Kayla şaşkınca bana bakıyordu. "Neden gülüyorsun? Bunda gülünücek ne var?" Diyerek endişeyle bana bakmıştı. "Tımaranede daha kötü oldum. 1 hafta boyunca hiç uyumamıştım daha doğrusu uyuyamamıştım. 1 hafta boyuncada yemek yememiştim. Sadece su içmiştim. Teomanlada o zaman tanışmıştık. O zamanlar stajerdi. O kurtardı beni oradan. Her zaman destek oldu. 19 yaşındayken öz abimle beraber bir trafik kazası geçirdik ve beyin tranvası geçirdim. Pskolojim daha da kötü olmuştu. Teoman abi beni iyi etmek için elinden gelen herşeyi yapmıştı ve başardı onun sayesinde şuanda hayatta ve buradayım" diyerek gülümsemiştim. "Senin için çok kötü olmalı" diyerek derin nefes almıştı. "Aslına bakarsan benimde anne ve babam öldü bir trafik kazasında. Bende çevirmen olup koreye geldim. Burada kendime iş buldum ve artık buradayım. 2 haftadır da BTS üyeleriyleyim" diyerek gülümsemişti. "Nasıl yani?" Diyerek tek kaşımı kaldırmıştım. "Sen buraya gelmeden 2 hafta önce onlarla çalışmaya başladım. Yani senin buraya geldiğinde sana yardımcı olabilmek için" diyerek elini uzatıp elimin üzerine koymuştu. "Aşık olduğun biri var mı?" Diyerek gülümseyerek ona bakmıştım. "Aslında var" diyerek yüzünü eymişti. "Hey hey utandın mı sen ?" Diyerek gülmeye başlamıştım. "Yaaa" diyerek elime vurmuştu. "Kim söyle bakalım" diyerek elini tutmuştum. "Rap Monster" diyerek yüzünü düşürmüştü. "Ohaa sen ciddi misin?" Diyerek heycanla ayağa kalkmıştım. "Ya otur şuraya ya anlattığıma pişman etme" diyerek utançla bakışlarını kaçırmıştı. "Ee neyi bekliyorsun gidip açılsana ona hem belki oda sana aşık olur" diyerek yerime oturmuştum. "İmkansız ona aşkımı itiraf edersem işimden olabilirim" diyerek dudaklarını dişlemişti. "En azından anlaşabilirsiniz. Benimkisi imkansızın da imkansızı" diyerek başımı önüme eymiştim. "Nasıl yani?" Diyerek tek kaşını kaldırarak bakmıştı. "Kim seok jin" diyerek dudaklarımı dişlemiştim. "Ohaaa yaaa bu çok güzel bir şey kızım hemen gidip ona söyliyelim" diyerek heycanla ayağa kalkmıştı. "Yaaa manyak manyak konuşma. Bizimkisi imkansız. O beni anlamıyor ben onu anlamıyorum! Dillerimiz bile farklı! Nasıl anlaşıcağız ? Hem yanımızda çevirmen varken mi konuşucağız?" Diyerek başımı ellerimin arasına alıp derin nefes almıştım. "Yaa asma suratını ya" diyerek yanıma gelip oturmuştu. "En azından sen onu anlayabilirsin" diyerek başımı iki yana sallamıştım. "Evet anlayabilirim ama onun sevdiği kız tipi değilim" diyerek dudaklarını büzmüştü. "Sana bir şey diyeyim mi ? Sen kendine güvenmelisin! Hem neyin varmış gerizekalı mısın ? Bence çok tatlısın ve erkek olsam sana yavşardım!" Diyerek onu boydan aşağıya süzmüştüm. "Sen ciddi misin?" Diyerek kaşlarını kaldırmıştı. "Yaaa! Sen beni dinlemiyor musun?" Diyerek sesimi yükseltmiştim. "Ne bağırıyorsun ya?" Diyerek oda bağırmıştı. "Kim ben mi bağırıyorum! Asıl bağıran sensin be" diyerek bağırmıştım. İkimizde sandaliyeden kalkıp birbirimize bakmıştık. "Yaaa" diyerek ikimizde aynı anda bağırmıştık. Kapı açıldığında o tarafa bakmıştık. Jin'in yanındaki kız içeriye girmişti. "Ne bağırıyorsunuz?" Diyerek bize bakmıştı. "Türkçe biliyor muymuş?" Diyerek kaylaya bakmıştım. "Evet" diyerek kız konuşmuştu. Kıza doğru dönüp ona bakmıştım. "Bizi mi dinliyordun sen ?" Diyerek kayla lafa atlamıştı. "Yo sadece bağırmalarınıza geldim" diyerek gülümsemişti. "Şimdide gidebilirsin" diyerek kapıyı göstermiştim. "Evet jin'im beni bekler" diyerek kapıyı kapatıp gitmişti. "Afra iyi misin?" Diyerek kolumdan tutmuştu. "Sana demiştim benimkisi imkansızın da imkansızı! Neyse hadi gel film izliyelim" diyerek gülümsemiştim. Başıyla onaylamıştı. Beraber mutfaktan çıkıp oturma odasına geçmiştik. İkili koltuğa geçip oturmuştuk. "Afra korkarsam sarılırım ha" diyerek kolumdan tutmuştu. "Tamam" diyerek gülümsemiştim. Televizyona baktığımızda film'i izlemeye başlamıştık. Kayla korkuyla bana sarıldığında gülmeye başlamıştım. "Hey ne diye gülüyorsun?" Diyerek bana bakmıştı. "Manyak mısın kızım bunlardan korkulur mu ya ? Hepsi kurmaca" diyerek başımı olumsuz anlamda sallamıştım. "Sen cidden insan değilsin" diyerek televizyona bakmıştı. Sırtıma yastık koyup yaslanmıştım. Kaylanın kollarından tutup bana yaslanmasını sağlamıştım. "Korkarsan gözlerini sıkıca kapat ve bağır" diyerek gülmüştüm. "Tamam" diyerek elimi sıkmıştı. Çığlık sesiyle olduğum yerden sıçramıştım. "Yaaa ne bağırıyorsun! Manyak mısın sen?" Diyerek bağırmıştım. "İyi misin?" Diyerek bana doğru bakmıştı kayla. "Çığlık atan sen değil miydin?" Diyerek ona bakmıştım. Başını olumsuz anlamda sallamıştı. "O zaman kim çığlık attı?" Diyerek sorarcasına ona bakmıştım. "Korku film'i izliyoruz şurda susar mısınız?" Diyerek o kız konuşmuştu. Başımı çevirip ona bakmıştım. Arkalarında büyük bir gölge gördüğümde yutkunmuştum. "Ka..kayla görüyor musun?" Diyerek kaylayı dürtmüştüm. "O ne ya?" Diyerek kolumdan tutmuştu. "Ne oluyor be?" Diyerek o kız konuşmuştu. "Sakin ol ve arkana bak" diyerek kıza bakmıştım. Kız hemen arkasına bakıp çığlığı basmıştı. Yerinden kalkıp kaylanın yanına oturup kaylaya sarılmıştı. "Yaaa uzak dur benden" diyerek kayla ayağa kalkmıştı. Bende ayağa kalkıp derin nefes almıştım. Jimin korece bir şeyler söylemişti. Kayla korece bir şeyler söyleyip o gölgeyi göstermişti. Erkeklerin hepsi gülmeye başlamıştı. Biri ışığı açtığında gördüğümüz gölge üzerindeki beyaz örtüyü çıkartıp bize gülerek bakıyordu. "Ahhh cidden" diyerek bağırıp oturma odasından çıkmıştım. Mutfağa geçip bir bardak su içmiştim. "Afra iyi misin?" Diyerek yanıma gelmişti. "Filmden korkmadım ama cidden yaptıkları şaka baya korkuttu" diyerek gülmeye başlamıştım. "Hadi gel onlar da şimdi uyuyacak" diyerek oda gülmüştü. Beraber oturma odasına girdiğimizde yerimize geçip oturmuştuk. "Cidden korktun mu?" Diyerek gülmeye başlamıştım. "Evet ya böyle şeylerden fazlasıyla korkarım" diyerek oda gülmüştü. "Bu arada tanışmadık ben afra sen?" Diyerek o kıza bakmıştım. "Ben mintra" diyerek gözlerini devirmişti. "Bir şey sorucağım sorabilir miyim?" Diyerek dudaklarımı birbirine bastırmıştım. "Sor" diyerek gözlerime bakmıştı. "Korktuğunda neden bizim yanımıza geldin? Yani merak ediyorum sadece yanlış anlama niye jin'in yanında kalmadın da bizim yanımıza geldin?" Diyerek gülmemi bastıramadan gülmeye başlamıştım. "Bundan sanane?" Diyerek gözlerini devirmişti. "O gerçekten de suga olmasaydı da gerçekten onlardan olmuş olsaydı seni bizim koruyacağımızı falan mı sandın? Valla hiç kusura bakma ilk seni önüne atardım!" Diyerek kaylaya bakmıştım. "Haklı" diyerek başıyla onaylamıştı. "Jin'im beni korurdu" diyerek jin'e bakmıştı. "O yüzden görür görmem bize koştu" diyerek başımı sallamıştım. "Aman neyse onu mu konuşcaz" diyerek gülmüştü. Suga korece bir şeyler söylemişti. Kaylaya baktığımda kayla başıyla onaylayıp bana bakmıştı. "Suga senden özür diledi aslında niyeti sadece şaka yapmakmış seni korkutmak değil. Ve seninle özel olarak konuşmak istiyormuş" diyerek gülümsemişti. "Sorun olmadığını ve konuşabiliceğimizi söyle" diyerek gülümsemiştim. Korece sugaya söylediğinde suga gülümseyip başıyla onaylamıştı. Jimin bir şeyler söylediğinde üyeler gülmeye başlamıştı. "Jimin sana hayran kaldığını ve mintra gibi olmadığını söyledi" diyerek oda gülmeye başlamıştı. "Değişik biriyimdir sana anlatmıştım" diyerek gülmüştüm. Kayla korece bir şeyler söylediğinde herkes şaşkınca bana bakmıştı. "Ne dedin onlara?" Diyerek kaşımı kaldırmıştım. "Değişik biri olduğunu ve senin gibi birini bulamıyacaklarını söyledim" diyerek gülümsemişti. "Ah sen cidden... ahh kafayı benle mi bozdun ?" Diyerek ayağa kalkmıştım. "Ne oldu ya?" Diyerek bana bakmıştı. "Kahve içiceğim uykum geldi" diyerek mutfağa ilerlemiştim. "Bekle beraber yapalım. Ne de olsa sabahlar olmasın" diyerek hoplaya zıplaya yanıma gelmişti.〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM! (SALANGHAE)
Historia CortaBen teşekkür ederim. Herşey için çok sağolun. İyiki varsınız. Geçmişimi biliyorsunuz çoğu hüzünle dolu, gerçi hepsi hüzünle dolu orası ayrı bir konu. Ben sizinle bir çok şey öğrendim. Heycanı, gerçek mutluluğu, Aşk'ı, gerçekten gülmeyi öğrendim sizi...