4/"RÜYALAR, GERÇEK SENİ SAKLAR"

209 25 4
                                    

...

"Rüyalarında ne yapıyorsan, kalbin onu arzular. Zihnini hafife alma, sana oyunlar oynar. Kendini yalanlara inandırma küçük kızım, yüreğin sızlar. Gözlerinin derinlerine bakmayı unutma, tek doğruyu onlar saklar." 

...

Koşuyorum... Koşuyorum...

Ayaklarıma ateşli bezler bağlanmış, gecenin karanlığında bir ormanın içinde koşuyorum. Ayaklarım yanıyor. Arkamda büyük bir karartı var. Kaçtığım şey yatağımın altındaki canavarlar mı, küçük odalara beni hapseden canavarlar mı bilmiyorum. Tek bildiğim içimdeki korku hissi. Ateş, bileklerimi yakıyor. İçim soğuktan donuyor. Kalbim güm güm atıyor. Nefesim dudaklarımın arasından kesik kesik çıkıyor, buhar oluyor, gecenin karanlığına karışıyor. Çığlık atmaya mecalim yok. Canavar ayak bileklerimden tutuyor. Ateş onu etkilemiyor. Çırpınıyorum. Beni yere yatırmış durumda. Hırıltılı nefesini hissediyorum.

Gözlerimi kapatıyorum... Çığlık atıyorum.

Gözlerimi açıyorum. Artık ormanda değilim. Küçük bir odadayım. Odada sadece küçük, demirleri paslanmış bir yatak var. Yatağın içindeyim. Ellerim, ayak bileklerim yatağa bağlanmış. Alevlerin içinde bir çemberdeyim. Yatağın dört tarafı ateşle çevrilmiş.

Kaçamıyorum, koşamıyorum. Arkamdan koşan canavar başımın ucunda. Ateş onun teninden korkuyor. Ona dokunamıyor bile. Onun efendisi. Hırıltılı nefesini duyuyorum. Boğuk kahkahası içimi titretiyor. Siyah, tüylü elleri yanağımda dolanıyor. Nefes alamıyorum. İliklerime kadar korkuyorum. Siyah canavarın tüyleri tenime değiyor. Bacaklarıma değdiğini hissediyorum.

Tanrım, diye yalvardığımı duyuyorum belli belirsiz. Tanrım, lütfen beni gör.

Boğuk bir çığlık atıyorum... Gözlerimi sımsıkı kapatıyorum...

Gözlerim kapalı. Karanlığın içinde belli belirsiz renkler görüyorum. Sesler, çığlıklar, kahkahalar kulaklarıma doluyor.

"Kurtardım seni küçük kız." diyor sinsice. "Seni kurtardım ve daha büyük bir ateşe attım. Bu ateşte alev alev yanacaksın. Kül olana denk... Ama korkma, sende seviyorsun bu ateşi. Yanmak hoşuna gidiyor. Kül olmayı da seveceksin. İnan bana."

Gözlerimi açıyorum. Etrafta kızgın ateşler var. Keskin bir barut kokusu burnumdan beynime kadar ilerliyor. Çivi gibi kafamın içine batıyor. Koku canımı yakıyor. Ellerimin arasına başımı sıkıştırıyorum.

İnsanlar birbirlerine silah doğrultuyor. Herkes, birbirinden nefret ediyor. Herkes, birilerini öldürmek istiyor.

Durun, diye çığlık atmak istiyorum. Dudaklarımı aralıyorum. Ateş, dudaklarımı yakıyor. Bileklerimdeki bez dudaklarıma kapanmış. Sesimi kimseye duyuramıyorum.

"Bağırma, küçük kız." O sinsi sesi duyuyorum tekrar. Bu sefer bir erkek sesi olduğunun farkındayım. "Senin zamanın da gelecek. Dudaklarını araladığında onlara devam etmelerini emredeceksin!"

Gözlerimi deli gibi kırpıştırıyorum. Kirpiklerim bile canımı yakıyor. Ellerimi yanması uğruna beze götürüyorum. Tek istediğim durun demek. Ellerim cayır cayır yanıyor. Yanan etin kokusu burnuma giriyor. Bez, dudaklarımın üstünden çekiliyor.

Dudaklarımdan tek bir cümle dökülüyor. "Devam edin!"

Çığlık atıyorum...

.

Yatağımdan fark edemediğim bir hızla irkilerek kalktığımda göğsüm yerinden çıkmak istercesine atıyordu. Nefeslerim kesik kesikti ve dudaklarım kurumuştu. Elimin tersiyle alnımda birikmiş terleri sildim sertçe, sanki rüyalarımı silermiş gibi. Başımı tavana doğru kaldırıp gözlerimi kapattım. Hala nefes alamıyordum. Hala koşuyor ve kaçamıyordum sanki. Alnımın üstünde ateşten bezler varmış gibi hissediyordum.

ATEŞ ÇIKMAZI |18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin