Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayalım.
Bölüm şarkılarımız: Duman - Bal / Sezen Aksu - Her şeyi Yak
(Medya ÇakTus küçüklükleri)
Keyifli okumalar dilerim.
ZEMHERİ- 7. BÖLÜM
🎈
Günler günleri, aylar ayları, seneler seneleri kovalamıştı, küçük Çakır büyümüş, serpilmiş, gözü kara, yakışıklı bir adam olmuştu.
Beklediğimden veya hayal ettiğimden çok daha farklı bir yakışıklılığa ulaşmıştı. Senelerce onu ararken yüzünü hep hayal etmiştim fakat, hiç bu kadarını beklememiştim doğrusu.
Kafamda canlandırdığım birisi elbette vardı. Her yönüyle kafamda defalarca kurmuştum onu. Beklediğimin de ötesindeydi. Fiziksel olarak... ruhsal olarak baktığımda ise, hala aslında aynıydı. Bakışları hala çocuksuydu. Ama yalnızca bana karşı. Dışarıya olan bakışları, boka bakar gibiydi. İnsanları her an boğazlayacakmış gibi bakıyordu.
Dokunuşları da hala naifti. Sanki karşısında beş yaşında olan Tusem varmış gibi dokunuyordu. Saçlarıma her elini attığında, çok değerli bir mücevhere dokunuyormuş gibiydi. Dudakları, her parmak uçlarıma çarptığı vakit, yine beni her zaman ki gibi eşsiz hissettirecek cinstendi.
Ve o zekası... beni her zaman en çok etkileyen, yerle bir eden zekası. Çocukken de zekiydi ama zekasını bu yönde kullanması oldukça şaşırtmıştı. Tamamen hayal ettiğim gibi çıkmış mıydı, elbette hayır. Bazı durumlar biraz değişmiş olabilirdi de onu çok takmamak lazımdı şu an.
'Bu dosya biraz karışık, anlamakta güçlük çekiyorum!' diyerek odaya dan diye dalan Aliş'in sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
Son iki haftadır oldukça yorucu ve tempolu bir maratondan geçiyorduk. Ali, Peta ve Selin üçlüsü iki haftadır benimle beraberken, bal gözlü mafyam da iki haftadır yoktu. Yanımda fiziksel olarak yoktu ama, genel olarak aslında hep benimleydi.
Başlattığı devrimi, hız kesmeden devam ettiriyordu. Her işlediği cinayette ise, her cümlesi yine banaydı. Her zaman olduğu gibi yine ses getirmeye de devam ediyordu. Sosyal medya ve tüm gündemler son iki haftada çok daha karışmıştı.
Her yeni güne çoğu zaman güzel yorumlarla, çoğu zamanda kötü yorumlarla başlamaya ise alışmıştım artık. Beklediğimden daha hızlı adapte oluyordum bu hayata.
Kalın dosyayı önüme bırakan Ali hala sitem etmeye devam ediyordu. 'Nasıl olur da anlamam, nasıl olur da bu kadar yorucu bir dava olur!'
Derin bir nefes alıp verirken, kuruyan dudaklarımı dilimle ıslattım. 'Abartıyorsun,' dedim kınayıcı bakışlarımla. 'Kırk kere anlattım ama kırk kere daha anlatırım, sorun yok. Yeter ki bu kadar iğrenerek bakma şu dosyalara.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ
Teen FictionGeçmişimdi, çocukluğumdu, bugünümdü, yarınımdı. Ama asla hayal ettiğim kişi değildi. Çocukluğumun masum yanı hiç değildi. *** "Geldim." Dedi, dudaklarıma doğru. "On sekiz sene sonra evime geldim." Belimde ki elleri sıklaştı, kendine tamamen yasladı...