Hızla sütüdyoya girdiğimde ışıklar kapalı mumlardan yol vardı. Yavaş yavaş mumlu yolda ilerlemiştim. İçeriye girdiğimde mumlar kalp şeklindeydi ve ortalarında bir sandaliye vardı. Sandaliyeye yaklaştığımda sandaliyenin tam karşısında büyün bir ekran açılmıştı. Ekran'a baktığımda bir adet gülümseyen jimin vardı. "Seni kandırdığım için özür dilerim yenge. Lütfen otur ve videoyu izlemeye devam et" diyerek ekran kararmıştı. Sandaliyeye oturup ekran'a bakmaya devam etmiştim. Jungkook ekran'a görünmüştü. "Jungkook yengen hakkında ne düşünüyorsun?" Diyerek sormuştu Ayperi. "Hangisi?" Diyerek kameraya bakmıştı. "Bu soruyu benim sorduğuma göre ben değilim herhalde Afra yengen hakkında?" Diyerek gülmüştü ayperi. "Haa Afra yengem mi ? Çok tuhaf biri. Hayatımda onun kadar tuhaf birini görmedim. Çok iyi biri bize şarkı söyleyip yemek yapıyor. İyikide yengemiz olmuş onunla tanıştığım için çok şanslıyım" diyerek gülümsemişti. Ekran karanlık olduğunda derin nefes almıştım. Ekran'a Suga çıktığında gülümsemiştim. "Suga yengen hakkında ne düşünüyorsun?" Diyerek sormuştu kayla. "Afra yengem mi ? Yaaa çok iyi biri. İyikide hayatımızda. Geldiği günden beri yüzümüz hep gülüyor. Arada bize kızsada bizim iyiliğimizi düşünüyor hep" diyerek gülümsemişti. Ekran yine karanlık olduğunda burnumu çekmiştim. "Tea Hyung yengen hakkında ne düşünüyorsun?" Diyerek sormuştu Ayperi. "Ahh afra yengem. Onu çok seviyoruz. Gerçekten iyiki hayatımıza girmiş. İyiki varsın afra yenge" diyerek el sallamıştı. "J-Hope afra yengen hakkında ne düşünüyorsun?" Diyerek sormuştu Kayla. "Çok şirin ve tatlı biri. Tabi birazda tuhaf ama iyiki var. İyikide hayatımızda seni seviyoruz afra yenge" gülümseyip el sallamıştı. Burnumu çekip dudaklarımı dişlemiştim. "RM afra yengen hakkında ne düşünüyorsun?" Diyerek sormuştu kayla. "Hımm kendisi çok tuhaf biri ama gerçekten de çok iyi biri. Kendisi fazlasıyla şirin ve tatlı umarım jin abimizle çok mutlu olurlar" diyerek ellerini kalp yapıp gülümsemişti. "Heeey jimin afra yengen hakkında ne düşünüyorsun?" Diyerek sormuştu ayperi. "Afra yengem mi ? Çok iyi biri ve çokta başarılı. Bizi sürekli güldürüyor. Bir anımız var evi temizlemişti bende yanlışıkla yere bir şey dökmüştüm. Bana kızıcağını düşünmüştüm ama o sakin kalıp yanımdan geçip bir bardağa su doldurup bardağı yere düşürmüştü ve 'upss düştü' diyerek gülümsemişti. Bizim hatalarımızı çoğu zaman görmezden gelip bize pozitif enerji veriyor. Seni seviyoruz yenge" diyerek ellerini sallamıştı. "Kayla sıra sende sen ne düşünüyorsun afra hakkında?" Diyerek sormuştu ayperi. "Onu ilk gördüğümde aslında hiç sevmemiştim. Ama sonradan çok sıcak kanlıydı ve çok sempatikti. Onu gerçekten bir abla ya da bir kardeş olarak görüyorum iyiki hayatımızdasın. Onun sayesinde aşkımı itiraf edip sevdiğim adamla beraberim" diyerek ellerini kalp yapıp gülümsemişti. "Hadi bakalım şimdi sıra sende sen ne düşünüyorsun?" Diyerek sormuştu kayla. "Afra benim üniversiteden arkadaşım. Onunla bir sürü anımız oldu. Beraber ağladık, beraber güldük. Bir çok yara aldı ama hepsinin de üstesinden tek başına geldi. Canım arkadaşım benim. Biz her zaman yanında olucağız seni çok seviyorum" diyerek öpücük atmıştı. Gözlerimden yaşlar düşmeye başlamıştı. "Ahh cidden" diyerek gözlerimden düşen yaşları silmiştim. "Enişteee enişte sıra sende" diyerek kayla konuşmuştu. "Afra hakkında ne düşünüyorsun?" Diyerek gülmüştü ayperi. "Onu ilk gördüğüm günden beri ona deli gibi aşığım. Şuanda da yanımda olduğu için çok şanslıyım. Onu çok seviyorum" diyerek gülümsemişti. Ekran karanlık olduğunda derin nefes almıştım. Ekran tekrar aydınlandığında bütün grup ekrandaydı. "DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN!" Diyerek bağırmışlardı. "Happy birthday to you, Happy birthday to you, Happy birthday happy birthday, Happy birthday to you," diyerek içeriye girmişlerdi. Jin'in elinde yanan mumlarla pasta duruyordu. "Ahh cidden" diyerek başımı önüme eymiştim. Onlara arkamı dönüp elimle ağzımı