Ali göründüğünde derin bir nefes aldım. Beni görünce sırıtarak hızlıca yanıma geldi. "Geç içeri" dediğimde hemen geçti. Kapıyı kapatıp ona döndüm . Göğsüne çarptığımda koltuğa oturmadığını anladım. Kafam acımıştı bu hareketi yüzünden. Başımı okşadığımda "çokmu acıdı? Kıyamam" dedi sesini incelterek. "Göstercem ben sana kıymayı"diyip onu pataklamaya başladım. O ani saldırışımdan napacağını şaşırmış sadece elleriyle kendini korumaya çalışıyordu. "Eylül elin çok ağır vurma "dediğinde gülerek daha çok vurdum. Karnına yumruk attığımda yere eğilip iki büklüm oldu. Acıyla karnını tuttuğunda omzuna ayağımla baskı uyguladım. "Eylül"diye bağırıyordu. Kimse duymasın diye elimle ağzını kapatıp susmasını bekledim. Ali bir anda ayağa kalkıp beni kollarımdan ve ayaklarımdan tutup kucakladı. Onun ani hareketiyle donupkaldım. O beni yandaki koltuğa bırakıp bacaklarımın üstüne oturduğunda ise çırpınıyordum. Ellerimi yakalamıştı ve ayaklarımıda kullanamıyordum. Gülerek"noldu eylül hanım vuruyordunuz en son" dediğinde sinirle güldüm." Sende en son eylül vurma diye ağlıyordun "dediğimde gülerek ellerimi daha çok sıktı. "Sen inan diye bağırdım . Ayrıca senin vuruşunla nolucak ki izi bile yok" dediğinde gülüp "sen öyle san" dedim. Cebinden bir tane siyah bandana çıkarıp direk elimi bağlamaya başlamıştı. Sıkıca bağladığına emin olduktan sonra koşarak camın kenarındaki boy aynasına gitti. Ben koltukta doğrulup ona bakarken o karnını açıp vurduğum yerlerde iz kalmışmı diye inceliyordu. Perde açık olduğu için yan binadaki bizim yaşlarda bir kız gülerek pencereden aliyi izliyordu. Niye bakıyor lan bu. Ayağa kalkıp alinin yanına gittim . Ali bir bana bir karnındaki ize bakıyordu. "Ali tamam kapat karnını"dediğimde gülerek bana baktı. "Noldu çok mu etkilendin"dediğinde başımı olumsuzca sallayıp"kapat çabuk"dedim. O tişörtünü çıkardığında daha çok sinirlenmeye başladım. Kız ağzının sularını akıtarak aliye bakıyordu. Sapık mı bu kız ya. Ali güldüğünde cama doğru ilerleyip bağlı elimle olabildiğince perdeyi çekip kızın görmesini engelledim. Ali bana dönüp sırıttı. "Niye kapattın perdeyi bırak kız izleseydi."dediğinde ağzına vurup"sus be" dedim. O eğilip ayaklarımdan tutup kucağına aldığında tekrar çırpınmaya başladım. Koltuğa bırakıp tekrar ayaklarıma oturmuştu. "Öküz ayaklarımı kırdın"dediğimde güldü. Yüzünü yüzüme yaklaştırıyordu. Pislik yine öpecekti herhalde. Ben başımı yana çevirdiğimde onun gülme sesi kulaklarıma ilişti. Başını boynuma gömdüğünde olduğum durumdan utanıyordum. Aliye noluyordu böyle . Niye bana bu kadar yaklaşıyordu ki . Kapı açılma sesi geldiğinde ali direk başını kaldırıp gelen kişiye baktı. Ben başımı alinin göğsüne saklama çalışsamda üstümdeki kırmızı sweat kendini belli ediyordu. Kayranın sesiyle yandığımızı anladım. "Oha" dediğinde ali"kapat kapıyı"dedi yüksek sesle. Kayranın gittiğini kapının kapanma sesiyle anladım. Ali bana çaresizce bakışlar atarak üstümden kalktı ve yerdeki tişörtünü alıp giydi. Ben onun kalkmasıyla hemen doğruldum." Ellerimi çöz "dediğimde hemen yere diz çöküp ellerimdeki bandanayı çözdü ve kendi koluna bağladı. Sinirle "şimdi napıcaz? "diye sordum . "Susmasını sağlayacağız"diye yanıt verdi. "O nasıl olucak arkadaşın zevzek birisi hele ikimiz hakkında daha çok zevzek oluyor" dedim. "Bilmiyorum ne gerekiyorsa yapıp susturacağız" dedi. Ayağa kalkıp onun yanından geçip kapıya ilerledim. Yakınlaşmasa bir sorunumuzda olmayacaktı. Aldık işte başa belayı. Kapıyı açıp dışarıya ilerledim. Lavobaya girip elimi yüzümü yıkadım ve havluyla kuruladım. Ayna baktığımda yüzümdeki anlamsız ifadeyi gördüm. Ne yapacaktım böyle ben. Daha çok mu düşman kesilecektim, ya da bu olan durumlara izin mi vericektim? Ne oluyordu aliye? Bir günde birçok dengesizlik sergilemişti. Bir yakın oluyordu bir uzak. Sabahki okul mevzusu damla meselesi napacağımı şaşırmıştım. En iyisi boşverip olacakları beklemekti. Aynaya