| 1. Bölüm |

11.2K 448 183
                                    

Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda
Meltemi senden esen
Soluğu sende olan
Yeni bir başlangıç vardır.

Parmağını sürsen elmaya, rengini anlarsın
Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın
Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır
Her başlangıçta yeni bir anlam vardır.

Nedensiz bir çocuk ağlaması bile çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır...

~ Edip Cansever

✰ ✮ ★ ✮ ✰

Vücudumdan bağımsız olarak kapanmaya başlayan göz kapaklarımı inatla açık tutmaya çalıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vücudumdan bağımsız olarak kapanmaya başlayan göz kapaklarımı inatla açık tutmaya çalıştım. Haftalardır bir dava üzerinde çalışıyordum ve kazanmaya da niyetliydim. Biraz daha diye mırıldandım kendi kendime. Bir saatçik daha çalışmalıydım sadece.

Bardağımdaki soğumuş kahveme hüzünle bakarak önüme gelen bir tutam saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Elimi boynuma atarak ovaladım ve saatlerdir oturmaktan sandalyeye yapışan sırtımı dikleştirdim. Her yerim tutulmuştu.

Yavaşça deri sandalyemden kalkarak ofisimin içinde küçük adımlarla ilerlemeye başladım. İnce topuklu botlarımın zeminde bıraktığı sesler boş odanın içinde yankılanırken kendimi camın önünde buldum. Gecenin esareti şehirde hüküm sürerken sokakların bomboş olduğunu gördüm. Sahi ben kaç saattir aralıksız çalışıyordum?

Bunu umursamadım, bu benim için sıradan bir olaydı. Tam bir işkoliktim. Gecemi gündüzüme katar çalışırdım, kendimden çok işime vakit ayırırdım. Gerçi bundan hiç şikayetim yoktu. Mesleğimi çok seviyordum, hatta kelimenin tam anlamıyla ona aşıktım. Adalet adına savaş veriyordum ve bence bu, bu dünyayı benim için yaşanır kılan tek şeydi. Yaşama tutunmak için işimden başka hiçbir şeyim yoktu. Ne anne, ne baba, ne de bir kardeş... Hiçbir şey.

Hayata gözlerimi yetimhanede açmıştım, kimsesiz bir çocuk olarak büyümüştüm. Bu hayatımda ki en derin yara olarak kalmıştı. Daha minik bir bebekken babam tarafından istenmemiştim. Kaldığım yetimhane bana annemin beni yağmurlu bir gece vakti ağlayarak bıraktığını ve iki tane zarfı ben on sekiz yaşıma geldiğimde bana vermeleri için teslim ettiğini söylemişti.

İlk zarf annemin vasiyetiydi. Evini, arabasını ve bankada duran yüklü miktarda birikmiş parasını bana bırakmıştı. İkinci zarf aklıma geldiğinde gözlerime hücum eden yaşlar görüş alanımı bulanıklaştırdı. Gözlerimi kırpıştırarak yaşları geri göndermeye çalıştım ama başarılı olamadım. Yanaklarımdan aşağı süzülen yaşlara karşı koyamadım. Eş zamanlı olarak annemin mektubu beynimde yankılandı.

'Benim minik bebeğim, Angela'm;

Eğer bu mektubu okuyorsan ben başaramamışım demektir. Bu dünyadan, senden çok uzaklardayım demektir. Senin için bile bu hastalığı yenememişim demektir. Çok özür dilerim kızım. Seni bu dünyada yapayalnız bıraktığım için. Okulun ilk gününde, ilk aşk acını çektiğinde yanında olamayacağım için... Hayatın boyunca yanında olamayacağım her an için senden özür dilerim minik meleğim. Anneni affet.

𝐒𝐓𝐄𝐋𝐋𝐀𝐑 • 𝐒𝐭𝐞𝐯𝐞 𝐑𝐨𝐠𝐞𝐫𝐬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin