Gerçeklik.
Sizler için bilimden ibaret. Düşüncelerden, fikirlerden, inançlardan... Belli bir sınır dahilinde çizili bir şartlı öğrenilmişlik. Benim içinse hayal gücümün uçsuz bucaksız denizlerinden, aklıma gelebilecek en uçuk fikirden, isteklerimden...
"Açmayacak mısın?" Diye mutfaktan bana seslendiğinde Thor, elimdeki telefonu sehpanın üzerine fırlattım ve kafamı iki yana salladım.
"İki hafta oldu Angela. Seni merak etmiştir. O senin annen." Omuzlarımı silktim. "Kendimi yeni bir yüzleşme için hazır hissetmiyorum."
Thor elindeki içki şişesiyle salona geldi ve bana kadehleri göstererek gülümsedi. Gözlerimi devirip kafamı koltuğa yasladım. Yanıma oturup iki kadehe de içki doldurup birini bana uzattı. Elindeki kadehi alıp içindeki zehirli sıvıyı tek seferde kafama diktim.
"Yavaş ol küçük." Dedi ve kadehimi elimden aldı, tekrar doldurdu. "Çok çabuk sarhoş oluyorsun ve sonra annemi istiyorum diye ağlıyorsun. Ve sarhoş halin bu halinden daha çekilmez."
Elinden içkimi alıp ona gözlerimi kısarak baktım. "Bir Tanrı'ya göre, çok ukalasın."
"Ben pek çok şeyim Angela."
Kafamla onayladım ve içkimden bir yudum aldım. "Sinir bozucu, kendini beğenmiş, megolaman, psikopat, sosyopat, kas yığını, çekiç manyağı-"
"Ve iyi bir dost."
Kafamı salladım ve gülümsedim. "Ve iyi bir dost."
"Bir de artık Mjolnir yok. Bunu söyleyip durma, onu özlüyorum." Elimle sırtına dostça vurdum. "Üzülme. Artık Stormbreaker var."
"Bu da bardağın dolu tarafı oluyor sanırım."
"Kesinlikle."
"Sen de bardağın dolu tarafından bakmayı denedin mi?" Anlamazca ona baktım.
"Yani Tony ve Natasha'ya kızmak yerine hayatta oldukları için mutlu olmayı hiç denedin mi? Sen sadece yirmi yıl kaybettin Angela. Ama önünüzde aile olarak geçirebileceğiniz bir ömür var. Bunu telafi edebilirsiniz."
"Thor." Dedim ve konuşmasını böldüm. "Beni tekrar bir ağlama seansına sokmak istiyorsan başarmak üzeresin."
"Pekala." Dedi ve içkisinden bir yudum aldı. "Sakın ağlama ve bunu bir ara düşün."
"Hey, sen bana akıl vereceğine gidip de Carol'dan özür dilesene." Dedim ve koluna vurdum. Bana bakıp omuz silkti. "Ciddiyim Thor. Git ve onu gör. İki haftadır benimle eve kapandın, biraz dışarı çık ve hava al." İmalı bir ses tonuyla konuşmaya devam ettim. "Carol'a da kendini bir şekilde affettir."
