Bir süre öylece birbirimize bakarak rüzgarın sesini dinledik. Keşke bir tane daha şarkı söyleseydi. Ama söylemeyeceğini biliyordum. Alinin şarkı söylemesi anlık gelen bir güzellikti. Keşke sesini kaydedebilseydim. Ali "hadi içeriye üşüyeceksin"dediğinde "sen gelmiyor musun?"diye sordum. "Ben birazdan geleceğim hadi çabuk içeriye gir üşüme"dediğinde gülümseyip içeriye yöneldim. Balkonun kapısını kapatıp aşağıya indim.
Kızlar yemeklerini yapmıştı. Saate baktığımda geç olduğunu fark ettim. Demek ki burada kalacaktık. Azra mutfaktan çıkarken beni görünce gülümsedi. "Eylül burada kalacaksınız odalarınızı hazırladık aliye söylersin gitmesin bir yere sabah yankı gelince beraber geçerler" dediğinde başımı olumluca sallayarak "tamam kızıl iyi geceler"dedim. Yanağımdan öpüp yukarı çıktı. Bende televizyonun karşısındaki koltuğa yayıldım. Televizyonu açıp kanalları karıştırdım. Güzel bir dizi bulduğumda izlemeye başladım. Bir süre sonra uykum ağır bastırdı. Fazla dayanamayıp uyumaya başladım.
Aliden
Eylül gittikten sonra onun masum saf güzelliğini düşünmeye başladım. Ona şarkı söylerken bakışları çok tatlıydı. Bir süre daha balkonda oyalandıktan sonra içeri girdim. Ev sessizleşmişti uyumuşlardı galiba. Aşağıya indiğimde eylülü koltukta uyurken gördüm. Gülümseyerek yanına oturdum. Yüzünü incelemeye başladığımda kalbim hızlanmaya başladı. Saçları okşadım. Ellerimi bir süre yüzünde gezdirdim. Bu güzellik fazlaydı be eylül. Daha fazla belinin ağramaması için kucağıma aldım. Ve yukarı çıkardım . Azra odaları hazırlamıştır uyumamız için. Odaya girip yatağa yatırdım.
Eylülden
Hafif sarsıldığımda birisinin belimden ve ayaklarımdan tuttuğunu hissetmiştim. Daha sonra yumuşak bir yere bırakıldığımda gözlerimi hafifçe araladım. Ali getirmişti buraya arkasına dönecekken elini tuttum . Bana döndüğünde sesim fısıltı şeklinde konuşmaya başladım. "İyi geceler bugün burada kalacakmışsın"dediğimde başını olumluca salladı. Hâla elim onun elindeydi. Gülümseyip elimi öptü ve odadan kapıyı kapatarak çıktı. Ben yan tarafıma dönerek tekrar uyumaya başladım.
Azranın ve hayalin bağırmasıyla sinirle yataktan kalkmak zorunda kalmıştım. Ne var da bağırıp duruyorsunuz aşağıda. Kapıyı açarak hızlıca aşağıya indim . İndiğimde kayra ali bora yankı koltukta gülerek kızlara bakıyordu . Kızlarda birbirine bağrışıp duruyordu. "Ne bağırıyonuz lan "diye bağırdığımda hepsi gülerek bana bakmaya başladılar. Hayal ve azra "işlem tamamdır kanka"diyerek ellerini birbirine çaktılar. Sinirle tekli koltuğa oturdum. Mallar beni uyandırmak için oyun yapmışlardı.
Hepsine teker teker göz gezdirdiğimde alinin gülüşünde takılı kalmıştım. Kayra"yenge daldın gittin herhalde"dediğinde "kayra bi sus ya sinirimi bozdunuz zaten "dedim. Azra yanıma gelerek"hadi kalk biz hazırız senle evine gideceğiz ordan okula geçeceğiz otobüsle hep beraber gideceğiz"dediğinde başımı olumluca sallayarak ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim. Hep beraber elimizde tepsi tencerelerle evden çıktık. Aliler damla ve rüzgarı alacağını söylediler. Okulda buluşacaktık. Azra hayal benim arabama bindiler . Sarma kokusu geldiğinde "bi tane alayım mı "diye sordum. Tencereye uzanırken azra uzanıp elime vurdu ."sonra sonra "dediğinde oflayarak önüme döndüm. Arabayı çalıştırıp eve doğru sürmeye başladım. Eve geldiğimizde hemen yukarı çıkıp üstümü değiştirmeye başladım. Azra ve hayal arabada bekliyordu.
Üzerimi değiştirdikten sonra telefonumu ve arabanın anahtarını alıp koşarak aşağıya indim .Eylulün kombini
Annemi görünce hemen öpüp tekrar kapıya koştum. Dışarıya çıktıktan sonra arabaya ilerledim. Kızlar telefonuyla oynuyorlardı. Arabaya binip okula sürmeye başladım. Okula geldiğimizde bahçede büyük kalabalık vardı ali ve tayfası da ordaydı. Arabayı okulun bahçesine park edip dışarıya çıktık. Kızlar elinde tepsi tencereyle aşağıya indi. Alilerin yanına ilerlediğimizde azra "kayra yardım et tencere çok ağır"dediğinde kayra hemen elinden aldı tencereyi. Kayra "Bir tane alayım mı" diye elini tencerinin kapağını uzattığında azra hemen eline vurdu. Kayra elini üfleyerek "acıttın"dedi yüksek sesle. Bora gülümseyip hayalin yanına yanaştı. "Ver elin yorulmasın"dediğinde hayal gülümseyerek tepsiyi uzattı. Yankı ise rüzgara dönerek sinirli sinirli konuşmaya başladı. "Görüyor musun gerizekalı hepsi birbirin elinden yorulmasın diye alıyor . Sen şu elimdeki küçücük tepsiyi taşımamak için ölüp direniyorsun" dediğinde rüzgar "ver lan ver başımın belası "diyerek yankının elindeki küçük tepsiyi aldı. Hepimiz onlara gülerken damlada alinin kolunu dürtüp konuşmaya başladı. "Ali sende şu elimdeki meyvesularını alsana "dediğinde ali damlanın uzattığı poşeti gülerek aldı. Bir yandan otobüsü bekliyor birbirimize bakıp duruyorduk. İki otobüs gelecekti. Biri 10 ları biri ise 11 leri taşıyacaktı. Ama bazıları pikniğe gelmemeyi tercih ettiği için çok da fazla değildik. Otobüs geldiğinde babam ve alinin babası dışarı çıktı ve bir kaç öğretmen daha. Sırayla otobüse bindik. Babam sayımıza baktı ve yardımcı öğretmenlere bildirdi. Çünkü kayboluruz filan diye çok korkuyorlardı. Biz otobüsün arka taraflarına oturduk. Kayra azra hayal bora 4' ü beraber oturdu. Onların karşısınada yankı rüzgar damla ali oturdu. Bende çiftli koltuğa tek başıma ve cam kenarına oturmuştum. Böylesi daha rahattı cama başımı yaslayıp ayaklarımı diğer koltuğa uzattım. Otobüs çalıştığında okuldan çıkıp yolculuğa başlamıştık.__________________________________
Sonunda GECE MAVİSİ'ne yeni bölüm attım . O hikayemede destek verirseniz çok mutlu olurum sizi seviyorum.💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETTEN DOĞAN AŞK
Teen Fiction... "İnsan hiç ölesiye nefret duyduğu birine aşık olabilir mi?" -"OLABİLİYORMUŞ." ...