kapatmıştım. "Yaa hemen gel mumları üfle" diyerek ses duyduğumda onlara dönüp mumları üflemiştim. Işıklar yandığında göz yaşlarımı silip derin nefes almıştım. "Nerde o kız ?" Diyerek jin'e bakmıştım. Jin pastayı ayperiye verip karşımda durmuştu. Elini kollarıma koyduğunda yutkunmuştum. "Benim seni aldatıcağımı nasıl düşünürsün?" Diyerek biraz eyilip gözlerime bakmıştı. "2 gündür benimle doğru düzgün konuşmuyorsunuz! Yanıma bile zor geliyorsunuz!" Diyerek bağırmıştım. Kollarımdan çekip kollarının arasına almıştı beni. "Sana söyleriz diye korkup o yüzden biraz uzak durduk senden" diyerek başımdan öpmüştü. "Hadi hadi aşkınızı başka zaman yaşayın. Pasta yiyelim" diyerek bağırmıştı kayla. Sehbanın etrafına geçip oturmuştum. Jin bir ayağını ayaklarımın üzerinden geçirmiş diyer ayağınıda arkamdan geçirip beni kendine yaklaştırmıştı. Biraz pasta yedikten sonra jin'e bakmıştım. Hayran hayran bana bakıyordu. "Al bakalım bu sana hediyem" diyerek elinde bir paket uzatmıştı ayperi. Elinden alıp açmıştım. "Teşekkür ederim" diyerek gülümsemiştim. Bilekliği hediye paketinden çıkartıp bileğime takmıştım. "Bu da benden" diyerek gülümsemişti kayla. Elinden alıp başımı önüme eymiştim. Paketi açıp içine baktığımda iki tane tişört olduğunu görmüştüm. Bir tanesini alıp açmıştım. Üzerinde jin ile olan fotoğrafımız vardı. Jin'in omzunda uyuyordum ve jinde başını başımın üzerine koymuş oda uyuyordu. "Bunu ne zaman çektiniz?" Diyerek kaylaya bakmıştım. "Geçen gün" diyerek gülümsemişti. "Teşekkür ederim" diyerek gülümsemiştim. "Yenge biz sana hediye alamadık biliyorsun çok yoğun çalışıyoruz o yüzdende bir şey alamadık" diyerek erkekler başlarını eymişti. "Aslında söylemek gerekirse ben buraya geldiğimden beri bana bir sürü hediye verdiniz. Haberiniz yok" diyerek gülümsemiştim. "Nasıl yanı yenge?" Diyerek hepsi bana bakmıştı. "Aslında en çok hoşuma giden hediye bunlar değil de yapmış olduğunuz videoydu. Yanlış hatırlamıyorsam 3. Yaş günümdede annemler böyle bir video hazırlamışlardı bana. O zaman pek fazla anlamamıştım ama şuan daha net anlıyorum. Buraya geliceğimi öğrendiğimde çok heycanlanmıştım. Direk gidip ayperiye söylemiştim. Hayatımda ilk defa ucağa binmiştim. Ve koreye geldim. Yeni bir arkadaş edindim. Sizi gördüğümde heycandan kalbim yerinden çıkıcakmış gibi hissettim. Bana bir sürü duygu hediye ettiniz. Ben teşekkür ederim. Herşey için çok sağolun. İyiki varsınız. Geçmişimi biliyorsunuz çoğu hüzünle dolu, gerçi hepsi hüzünle dolu orası ayrı bir konu. Ben sizinle bir çok şey öğrendim. Heycanı, gerçek mutluluğu" gözlerimi jin'e çevirip gülümsemiştim. "Aşk'ı" diyerek gözlerimi üyelere çevirmiştim. "Gerçekten gülmeyi öğrendim sizinle. Kendime güvenmeyi öğrendim. Buraya geldiğimde yeni bir deftere başladım. Önceki hayatımı bir rafa kaldırıp sizinle yeni bir defter alıp sayfalarını yazmaya başladım. Herşey için teşekkür ederiyorum. Siz benim gerçektende ailemsiz..." diyerek gülümsemiştim. "Yaaa kuşum benim" diyerek gülümsemişti ayperi. Pastanın üzerine baktığımda yazıyı görmüştüm. Elime alıp bakmıştım. "Doğum günün kutlu olsun gundi. Seneye tek kutla doğum günü bıktım senden :) Şaka şaka seviyom seni" sesli okuduğumda kahkaha atmıştım. "Kesin bunu yazan sensin ayperi" diyerek kahkaha atmaya devam etmiştim. "Nerden bildin len ?" Diyerek bana bakmıştı. "Benden bıkan bir sensin. 1 hafta önce öyle dedin çünkü" diyerek gözlerine bakmıştım. "Ne zaman dedim ya ?" Diyerek kaylaya bakmıştı. "Ahh cidden sinirlerimi bozuyorsun! İçkisiz halin ve içkili halin hiç çekilmiyor! Bıktım senden! Diyerek bağıranda ben değildim herhalde. Sarhoşta olsam hatırlıyorum!" Diyerek gülmüştüm.〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM! (SALANGHAE)
Krótkie OpowiadaniaBen teşekkür ederim. Herşey için çok sağolun. İyiki varsınız. Geçmişimi biliyorsunuz çoğu hüzünle dolu, gerçi hepsi hüzünle dolu orası ayrı bir konu. Ben sizinle bir çok şey öğrendim. Heycanı, gerçek mutluluğu, Aşk'ı, gerçekten gülmeyi öğrendim sizi...