Şarkı bittiğinde kulaklığımı enseme koyup kaylaya bakmıştım. "Oha bu kadarını beklemiyordum" diyerek şaşkınca bana bakmıştı. Arkadan beyenmişcesine sesler yükselinde başımı önüme eyip tebessüm etmiştim. "Sesini çok beyenmişler. Arada bir şarkı söylemeni istiyorlar" diyerek elini elimin üzerine koymuştu. Başımla onaylamıştım. "Hadi sen dışarıyı seyretmeye devam et" diyerek dışarıyı göstermişti. Kulaklığımı takıp camdan dışarıya bakmaya başlamıştım. Telefonumun ekranını açıp Whatsapp'a girmiştim. Annem'i görüntülü arayıp ekran'a bakmıştım. "Vardın mı ?" Diyerek ekran'a bakmıştı. "Evet vardım. Siz napıyorsunuz?" Diyerek gülümsemiştim. "Film izliyordum. Babanda çay içiyor" diyerek ekran'ı babama çevirmişti. "Afiyet olsun. Ben kapatıyorum şimdi sizi sonra ararım. Hem bu arada sana öğrettiğim gibi sende istediğin zaman beni arayabilirsin" dedim. "Tamam kendine iyi bak" diyerek gülümsemişti. Başımla onaylayıp telefonu kapatmıştım. "Annenler vardın mı diye sordu?" Diyerek bana bakmıştı. "Evet. Biraz öyle" diyerek zoraki gülümsemiştim. "İyi misin?" Diyerek endişeyle bana bakmıştı. "Ha! Ah iyiyim" diyerek gözlerimi kaçırmıştım. Uzun bir yolun ardından sahil kenarına gelmiştik. Araba durduğunda kapıyı açıp inmiştim. Etrafa bakındığımda kimsenin olmadığını görmüştüm. Arabanın önünden geçip sahil'e doğru ilerlemiştim. Ayakkabılarımı ve coraplarımı çıkartıp deniz'e daha çok yaklaşmıştım. Ayakkabılarımı ıslanmıyacak bir yere koyup telefonumdan müzik açmıştım. Deniz kenarında ayaklarımı ıslatarak birazcık yürümüştüm. Arka tarafa baktığımda onlar çekime başlamışlardı. Ayakkabılarımın yanına gidip oturmuştum. Telefonumun çalmasıyla cebimden çıkartıp arayan'a bakmıştım. Ayperi görüntülü arıyordu. Bekletmeden açıp ekrana gülümsemiştim. "Napıyorsun?" Diyerek dudaklarını büzmüştü. "Çekim'e geldik sen napıyorsun?" Diyerek ayağa kalkmıştım. "Ben oturuyorum napayım. Ne çekimi?" Diyerek oturuşunu düzeltmişti. Arka kameraya çevirip onları göstermiştim. "Ohaaa V ye baaak çok tatlı" diyerek elleriyle ağzını kapatmıştı. "Evet öyleler" diyerek ön kamerayı açmıştım. "O arkandaki kim lan?" Diyerek arkamı işaret etmişti. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişiyle dişlerimi sıkmıştım. "Senin ne işin var burada?" Diyerek ona bakmıştım. "Sık sık karşılaşıyoruz" diyerek gülümsemişti. Telefona bakıp. "Aşkım ben seni sonra arasam olur mu ? Akşam sana anlatırım canım. Seni seviyorum görüşürüz" diyerek telefonu kapatıp cebime koymuştum. "Karşılaşmalarımız kader bence" diyerek ellerini iki yana açmıştı. "Volkan mısın nesin bilmiyorum ama şimdi benden uzak dur. Kader falan değil! Resmen takip ediyorsun beni şimdi git bir daha da karşıma çıkma" diyerek ayakkabılarımı alıp oradan uzaklaşmaya başlamıştım. Arkama baktığımda gittiğini görmüştüm. Derin nefes alıp olduğum yere oturmuştum. Telefonumu çıkartıp ayperiyi aramıştım. "Ne oldu hemen dökül" diyerek heycanla bağırmıştı. "Ya volkan adında biri var sadece adını biliyorum sürekli karşıma çıkıp çıkıp duruyor. Bir de kader diyor ya düpedüz takip ediyor işte" diyerek sinirle dişlerimi sıkmıştım. "Çocuk yakışıklı mı lan?" Diyerek gülmüştü. "Knk yakışıklı falan değil! Hatta tipim bile değil! Jin ondan bin kat daha yakışıklı!" Diyerek onlara bakmıştım. "Ah ah anladım. Zaten bende yakışıklı bulmadım onu ya. Aman neyse takma onu kafana" dedi. Ona bakıp gülümsemiştim. "Knk bu gün onlara şarkı söyledim ve artık onlara arada sırada şarkı söyleyecekmişim" diyerek bir elimle yüzümü kapatmıştım. "Ohaaa bu çok güzel bir şey salak. Her gün şarkı söyle onlara her gün" diyerek bağırmıştı. "Kulak zarımı patlatmak mı istiyorsun sen?" Diyerek kaşlarımı çatıp ona bakmıştım. "Tamam tamam bağırmıyorum" diyerek gülmüştü. Arkamda bir hareketlilik hissedince korkarak kalkmıştım. Arkama baktığımda yavru köpek vardı. "Knk baaak çok tatlı" diyerek arka kameradan yavru köpeği göstermiştim. "Ohaa çok tatlıı" diyerek ekrandan onu sevmişti. "Knk ben çıkıyorum annem çağırdı sonra görüşürüz" diyerek telefonu kapatmıştı. Karşımda duran yavru köpeğe bakmıştım. "Senin burada ne işin var ufaklık ? Annen nerde ?" Diyerek onu kucağıma almıştım. Beyaz renkte goldın cinsinde bir köpekti. Gözleri siyahtı. "Acıktın mı ? Yemek için bir şeyler alayım mı sana?" Diyerek başını okşamıştım. Havladığında onu yere bırakıp ayakkabılarımı alıp ilerlemeye başlamıştım. Kaylayı gördüğümde yanına gitmiştim. "Bu ufaklıkta kim?" Diyerek arkam'a bakmıştı. "Bende bilmiyorum sahilde buldum. Onun için yemek var mı acaba? Hem bende biraz acıktım" diyerek elimi karnıma götürmüştüm. "Ben bakayım" diyerek gülümsemişti. "İlerde oturuyor olucağım" diyerek köpeği kucağıma alıp geldiğim yere doğru ilerlemiştim. Ayakkabımı yere bırakıp yere oturmuştum. Yavru köpekte kucağımda bana bakıyordu. Biraz zaman sonra kayla elinde iki tane kutuyla yanıma gelmişti. Kutuları bana uzattığında elinden alıp gülümsemiştim. "Afiyet olsun" diyerek gülümsemişti. "Teşekkür ederim" diyerek kutunun birini açıp ufaklığın önüne koymuştum. Kucağımdan kalkıp kutunun yanına gidip yemeğe başlamıştı. Elimdeki diyer kutuyu açıp bende yemeğe başlamıştım. Ufaklığa baktığımda yanaklarının salça olduğunu görmüştüm. "Oww çok tatlı oldun" diyerek gülmüştüm. Kutudaki yemek bittiğinde kutuyu kapatıp kenarıya bırakmıştım. Ufaklığa baktığımda oda önündeki boş kutuya bakıyordu. Önünden alıp kapatmıştım ve diyer kutunun üzerine koymuştum. Ayağa kalkıp kucağıma almıştım ufaklığı. Suya doğru yaklaşıp yanaklarındaki salçayı silmiştim. Ufaklığı yere bırakıp bende suyla elimi yıkamıştım. "Oyun oynamaya ne dersin bakalım ufaklık?" Diyerek ona doğru eyilmiştim. Havladığında gülüp ondan kaçmaya başlamıştım. Biraz ilerleyip ona bakmıştım. Peşimdeydi. Durup onu kucağıma almıştım. Havaya kaldırıp burnunu burnuma değdirmiştim. "Sen çok tatlı bir ufaklıksın. Sana 'Gece' diye seslenebilir miyim?" Diyerek onu yere indirmiştim. Oturup gözlerime bakmıştı. Patisini kaldırıp havlamıştı. Yere oturup patisini tutmuştum. "Benim adımda afra. Bundan sonra senin adın Gece" diyerek patisini bırakmıştım. Ayağa kalkıp deniz'e doğru ilerlemiştim. Denizin kenarına geldiğimde durup Geceye bakmıştım. Benden biraz uzakta durmuş başını yana doğru eymiş bana bakıyordu. Gülmeye başlamıştım. Bir elimle ağzımı kapatmış diyer elimlede geceyi işaret ediyordum. "Çok tatlısın sen" diyerek yanına gitmiştim. Onu kucağıma alıp yürümeye başlamıştım. "Sudan korkuyor musun?" Diye gözlerine bakmıştım. Havladığında yüzümde tebessüm oluşmuştu. Yavaşça suya doğru ilerleyip ayaklarını suya sokmuştum. Patilerini hareket ettirmeye başladığında yavaş yavaş suya doğru ilerlemiştim. Daha fazla ilerlemeden geriye doğru dönüp sudan çıkmıştım. Gece'yi kucağımdan indirip ayakkabılarımın yanına doğru ilerlemiştim. Gece'ye baktığımda sirkelenip peşimden gelmişti. Ayakkabılarımın yanına gelip oturduğumda gece gelip kucağıma yatmıştı. Sağ elimi kaldırıp tüğlerini okşamaya başlamıştım. Telefonum çaldığında arayan'a bakmıştım. Annemdi. Derin nefes alıp açmıştım. "Efendim anne?" Diyerek ekran'a bakmıştım. "Ah doğru yapmışım. Napıyorsun ?" Dedi. "Sahil'e geldik onlar çekim yapıyor bende sahil'in tatını çıkartıyorum. Sen napıyorsun?" Diyerek kucağımdaki hareketlilikle gece'ye bakmıştım. "Şimdi uyuyacaktım bir arayım da napıyor diye sorayım dedim. İyi iyi hadi ben kapatıyorum yarın sabah ararım" diyerek telefonu kapatmıştı. Telefonun ekranını kapatıp kenarıya bırakmıştım. Geceye baktığımda gözlerini açıp bana bakmıştı. Yerinden kalkmıştı. "Uyumuyacak mısın ?" Diyerek bende ayağa kalkmıştım. Etrafında döndüğünde gülümseyip onu kucağıma almıştım. "Demek uyumak değil de oynamak istiyorsun ha! İyi o zaman oynayalım ha ne dersin?" Diyerek onu yere bırakıp ondan kaçmaya başlamıştım. Oda peşimden koşuyordu. Etrafında dönüp ondan kaçıyordum. Uzun süre ondan kaçtığımda ayağım takılıp yere düşmüştüm. Gece kucağıma çıkıp yüzümü yalamaya başlamıştı. Kahkahalar atmaya başlamıştım. "Hey hey hey yapma çok pis gıdıklıyorsun" diyerek kahkahalarımın arasında gülmüştüm.〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM! (SALANGHAE)
KurzgeschichtenBen teşekkür ederim. Herşey için çok sağolun. İyiki varsınız. Geçmişimi biliyorsunuz çoğu hüzünle dolu, gerçi hepsi hüzünle dolu orası ayrı bir konu. Ben sizinle bir çok şey öğrendim. Heycanı, gerçek mutluluğu, Aşk'ı, gerçekten gülmeyi öğrendim sizi...