| 28. Bölüm |

2.9K 227 75
                                    

" İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir. Yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten oluşmuş bedenleriz. Bizi birbirimizden ayıran tek şey kalplerimizin özelliğidir. "

Emily Bronte~ Uğultulu Tepeler

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Bir Hafta Sonra

Bir yandan elimdeki havluyla saçlarımı kurularken banyodan çıkıp yatak odama ilerledim. İçimde bir sıkıntı vardı. Evet, bugün o gündü. Babamın evleneceği gün.

Kafamı iki yana salladım ve yatağa attım kendimi. Bugün canım hiçbir şey yapmadan sadece uyumak istiyordu. O düğüne gitmek hiç içimden gelmiyordu.

Steve gidecekti, benim de gelmemi istiyordu ama anneme bunu yapabileceğime emin değildim. O bu kadar üzgünken ve acı çekerken babamın başka bir kadınla mutluluğuna şahitlik edemezdim.

Ben düşüncelere dalmış bir haldeyken kapı çaldı. Evde yalnız olduğum için doğruldum. Steve alışverişe gitmişti, büyük ihtimalle anahtarını unutmuştu. Bornozumu düzelttim ve alt kata indim.

Kapıyı açtığımda karşımda Steve'i görmeyi beklerken başka biriyle karşılaşmıştım. "Anne?"

"Bebeğim." Dedi. Onu gördüğüme şaşırmıştım. Kapıdan geri çekildim ve onu içeri davet ettim. Kapıdan vuran soğuk hava, üşümeme neden olmuştu.

Annem içeri girince arkasından kapıyı kapattım ve salona ilerledim. Bir anda durdu ve bana sıkıca sarıldı. Ben de ona kollarımı dolayıp sarıldım. "Özledim seni."

"Ben de." Dedim ve geri çekilip yanağına bir öpücük kondurdum. "Seni buraya hangi rüzgar attı böyle?"

"Düğüne gidecek misin?" Diye konuya daldığında ikimizin de gülüşü soldu. "Sanırım gitmeyeceğim."

"Gitmelisin." Dedi. "O senin baban, bugün onun yanında olmalısın."

"Anne-" diye söze başladığımda durdurdu beni. "Lütfen bebeğim, annen olarak senden bu kadarını isteyebilirim öyle değil mi?"

Bu konuşmayı ne kadar zor yaptığının farkındaydım. Gözleri dolu doluydu ve sesi arada kendine ihanet ederek titriyordu. Bütün bunlara rağmen hiçbir şey yokmuş havası vermek için gülümsüyordu.

"Bunu sana yapmayacağım." Dedim. "Oraya gitmeyeceğim."

"Bak." Dedi ve elimi tuttu. "Biz bazı şeyler yaşıyoruz, senin ikimizin arasında kalmanı istemiyorum. Buna hakkım yok. Her şeye rağmen benim sana ne kadar ihtiyacım varsa onun da o kadar var."

𝐒𝐓𝐄𝐋𝐋𝐀𝐑 • 𝐒𝐭𝐞𝐯𝐞 𝐑𝐨𝐠𝐞𝐫𝐬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin