi devirdim. Bora "hayalin sesi mi o ?"diyip yanıma yanaştı. Kayrada gülerek yanımıza geldi. Hepsi arkamda toplaşıp hayale el salladılar.
Boraya dönüp telefonu uzattım. " Neyse telefonu aşıklara bırakayım onlar konuşsun"dediğimde hepsinden "ooo" sesi yükseldi. Onların yanakları kızarırken gülümsemeden edemedim. Daha sonra hepimiz içeriye doğru yöneldik.
İçeriye geçtiğimizde hepimize ekipmanlar verildi. Verilen gözlük ve kulaklığı taktım. Aliye baktığımda göz göze gelmiştik. Daha fazla oyalanmadan camlı bölmenin içine girdim alide arkamdan gelmişti. Yardımcı genç bir erkek elindeki silahla bize ne yapacağımızı anlatıyordu. Bende onu dikkatlice izliyordum çünkü daha önce gelmemiştim bilmiyordum yani.
Ali sabırsızca sağa sola bakınıyordu. Daha fazla dayanamayıp " biz biliyoruz anlatmana gerek yok"dedi. Yardımcı olan erkek başını olumluca sallayıp silahı ona uzattı. Ali uzattığı silahı alıp karşıda ki hedef posterine odaklandı. İlk atışında posterin tam ortasından vurmayı başarmıştı . Sıra bana geldiğince bıkkınca ofladım . Çünkü ali yüzünden çocuğun anlattıklarının yarısını dinleyememiştim.
Ama yapardım ya yapmak zorundaydım eylülüm ben . Kendimi böyle gaza getirip yeni doldurulan silahı aldım. Odaklanmaya çalışıyordum ama pek olmuyordu . İlk atışım posterin dışına çıkmıştı. Yardımcı çocuk " Yanlış tutuyorsun" diyip arkama geçti . Ellerimden tutup silahı düzeltti. Ve ne yapacağımı tekrar anlatmaya başladı.
Alinin sinirli sesi ile bakışlarımı ona çevirdim . "Hop hop noluyor ben yardım ederim ona sen çekil . Hatta sen burdan çık yardım gerekirse çağırırız "dedi . Çocuk gözlerini devirerek arkamdan çekilip dışarı çıktı. Ali sırıtarak yanıma yaklaştığında gülümsedim. Arkama geçip çenesini omzuma koyup ne yapmam gerektiğini hatırlattı. Onun nefesi yüzüme çarptıkça geriliyordum . Yapacaklarım aklımdan uçup gidiyordu. "Çek şimdi tetiği ".
Dediğini yaptım ve ali kadar iyi olamasamda güzel bir atış yapmıştım . "Gördün mü yaptım" dedim sevinçle . Gülümseyerek kendini gösterdi. "Benim sayemde" dediğinde gözlerimi devirip tekrar gülmeye başladım.
Orda eğlendikten sonra bir kafeye gitmiştik hep beraber . Çay ,kahve meyve suyu ,filan içiyorduk. Alinin yine dengesizliği tutmuştu. Karşımda somurtarak etrafa bakınıyordu. Orda gülüp eğlenirken burda birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. Fazla üstünde durmasamda kırılıyordum. Geçicimiydi bana karşı olan hisleri . Anlık dı herhalde mutluluğumuz . Evet deseydim belki daha mutlu olurduk bilmiyorum ama pişmanım galiba.
"Eylül içsene kahveni soğucak "dedi yanımda oturan azra. Başımı olumluca sallayıp kahve fincanını yavaş yavaş ağzıma götürdüm. Kayra " Bırak azracım kahve içmekten daha önemli şeylerde var . Mesela karşındakini gözlerinle yemek"dediğinde kahve boğazıma kaçmıştı. Öksürmeye başladım . Kayra kalkıp yanıma geldi. Sırtıma pat küt vurmaya başladığında öleceğimi sanmıştım.
Yüzümün mosmor olduğuna adım kadar emindim. Azra onu benden uzaklaştırarak yerine oturtmayı başarmıştı. Öksürüğüm yavaş yavaş dinerken su bardağını alıp hemen diktim. Azra " Eylül iyimisin ?" diye sorduğunda yüzüme sahte bir gülümseme kondurdum. "İyiyim azracım sıcakmış ağzım yandı biraz"dediğimde başını olumluca sallayıp önüne döndü.
Bende tekrar karşımdaki boş boş bakan aliye döndüm. Kayra " Ne sıcaklığı ya benim söylediklerim kahveyi boğazında bırakmıştır "dediğinde gözlerimi devirip cevap vermek yerine sustum. Bu çocuk dedektif olabilirdi. Ali onun sırtına vurup "sus istersen kayracım "dediğinde kayra gülümseyip " Tamam aşkım sen nasıl istersen "dedi. Yankı ve rüzgar arkadan 'ooo'layıp " Aşk dediğin böyle olur be "dediklerinde hepsi gülmeye başladı.
Kafeden çıkıp arabaların yanına ilerledik. Kayra damlanın sırtına vurup " hadi sen yine onlara git abicim " dediğinde damla ona ters ters baktı. "Öldürürüm bak seni kayra"dediğinde kayra gülüp " yav he he hadi koçum hadi "dedi. Damla onun suratına bir tane geçirdiğinde rahatladım. Sonra olanlar olanlar tabi birbirirlerine vurmaya başladıklarında rüzgarla ali onları ayırmaya çalıştılar.
Daha sonra tabiki tekrar kavga etmesinler diye damla bize gelmişti yankıda onu sakinleştirmek amacıyla bizle geldi. Ama evlerine gidene kadar azrayla yankı kavga etmişti. Damlayı bıraktıktan sonra azrayla yankıyı bıraktım evlerine girerken azra öpücük gönderip el sallıyordu. Yankı da onu önüne döndürmeye çalışıyordu. Sonunda eve girdiklerinde derin bir nefes alıp verdim.
Bunlarla baş etmek hiç kolay olmuyordu. Hiç büyümüyordular. Küçük çocuk gibi kavga derdindeler . İçlerinden en akıllıları rüzgar ile boraydı. Borayı hayale alırsak rüzgara da güzel akıllı bir kız almamız gerekiyordu. Harcanmasın çocuklar.
Telefonum çalmaya başladığında bir yandan onu açmaya çalışıyordum . Bir yandan da önümdeki gitmek bilmeyen arabaya düdük basıyordum. Babamın aradığını gördüğümde telefonu açıp kulağıma dayadım.
Alo efendim
Eylül bugün okula gelmemişsin hatta gelmemişsiniz aliler filan noluyor?
Baba daha sonra konuşalım hadi eve geliyorum zaten .
Eylül hızlı ol bekliyorum çabuk.
Telefonu yüzüne kapatıp koltuğa çarptım. Adam hızlı gel diyor ya kaza yapmamı mı istiyor acaba anlamıyorum yani. Önde ki araba hala gitmiyordu. Camı açıp başımı dışarı uzattım ve bağırmaya başladım. "Kardeşim yürüsene niye bekliyorsun neyi bekliyorsun ya" . Adam büyük binadan çıkarken başımı geri sokup koltuğa yaslandım.
Bu trafiklerde delirmessem hiç bir yerde delirmezdim net yani. Sonunda öndeki araba ilerleyince hızlıca evin yoluna doğru sürmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETTEN DOĞAN AŞK
Teen Fiction... "İnsan hiç ölesiye nefret duyduğu birine aşık olabilir mi?" -"OLABİLİYORMUŞ." ...