Biraz sessizliğin ardından "Kayla sana aşık çünkü!" Sesini inceltmişti jimin. "Yaaa niye hemen söylüyorsun ya sen? Sende kime aşık olduğunu söyle!" Sesini inceltmişti Jungkook. "Söylerim" jimin biraz bekleyip. "Jin'i seviyorum! Ona çok aşığım!" İnce sesiyle bağırmıştı jimin. "İşte böyleee" diyerek bağırmıştı suga. "Ama o beni sevemez işte!" Üzgün sesle konuşmuştu Jimin. "Niye ağlıyon la?" Sesini incaltmişti Jungkook. "Sanada anlattım geçmişim iyi değil! Jin'e layık biri değilim! O benden daha iyilerine layık" diyerek bağırmıştı jimin. "Ne yaşadın ki?' Diyerek sorduğum sorudan sonra senin bütün hayatını dinledik" diyerek karşımıza geçip oturmuşlardı. "Başka?" Diyerek başımı önüme eymiştim. "'Abi bunlar baya baya sarhoş olmuş' dediğimizde senin 'Kim sarhoş olmuş? Biz mi ? Bunu bilmem ama ben harbi harbi sarhoşum' diyerek gülmeye başlaman!" Diyerek gülmüştü RM. "Kayla bir şey dicem! Sende jin'den 7 tane görüyorsun dimi?" Diyerek sesini inceltmişti jimin. "Yoo asıl sen 7 tane RM görüyor musun?" Diyerek sesini inceltmişti suga. "Yaaaaa' diyerek ikinizinde ellerini birbirinize vurmanız" diyerek gülümsemişti J-Hope. Kaylaya bakıp dudaklarımı büzmüştüm. Oda bana bakıp dudaklarını büzmüştü. "Ama en çok hoşuma giden de şu oldu" diyerek gülmeye başlamıştı jin. "Ne?" Diyerek gözlerimi kaçırmıştım. "Bize şarkı söyle dediğimde 'Evet evet' diyerek benim yanıma gelip 'Çekil kız yelloz' diyip Tae Hyung'u itmen" diyerek kahkaha atmaya başlamışlardı. "Neyin kafasını yaşadık kızım biz ?" Diyerek bana bakmıştı kayla. "Bende bilmiyorum! Hem zaten sarhoştuk hepsi de kurmaca yalandı dimi kayla!" Diyerek kaylayı dürtmüştüm. "Doktorunu duyduk. 'Afra sarhoş olduğunda ne sorarsanız sorun her zaman doğru cevap verir!' Demişti yani onların yalan olma ihtimalı bilmem %0 mı?" Diyerek gruba bakmıştı V. "Ahhh cidden bir daha içki içmek yasak kızım bize şu hale bak. Rezil olduk" diyerek koluma vurmuştu kayla. "Yaa benim ne suçum var be sanki ben ısrar ettim benimle için diye. Ama bir şey diyim mi zirvedeyiz karşim. Bizim gibi kafa yaşayan yoktur" diyerek gülmeye başlamıştım. "Ahh aptal başım ağrıyor" diyerek oda gülmeye başlamıştı. "Bir şişe içtin mal hemen sarhoş olmuşsun ben en son saydığımda 6 tane mi ne içmiştim" diyerek başımı arkaya yaslamıştım. "8 tane içtin" gülümseyerek bana bakmıştı Jungkook. "Bak 8 tane içmişim. Dur ya 8 tane içip o kafaya mı gelmişim ben? Waooww cidden benim kafamı kimse yaşayamaz lan" diyerek gülmüştüm. "Ben bir taneyle o kafaya gelmişim salak" diyerek başını omzuma koyup gülmüştü. "Bizim kafayı kimse yaşayamaz. Zirve bizim yani" diyerek bende başımı onun başına yaslamıştım. "Ahh uyumak istiyorum" diyerek kollarını belime sarmıştı. "Bende" diyerek başımı geriye doğru atıp gözlerimi kapatmıştım. "Napak abi" diyerek gülmeye başlamıştı suga. "Napıyoruz ?" Jungkook. Hepsi gülmeye başladığında başımı kaylanın başına koyup bir elimi kaldırıp gözümü ovuşturup yere indirmiştim. Havaya kalkmamla tek gözümü açıp beni kucağına alan kişiye bakmıştım. Jin'in kucağındaydım. "Ne oluyor ya?" Diyerek sersemce konuşmuştum. Birden havalanıp suyun içine düşmemle suyun üstüne çıkıp derin nefes almıştım. Yanımdaki suyunda havalanmasıyla yanıma bakıp yüzümdeki suyu silmiştim. "Yaaa kafayı mı yediniz siz?" Diyerek bağırmıştı kayla. "Kayla asıl kafayı yiyen biziz" diyerek elimle ona su atmıştım. "Ahh cidden şuanda kendime geldim" diyerek gülmüştü. "Yaa orda durmayın da gelin çıkartın ben yüzme bilmiyorum!" Diyerek bağırmıştım. "Harbi mi lan. Bende bilmiyorum" diyerek bağırmıştı kayla. Jin, RM suya girdiklerinde kaylayla el çarpıp gülmeye başlamıştık. Su yüzüne çıktıklarında bize bakıp derin nefes almışlardı. "Ahh cidden kandırdılar mı bizi" diyerek RM'ye bakmıştı jin. "Olsun o kadar kendinize gelmiş oldunuz işte" diyerek kaylayla beraber sudan çıkmıştık. "Jungkook senle hiç konuşmadık biz sen nerelerdesin?" Diyerek ona bakmıştım. "7/24 saat