bakmayı kesip lavobodan çıktım. Salona doğru ilerlediğimde ali çoktan koltuğa oturmuş kayra ile bakışıyordu. Diğerleri ise telefon oynuyordu. Azra ve hayalde mutfaktaydı galiba çünkü sesler geliyordu. Kayra ve ali beni görünce kayra sırıtmaya başladı ali ise boş boş bakıyordu yüzüme. Ben onları takmayıp mutfağa yöneldim. Mutfağa girdiğimde hayal salata yapmaya çalışıyordu ama gözünden akan yaşlarla soğanı soyamadığı için yapmaya çalışma aşamasındaydı. Azraya baktığımda lezettli yemekler yaparak marifetli birisi olduğunu belli ediyordu. Ben hayalin yanına gidip onu kolundan tutup kenara çektim. Ve elindeki bıçağı aldım. O gülerek yanağımdan öptü. Soğanı zorlukla soyup doğramaya başladım. Domatesleri de doğradıktan sonra sıra salatalıklardaydı. Salatayı yapıp kenara koyduktan sonra ellerimi yıkadım. Hayal elimi silmem için havlu uzattığında gülümseyerek havluyu aldım. Azra yemekleri pişirmeye devam ederken hayal ile birlikte masayı hazırlamak için mutfaktan çıktık. Salona geldiğimizde bora telefondan başını kaldırıp gülümseyerek hayali incelemeye başladı. Hayal de masayı hazırlarken göz ucuyla arada sırada ona bakıyordu. Aşıktı bunlar bizim tepkimizden korktukları için böyle uzaktan izliyorlardı birbirlerini. Sizin aranızı yapacağım ben merak etmeyin siz, gülerek önüme döndüm. Azra mutfaktan çıkıp yukarıya çıktığında hayal tabakları almak için mutfağa ilerledi. Bora arkasından bakarken " bora koş yardım et kıza"dediğimde gülümseyerek bana baktı. Hemen ayağa kalkıp mutfağa ilerledi. 5 dakika sonra elinde tabaklarla birbirlerine gülümseyerek gelen iki aşığa baktım. Olacaktı bu iş hadi hayırlısı. Ben kenardaki tekli koltuğa oturup onların masayı hazırlamasını izledim. Herşey tamamlandığında herkes masaya oturdu. Azra yemekleri getirip herkesin tabağını doldurdu. Yemeği kayra ben ve alinin bakışmalarıyla geçirdik. Herkes doyduğunda azraya iltifat yağmuruna tutuyordu. Kayra ise tam sinsi iki de bir azrayı övüp onu gülümsetiyordu. Masayı temizledikten sonra herkes koltuklara oturdu. Ben kayra ve ali üçlü koltuğa oturuyorduk. Kayra ortamızda ikimize garip bakışlar sergiliyor ve arada sırıtıp gülüyordu. Ali onun kulağına bir şeyler fısıldayarak önüne dönmesini sağladı. Azra "ne izleyelim "dediğinde kayra "komedi filmi"diye atladı. Ali ,yankı rüzgar "korku filmi" dedi . Bora , hayal ve damla ise" romantik film" olsun dedi. Azra bana baktığında "ben karışmıyorum "dedim. "Tamam o zaman romantik komedi olsun"dedi azra son noktayı koyarak. Televizyonu açıp bir tanesini seçip başlattılar. Azra mısırları cipsleri getirip önümüze koydu. Hepimiz film izlerken arada sıra gülüp romantik sahnelerde birbirimize bakıp sırıtıyorduk. Tekrar romantik bir sahneyi izliyorduk. Adam kızı kucaklayıp koltuğa yatırdı. Üstüne çıkıp dudaklarından öpmeye başladığında kızda karşılık veriyordu . Herkes filme dikkat kesilmişti. Kayra gülerek aliyle ikimize baktı. "Ben bu sahnenin benzerini bugün başka arkadaşlarda görmüştüm ya "dediğinde bakışlarım utançla yerdeki halıya döndü. Bora" sapıkmısın sen insanların özeline niye karışıyorsun "dedi. Kayra gülerek tekrar konuşmaya başladı ." Valla ben karışmadım . Tesadüfen ortak oldum."dedi. Damla merakla "kim o arkadaşlar kayra "dediğinde dişlerimi sıkıp tedirginlikle kayraya bakıyordum söyleyecek mi diye. Ali kayra konuşmadan "film izliyoruz ya susun bi" dediğinde kayra sırıtıp filme döndü. Film bittiğinde ikinci filmi açtılar. Saat gece 1 'e gelmişti. Bu filmde bittiğinde ise hâla aliler gitmedi demek ki bu gece burda kalacaklardı. Yankı ve azra yukarı yatakları hazırlamaya çıktı. Onlar aşağıya inip bizi çağırdıktan sonra herkes yukarı çıkıp hazırlanan odalara dağıldı . Azra hayal ve ben yere yatak yapıp üçümüz birlikte yatıp uyuduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETTEN DOĞAN AŞK
Novela Juvenil... "İnsan hiç ölesiye nefret duyduğu birine aşık olabilir mi?" -"OLABİLİYORMUŞ." ...