Bölüm 8

8.7K 670 81
                                    

Saat yedi buçuk...Allahım inşallah hasta olmuşumdur da okula gitmem...

İETT aracına bindim ve yarıya kadar açık camdan dışarı baktım. Lan bu kış havasında niye camı açıyon putperest kamil?

Kısa sürede araç tamamen doldu. O kadar doldu ki otobüs şöförü bile ayakta sürüyor yemin ederim. Kimsede birşey demiyordu.

Boşver Mert demesinler ağlarsa anan ağlar...He bide wifi ağları var.Ninja kaplumbağalar da var.Eğer espriyi kaptıysan eferim.

Neyse işte okula geldim merdivenlerde müzik mırıldanarak sınıfa çıktım.

Sınıfın kapısına tıklayıp girdim.Hasss...Geç kaldık...Fizik Hocası girmiş...

''Ooo Mert beyimiz tenezzül etmiş''

****

Okul çıkışı herkes eve dağılmıştı ama son ders Beden öğretmeni beni ve Burak'ı yanına çağırmıştı.

''Oğlum ben tırsıyorum lan bu hoca tekin biri değil. Ben sıfatından anlarım bir şey olacak. ''Dedim koridorda ilerlerken

''Yok artık.Bizi köşeye çekip...''Lan bu çocuk fesat çıktı.

Okulun dar spor salonuna gelince kapıyı tıklayıp içeri girdik.Hoca bize oturmamız için bir koltuğu işaret edince abi valla ben birşey yapmadım moduna vites atarak geçtim.

''Evet gençler sizden çok önemli birşey istiyorum ve bunu yaparsanız sözlünüze 100 vereceğim. ''Dedi.
Öyle bir dedi ki gidip karşı okulun öğrencilerini vurun dese şaşırmam.

''Ne istiyorsunuz ki bizden? ''Dedi burak gözlerinde dolar işareti oluşarak.

''Yarın yani cumartesi rusyadan yeğenlerim geliyor.Olga ve Aslı ...Onlara İstanbul'u gezdirmenizi istiyorum. ''Dedi ciddi bir ifadeyle.

''Gerçekten bir soru sormak istiyorum.Okuldaki 736 öğrenci arasından neden biz? ''Dedim kısık sesle.

''Etrafınıza bir bakın kaç tane işsiz görüyorsunuz? ''Al işte yine kalbim kırıldı.

''Peki birşey daha sormak istiyorum. Yeğenlerinizden neden birinin ismi yabancı, birinin Türk? ''

''Sanane Mert sanane dediğimi yapın yeter.Bence artık gidebilirsiniz yarın okul sonu bir uğrayın yanıma. ''Oğlum adam bizi nazikçe kovdu.
Adam bizi çok kırdı önce işsiz dedi sonra da odasından kovdu.

***

Ertesi gün hocanın kapısının önünde yeğenlerini bekliyorduk.Sonunda kapıda iki kişi belirdi. Biri sarışın diğeri ona tıpa tıp benziyor ancak saçları kızıldı.

''Sarışın benimdir.''dedi Burak bu nasıl bi şartlanma lan böyle.

Birinin kızlarla iletişim kurması gerek ve o benim...

''Merhaba ben Mert, bu da Burak...''dedim.

Kızıl olan elimi sıktı. ''Ben de Aslı...Ve kuzenim Olga.''dedi narin bir gülümseme ile...
Pardon ama bunlar nasıl kardeş...Babalarını merak etmeye başlıyorum.

''Memnun oldum.Eee nereyi gezmek istersiniz hanımlar? ''Dedim.

''Eminönü tabii ki.''dedi sarışın yani Olga. Bekle bizi Eminönü ve balıkçılar...
Arkadaşlar lütfen oy veri yorum yapınız...Sevgilerimle....

Okulda İnecek Var | Tamamlandı ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin