"Bir bu eksikti." Dedim önümdeki hologramdan haberleri izlerken. Bay Stark ile şehrin dışında uçarken, Carol'la birlikte havada sarılırken videolarımız haber olmuştu. Herkes kim olduğumu sorguluyordu ve beni konuşuyordu.
Bu gizemli kız da kim? Yeni bir Avenger olması muhtemel. Güçlerinin kaynağı merak konusu... Ve daha saçma milyonlarcası.
"Pek hoşuna gitmiş gibi durmuyor, ha?" Dedi ve yanımda durdu Steve. "Hem de hiç." Dedim ve yüzümü buruşturdum.
Elimle hologramı kaldırıp Steve'e döndüm yüzümü. "Kurtar beni bu saçmalıktan."
"Sanırım seni bundan kurtaramam. Ben bu teknoloji için biraz yaşlı kalıyorum. Bilirsin benim tarzım daha çok yumruklaşmak falan." Dediğinde güldüm. "Doğru, senin bir fosil olduğunu unutuyorum."
Gülme sırası ondaydı. "Ne kadar da kibar bir kızsın Angela."
"Yüzbaşı, daha en kibar halimi görmedin." Dediğimde bu sefer de o yüzünü buruşturdu. "En kibar halini tahmin edemiyorum." Güldüm.
"Beni kızdırmazsan tahmin etmek zorunda kalmazsın." Aklıma tekrar gelen gerçekle derin bir nefes aldım ve ellerimi sertçe saçlarımdan geçirdim. "Yüzbaşı gerçekten bu saçma haberlerden nasıl kurtulacağım?"
"Tony bir yolunu bulur. Dert etme."
"Bir yolunu bulmak mı? Seni dünyaya daha gösterişli bir biçimde tanıtmayı düşünüyordum ben." Dediğinde gözlerimi devirdim.
"Cidden senden başka ne beklemeliydim ki." Dedim ve Steve'e döndüm yüzümü. Bana şirince gülümsedi. Ofladım.
"Alınıyorum ama." Dediğinde kollarımı önümde bağladım. Ona en sert bakışlarımı atarken konuştu. "Pekala tamam, pes ediyorum. Bakma bana öyle. Senin istediğin gibi olsun. Halledeceğim." Dediğinde gülümsedim ve ikisini ardımda bırakarak büyük salonun mutfak bölümüne yöneldim. Carol'u orada kendine mısır gevreği hazırlarken gördüğümde tezgaha oturdum.
"Günaydın Kaptan Marvel!" Deyip sarı saçlarını karıştırdım. Bundan nefret ediyordu. "Hey!" Deyip elime vurduğunda ikimiz de güldük. "Sana da günaydın, Yeni Avenger. Nasılsın bakalım?" Dedi ve bana da bir tabak hazırlamaya başladı.
"Daha iyi bir sabaha uyanmamıştım Carol." Dedim ve önüme gelen bir tutam saçımı kulağımın arkasına ittim. "Tahmin edebiliyorum. Güçlerimi ilk kez tamamıyla kullandığımda ben de kendimi mükemmel hissetmiştim."
"Bu tarif edilemez bir şey. Kendimi çok iyi ve güçlü hissediyorum."
"Al bakalım." Dedi ve elindeki iki mısır gevreğinden birini bana uzattı. Ona teşekkür ettiğimde mutfağa Wanda geldi.
"Günaydın." Dediğinde güldüm ve masaya oturdum. Carol'da yanımdaydı. "Günaydın W." Carol'da ona günaydın demişti.
"Angela dün gece mükemmel görünüyordun. Güçlerin harikaydı." Dediğinde arkamı dönerek kendine mısır gevreği hazırlayan Wanda'ya bakıp güldüm. Arkası bize dönüktü. "Bebeğim, bana bilmediğim bir şey söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐓𝐄𝐋𝐋𝐀𝐑 • 𝐒𝐭𝐞𝐯𝐞 𝐑𝐨𝐠𝐞𝐫𝐬
FanfictionGerçeklik. Sizler için bilimden ibaret. Düşüncelerden, fikirlerden, inançlardan... Belli bir sınır dahilinde çizili bir şartlı öğrenilmişlik. Benim içinse hayal gücümün uçsuz bucaksız denizlerinden, aklıma gelebilecek en uçuk fikirden, isteklerimden...