"Thor sence de biraz yavaş olman gerekmiyor mu?" Dedim elindeki koca içki bardağını kafasına dikip tek seferde bitirmesini izlerken.
Nasıl bir bünyesi vardı bunun?
"Sarhoş olamıyorum Angela." Dedi ve elimde tuttuğum bardağı alıp benim içkimi de içti.
"Miden delinecek." Kafasını iki yana salladı. "Ben Odin oğlu Thor'um. Bana bir şey olmaz."
"Ayyaş bir Tanrı. En sevdiğim." Yüzümü buruşturdum. "Thor gerçekten kafanı patlatacağım. Kaç şişe içtin?"
"Sayamayacağım kadar çok. Hatırlamıyorum."
"Şu an damarlarında kan yerine alkol akıyor seni koca beyinsiz."
"Küçük Angela'm hakaret senin ağzına hiç yakışmıyor."
"Ağzıma daha yakışmayan şeyler duymak istemiyorsan ver şu şişeyi bana ahmak."
Kafasına diktiği içki şişesini beklemediği bir anda çekip aldım. Bana üzgün bakışlar atarken elinin tersiyle ağzını sildi. Ona sertçe bakmakla yetindim. Beni gerçekten kızdırmaya başlamıştı.
"Niye bu kadar içiyorsun?" Diye sordum. Sebebini merak ediyordum. Hoş Thor'un bu kadar içmesi için bir sebebe ihtiyacı yoktu ya neyse.
Kafasını ellerinin arasına alıp başını ovaladı. "Aptal olduğumu düşünüyorum."
"Ne kadar çok ortak yönümüz var." Dedim gözlerimi devirerek.
"Angela!" Omuzlarımı silktim. Ne kadar kızsam da o benim biricik dostumdu. "Ne oldu Thor? Anlat bana."
Terasa oturmuş tek başına alkol içiyordu. Onu yeni fark etmiştim. Parti bitmişti ve herkes dağılmıştı. Sadece biz bize kalmıştık, salonda oturuyorduk. Ben de Thor'un olmadığını fark ettiğimde onu ararken terasta trabzanlara yaslı bir şekilde içki içerken bulmuştum.
"Carol..." Diye mırıldandı.
"Evet." Dedim devam etmesini istediğimi belirtip. Sonra da Thor'un yanına oturdum. Kafasını omzuma yatırdığında başının üstüne bir öpücük kondurdum ve kolumu geniş omuzlarına sardım.
Ne kadar koca cüssesinin yanında ufacık olsam da bana ihtiyacı olduğunu biliyordum. Bunu söylemesine ihtiyacım yoktu bir bakışından anlıyordum. Öyle sıradan biri değildi benim için. Hiçbir zaman da olmamıştı. Bunu zaten karşılaştığımız ilk an anlamıştım. Her şeyimdi Thor benim, olmayan ailemdi. Beni dipsiz bir çukurdan hiç korkmadan çekip çıkaranım, karanlık hayatıma güneş gibi doğanımdı. O benim hiç sahip olamayacağım abimdi. Kardeş olmak için kan bağına ihtiyaç olmadığını bana öğreten yegane kişiydi.
"Ben onu üzdüm."
Ne olduğunu sormaya korkuyordum. Çünkü mevzu Thor ve Carol'sa hayal gücünün sınırlarını epey bir zorluyorlardı. Ayın ışıkları geceyi aydınlatırken derin bir nefes aldım ve onun hafif uzamış sakallarını okşadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐓𝐄𝐋𝐋𝐀𝐑 • 𝐒𝐭𝐞𝐯𝐞 𝐑𝐨𝐠𝐞𝐫𝐬
FanficGerçeklik. Sizler için bilimden ibaret. Düşüncelerden, fikirlerden, inançlardan... Belli bir sınır dahilinde çizili bir şartlı öğrenilmişlik. Benim içinse hayal gücümün uçsuz bucaksız denizlerinden, aklıma gelebilecek en uçuk fikirden, isteklerimden...