Çıkış saati yaklaştığında çantamı hızlıca toparladım. Daha zil çalmasına 5 dakika kalmıştı. Ben kızı döveceğimden yerimde duramıyordum. Telefonuyla oynayan hocaya bakıp yüksek sesle konuşmaya başladım. "Hocam ben 5 dakika erken çıkabilirmiyim nolur?"dediğimde hoca "hayır"dedi. Ben sabırsızca sağa sola bakınmaya başladım. Azra ile hayal bana dönüp ne olduğunu merak etmeye başladılar. Azra önüne dönüp hayal'in kulağına birşeyler fısıldadı. Daha sonra başını salladı. Aliye baktığımda rüzgarla birşey konuşuyordu. Ben tekrar hocaya dönüp konuşmaya başladım. "Hocam nolur çıkayım bakın 3 dakika kaldı lütfen ya " dediğimde sınıftaki herkes bana bakmaya başladı. Ben onları aldırmayıp hocaya odaklandım. Hoca başını olumluca sallayıp"çık hadı çık"dedi . Başımı olumluca sallayıp çantamı koluma geçirdim. Ve hızlıca kapıya ilerledim. Bahçeye çıktığımda çantamı arabaya bırakıp okulun kapısının yanında beklemeye başladım. Zil çalınca herkes teker teker dağılmaya başladı. Aliler çıkarken beni gördüklerinde ali 'noluyor 'şeklinde başını salladı. Ben ona bakmayıp arkasından gelen cerene odakladım bakışlarımı. Ali arkasını dönüp cereni gördüğünde ne olacağını anlamış gibi onun yanına geçti. Ceren ona gülümseyince sinirle avcumun içini tırnakladım. Ceren beni görünce yanıma gelip kulağıma fısıldayarak konuşmaya başladı." Okulda olmaz 1 saat sonra aşağıda park var onun arka sokağına gel "dediğinde başımı olumluca sallayıp arabama ilerledim. Ali arabasına binip gittikten sonra azra ve hayal'in daha çıkmadığını gördüm. Ya da çıktılar da ben mi göremedim ki . Arabada radyodan müzik açıp telefonumla oynamaya başladım.
Saat gelince arabadan çıkıp aşağı park'a yürümeye başladım. Parkı gördüğümde arka sokağına doğru ilerledim. Sokağa girdiğimde ise çok ıssız görünüyordu. İlerlediğimde duvarın kenarında 2 arkadaşıyla bekleyen cereni gördüm mal bu kız . Tek teke girişmeye korkuyor. "Ne o çok mu korktunuz ceren hanım arkadaşlarınızı yordunuz buraya kadar böyle"dedim. O sırıtıp " Birazdan kim yorulacak göreceğiz "dedi. Mal beni dövebileceğini filan sanıyordu. "Gelin bakalım sırasıyla"dedim. Önce ceren geldiğinde her zaman yapmak istediğim şeyi yaptım. Yüzüne kuvvetli bir tokat geçirip karnına tekme attım . Ceren benim saçlarıma yapıştığında ellerini burkarak döndürdüm. Acıyla bağırdığında ayağına çelme takıp yere düşürdüm. Bağırarak "kızlar ne bekliyorsunuz gösterin şu şerefsize gününü"dediğinde kızın birisi " sonu olacak darbeyi sen vur bence"diyerek cereni kaldırdı. Ceren tekrar düzelip cebinden bıçak çıkardı. Bana doğru salladığında şaşkınca onlara baktım. Hepsi şerefsizin önde gideniydi . Elinde ki bıçağa güveniyorlardı.Arkadan bağırarak gelen azranın sesini duyduğumda gülümseyerek hayalle ikisine döndüm." Sen kime şerefsiz diyorsun lan kaşar o bıçağı götüne sokarım"dediğinde cerene döndüm. Arkadaşları çoktan kaçmışlardı. Ceren ani bir hareket yaparak bıçakla boynumu çizdi. Ben hemen eline tutup döndürdüm. Ve karnına vurmaya başladım. Azra ve hayal yanıma koştuklarında bana sarıldı. Azra "birşey oldu mu eylül"diye sorduğunda" hayır sadece boynumu çizdi"dedim. "Ama bu kızı sıkıca dövmem gerekiyor "dediğimde o ellerimi tutup "sıra bende sen damlayı ağlattın bende bunu ağlatayım"dedi. Ben başımı olumluca sallayıp hayal ile birlikte ayağa kalktım. Azra ona söverek iyice benzetip ağlattı. Artık okuldan kaydını aldırırdı kesin. Onu orda bırakıp üçümüz beraber okula doğru yürümeye başladık. Okulun önüne geldiğimizde arabanın yanına ilerledik. Azra ve hayal çantasını arabanın yanından alıp çıkışa doğru yürüme başladılar. Arkalarından "nereye gidiyorsunuz lan daha gezmeyecek miyiz?"dediğimde onlar sevinçle bana dönüp üzerime koşmaya başladılar. Sarıldığımız an gülmeye başladım. "Daha fazla sarılırsak boğulacağım"dediğimde hayal boğuk sesle konuşmaya başladı." Deli çok özledik seni sarılcaz tabi" dediğinde seslice kahkaha attım. Azra gözleri dolu dolu ayrıldığında heyecanla konuşmaya başladı. "Kardeşim senin inadın kimsede yok"dediğinde güldüm. "Yoktur tabi inatçıyım ben"dedim. Daha sonra tekrar sarıldılar. Ayrıldığımızda arabaya binip deniz kenarındaki kafeye gittik. Beraber kahve içerek sohbet ediyorduk. "Eylül o gün gerçekten yanlış anladın beni. Ben sana bağırmak istemezdim ama biliyorsun kardeşim kayraya olan hislerimi bir anlık onun canın yanacak diye korktum. Saçları çok güzel onların ben okşamadan dökülmesini istemezdim"dedi gülümseyerek. Ben gülerek "haklısın biraz şakaya senin tarafından da bakmak lazım affettim ama hala biraz kızgınım damla yüzünden "dedim. Onlar gülümseyerek bana sarıldı azra yanaklarımı sıkarak "oy kıskandın mı sen"diyerek sırıttığında "hayır kızdım hem üzgünüm dediniz anneme 3 saat sonra bi baktım yüzleriniz gülüyor" dedim. Hayal "ama kalbimizdeydin ve ayrıca damla sadece moral verdi . O günden sonrada hiç konuşmadık "dediğinde başımı olumluca sallayıp "tamam o zaman "dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETTEN DOĞAN AŞK
Teen Fiction... "İnsan hiç ölesiye nefret duyduğu birine aşık olabilir mi?" -"OLABİLİYORMUŞ." ...