uykudaydım yenge" diyerek gülümsemişti. "Yenge?" Diyerek tek kaşımı kaldırıp ona bakmıştım. "Ne jin'le çıkmıyor musunuz?" Diyerek elindeki su şişesiyle yanımıza oturmuştu. "Yo" diyerek başımı önüme eymiştim. "Nasıl yani yenge ?" Diyerek jin'e bakmıştı Jungkook. "Daha çıkma teklifi etmedi" diyerek bağırmıştı kayla. "Yenge yengeeee telefonun bir susmadı" diyerek koşa koşa yanımıza gelen Sugayla ona doğru dönüp bakmıştım. "Ver bakayım" diyerek elinden telefonumu alıp ekran'a bakmıştım. Yüzümü buruşturup görüntülü aramayı açmıştım. "Hayırdır?" Diyerek ekran'a bakmıştım. "Kanka senden bir şey istiyeceğim evdeysen size geliceğim. Senin şu siyah saatin vardı ya onu bana verir misin?" Diyerek gülümsemişti Tuğçe. "Ben evde değilim tuğçe hem bu saati mi diyorsun?" Diyerek kolumdaki saati göstermiştim. "O değil ya hani geçenlerde verdiydin ya o saati diyorum" diyerek derin nefes almıştı. "Evde değilim ki ben tuğçe sana o saati nasıl vereyim?" Diyerek derin nefes almıştım. "Neyse o zaman görüşürüz!" Diyerek telefonu kapatmıştı. "Yelloza bak ya! İşin düşünce ara zaten gerizekalı!" Diyerek bağırmıştım. Ayağa kalkıp koltuklara geçip oturmuştum. Whatsapp'ta olan mesajlara baktığımda 'TİKİCANLAR!" Diyerek açılmış bir grup vardı gruba girip yazılarda göz gezdirmiştim. Tuğçe, Tuğba, Tuana, Sude, Seda, Ayperi ve ben eklenmiştim. Ve bütün konuşmalarda benim hakkımdaydı. "Yelloza bak ne demiş! 'Yaa afrada kendini bir halt sanıyor! Zengin olduğunu söyleyip duruyor da bir evine çağırmadı bizi!' Ahh cidden ben sana gösteririm ben bir geleyim Türkiye'ye" diyerek bağırmıştım. Ayperiyi görüntülü arayıp beklemeye başlamıştım. "Ne oldu lan?" Diyerek açmıştı telefonu. "Olum siz grupta ne haltlar yiyorsunuz lan?" Diyerek bağırmıştım. "Onlar kendi aralarında açtılar gurubu ben hiç bir şey konuşmadım zaten sonradan da gruba gizli gizli seni aldım. Gerçek yüzlerini gör diye" oda bağırdığında derin nefes almıştım. "Onlarıda görüntülüye bağlayıp toplu görüşelim!" Diyerek gülümsemiştim. "Okkey sen bağla onları ya da dur ben bağlarım onları" diyerek gülümsemişti. Telefonu kapattığımızda herkes masaya oturmuştu. Jin elindeki ramen kuturunu bana uzatıp gülümsemişti. Elinden alıp "teşekkür ederim" diyerek gülümsemiştim. "Bir şey değil" diyerek oda önündekini yemeğe başlamıştı. "Beyler şimdi grupla görüntülü konuşucağım lütfen sessiz olun olur mu? Eyer konuşucaksanızda korece konuşun" Diyerek herkeste gözlerimi gezdirmiştim. Hepsi başıyla onaylayıp gülümsemişlerdi. Telefonum çalmaya başladığında açıp telefonu karşıma koyup ramen yemeğe başlamıştım. "Afra nerdesin ?" Diyerek konuşmuştu Tuana. "Koredeyim" diyerek ramenden biraz yemiştim. "Yalan söyleme be sen kim koreye gitmek kim?" Diyerek gözlerini devirmişti sude. "Hey afra koreye gitti sizin haberiniz yok! Hemde BTS üyelerinin yanına!" Diyerek gülümsemişti ayperi. "İnanmam!" Diyerek bağırmıştı Tuğçe. "Olum sen BTS üyelerini sevmiyorsun ki ?" Diyerek gözlerini devirmişti Seda. "Olum hem onlarla tatile gitmek bizim hakkımızdı. O kadar şarkılarını dinleyip hatta odamıza onların fotoğraflarını asıyoruz sen onlarla ilgilenmiyorsun bile!" Diyerek bağırmıştı Tuana. "Yalan söyleme hadi evdeysen size geliceğim!" Diyerek bağırmıştı Tuğba. "Ya var ya sizin kadar iki yüzlü görmedim ha ben size ne zaman yalan söyledim gerizekalılar! Al inanmıyorsan al bak!" Diyerek arka kamerayı açıp grubu göstermiştim. Hepsi çığlık atıp "ohaaa şunalara baaaak ne kadar tatlılar!" Diyerek bağırmışlardı.〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️
![](https://img.wattpad.com/cover/216650126-288-k569566.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM! (SALANGHAE)
Cerita PendekBen teşekkür ederim. Herşey için çok sağolun. İyiki varsınız. Geçmişimi biliyorsunuz çoğu hüzünle dolu, gerçi hepsi hüzünle dolu orası ayrı bir konu. Ben sizinle bir çok şey öğrendim. Heycanı, gerçek mutluluğu, Aşk'ı, gerçekten gülmeyi öğrendim sizi...